Kurtuluş TAYİZ
Seçim öncesi dolar kuru üzerinden Türkiye’ye yönelik küresel bir operasyon başlatıldı. Doları bir gecede fırlatarak panik havası oluşturmaya çalıştılar. Bu arada Batı medyası da boş durmuyor, eş zamanlı olarak harekete geçerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarını hedefe oturttu. Yine o bildik “diktatör” palavraları dergi kapaklarına çıktı. Evet, görülüyor ki 24 Haziran öncesi Türkiye, yine küresel bir operasyonla karşı karşıya.
Saldırıların öncelikli hedefi elbette seçim sonuçlarını hedeflemek. Finans kapital, Türk milletinden Erdoğan’ı yalnız bırakmasını, daha doğrusu onu bütünüyle terk etmesini istiyor. Erdoğan durdukça ekonomik ve siyasal hayatın durulmayacağı mesajını veriyorlar.
Aslında bu saldırıların yüzde 99’u psikolojik. Ekonomi silahını kullanarak, diplomatik baskıları artırarak ve medya üzerinden algı operasyonlarını devreye koyarak seçmeni kendilerince “dünya gerçeği”ne ikna etmeye çalışıyorlar.
Nedir bu dünyanın gerçeği?
“Bağımsız, güçlü Türkiye’yi asla kabul etmeyiz” demek!
Açıkça diyorlar ki “Vazgeçin, eskiye geri dönün, kendi yağınızda kavrulun; başka türlü tepenizden inmeyiz!”
Dediğim gibi bu saldırıların yüzde 99’u psikolojik bir özelliğe sahip. Gerçekte elleri o kadar güçlü değil.
En büyük silahları FETÖ ve PKK’ydı.
Türk siyasi hayatı içerisindeki işbirlikçileriydi.
“Dörtlü ittifak” denen bugün adına “muhalefet partisi” denilen siyasi güçlerdi.
Erdoğan liderliğindeki Türkiye karşısında bu yapıların hiçbirinin gücü kalmadı. 40 yıl hazırlık yaptıkları FETÖ ellerinde patladı. Darbe girişimi sonlarını getirdi. Bu örgütün devlet içindeki varlığı şimdi jiletle kazınırcasına temizleniyor. Çok güvendikleri PKK kartı da çukurlara gömüldü. PKK’nın Türkiye kırsalındaki varlığı neredeyse bitirildi. Suriye’deki “terör koridoru” ise başlarına geçti. Irak’taki en stratejik kampları ortadan kaldırıldı.
ABD ve NATO’nun Türkiye’deki siyasi uzantıları da itibarını kaybetti. Bu grupların hiçbiri bugün Erdoğan liderliğindeki AK Parti’yle boy ölçüşemiyor.
Ellerinde “ekonomi kartı”ndan başka kayda değer bir silah da kalmadı. 24 Haziran öncesi küresel krizi de kullanarak ekonomik saldırılarda bulunarak Türk milletini korkutmaya, sindirmeye, teslim almaya çalışıyorlar.
Bu silahlarla aslında Türkiye’ye zarar vermeleri mümkün değil. Türkiye, 24 Haziran’da tarihi bir kavşaktan dönmüş olacak. Batı sistemi, bu gerçeğin farkında. Bu gidişatı sınırlamak için bir yandan ekonomik saldırılarla seçimlere müdahale ediyor, diğer yandan da medya operasyonlarıyla sandık dışı gelişmeleri kışkırtıyorlar.
Ancak ne Batı sisteminin ekonomik saldırıları, ne darbe kışkırtması, ne de sokakları hareketlendirme çabaları nafile. Hiçbir saldırıları sonuç vermeyecek. Türkiye, dış gündemlere kulak kapatarak kendi yolunda ilerlemeye devam ediyor.
AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, dün partisinin 24 Haziran için hazırlanan ülkemizi geleceğe taşıyacak “Seçim Beyannamesi”ni açıkladı. Tarihi önemdeki bu beyanname, iktidar partisinin, Türkiye’yi bölgesinde ve küresel ölçekte güç yapacağını ortaya koyuyor. AK Parti’nin seçimler için belirlediği “Vakit Türkiye vakti” sloganı da mevcut gidişatı gayet güzel özetliyor. Evet, vakit Türkiye’yi büyütme, güçlendirme vaktidir. Türkiye’nin tek gündemi budur!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019