Kurtuluş TAYİZ
ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararı aslında bölgede Türkiye’nin önünden çekilme anlamına geliyordu. 14 Aralık tarihli görüşmede Trump, “DEAŞ’ı da siz halledin” diyerek sahayı tümden Ankara’ya terk edeceğinin mesajını verdi. Amerikan müesses nizamını rahatsız eden de çekilme kararının daha çok bu kısmıydı. Trump, çekilme kararıyla, Pentagon’un “müttefikim” dediği terör örgütü YPG/PKK’yı Ankara’nın insafına terk etmiş oluyordu ki, yerleşik güçler bunu kabule yanaşmıyor.
O günden beri de Pentagon, Trump’ın kararını sulandırmaya ve YPG/PKK’yı tasfiye olmaktan kurtaracak yeni formüller üretmeye çalışıyor. Trump’ın çekilmenin süresiyle ilgili ortaya bir takvim koymaması, Pentagon’un çekilme sürecinin içeriğini kendince doldurup yönlendirebileceği açık bir kapı işlevi gördü.
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Ankara’ya yapacağı ziyaret öncesi Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesinin bazı ön koşulları olduğunu açıklaması da Pentagon’un boşlukları doldurma ve bu süreci kendi istediği biçimde şekillendirme çabası olarak görülebilir. Tabii, Trump da bu pazarlıklara pek kapalı durmuyor; aldığı çekilme kararıyla içeride al-ver yapacak bir masa kurmayı başardı ve bu durumdan da son derece memnun görünüyor.
John Bolton’un Suriye’den çekilmek için açıkladığı “ön koşul” ise tahmin edileceği üzere YPG/PKK’nın güvenliğinin Ankara tarafından “garanti” edilmesi. Oysa 14 Aralık tarihinde Trump ile Erdoğan arasında varılan mutabakata göre tek ön koşul “DEAŞ’ın da Türkiye tarafından tasfiye edilmesi” biçimindeydi. Erdoğan, bu garantiyi o görüşmede verdiği için zaten Trump, Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesi yönünde bir karara ulaştı ve ilan etti.
Bolton’un açıklamaları, Trump ve Erdoğan arasında varılan mutabakata yeni “ön koşullar” getirmek olur ki, Ankara bunu kabul edemez. Türkiye, Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanmalarına müsaade edemeyeceği gibi 40 yıldır Türkiye’yi içeride rahatsız eden terör örgütü PKK’nın sonunu getirecek bu fırsatı da elinin tersiyle geri tepemez. Pentagon’un endişelendiren, Ankara’nın elde ettiği bu imkanı -terör örgütün tümden tasfiye etme fırsatını- tereddütsüz kullanmak istemesi ve bu konuda bir türlü pazarlığa yanaşmaması.
Bolton’un söz konusu açıklamalarının İsrail’de yapılmış olması da ayrıca dikkat çekici. Bolton, terör örgütü YPG/PKK’nın Türkiye tarafından tasfiye edilmesine izin vermeyeceklerini söyleyerek İsrail’i rahatlatmaya çalışıyor. Bu durum, YPG/PKK devletinin arkasında hangi devletin ve güçlerin olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.
PENTAGON SIKIŞTI
Trump’ın çekilme kararıyla Amerikan müesses nizamının fazlasıyla sıkıştığını gösteren diğer bir gelişme de New York ve Washington’dan iki savcının da içinde olduğu ABD heyetinin, terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in 15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantısını soruşturmak için Türkiye’ye gelmesi ve önemli temaslarda bulunması. ABD’de yargı, yerleşiklerin elindedir ve buraya kadar gelmelerinin başlıca amacı da Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili pazarlık yapmaktır. Bir yandan Ankara’yla masaya oturup FETÖ üzerinden pazarlık yapıyorlar, diğer yandan da Trump’ın çekilme kararını sulandırarak terör örgütü YPG/PKK’yı tasfiyeden kurtarmaya çalışıyorlar.
Türkiye, sahada olmanın getirdiği avantajla masada da son derece güçlü. Pentagon, bugüne kadar tüm silahlarını kullandı, mermilerini de -FETÖ ve PKK- iyice tüketti. Elindeki imkanlar sınırlı. PKK ve FETÖ kartıyla yapamadıklarını bugünden sonra hiçbir şeyle yapamazlar. İleri sürecekleri hiçbir “ön koşul” da Türkiye’nin kararlılığını etkilemez; Ankara, Suriye’nin kuzeyinde PKK/YGP devletine yol açacak hiçbir formüle, anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmaz. Bunu çok geçmeden öğrenecekler!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019