Kurtuluş TAYİZ
Bahar geldi geçiyor ama siyaset kışta kaldı. Güneydoğu diken üzerinde. Bölgeden çatışma ve ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Hükümet ile BDP arasında Başbakan Erdoğan’ın o sözünü verdiği “terörle mücadele, siyasetle müzakere” formülü hâlâ hayat bulmuş değil. Ama nisan ayının başından itibaren BDP’yle yoğun bir diyalog sürecinin başladığı da iddia ediliyor. Kaynak ise basına yansıdığına göre demokratik açılımın koordinatörü olan ve halen bu görevde olduğunu düşündüğüm Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay. Başbakan Erdoğan’ın BDP’ye yönelik sert eleştirilerini dinlerken Ankara’da buzların eridiğine inanmak, doğrusu bana çok zor geliyor.
Ama “olabilir, belki vardır” diyerek, bu ay içerisinde Ankara’da olup biteni hatırlamaya çalışıyorum.
Tutuklu vekillerin tahliyesinin önünü açacak düzenlemede –henüz son nokta konulmasa bile– Meclis’te uzlaşma sağlandı. BDP’nin tutuklu vekiller konusunda ne kadar hassas olduğu biliniyor. İçerideki vekillerin serbest kalmasını sağlamak için uzun süredir deyim yerindeyse koşturup duruyorlardı. BDP’nin bu konuda sonuç aldığı görünüyor.
Geçen haftanın diğer önemli gelişmesi de Mehmet Haberal Yasası olarak bilinen düzenlemeden Öcalan’a yönelik tecrit maddesinin çıkarılması. Kanun’dan çıkartılan maddede, “hükümlünün, görüştüğü kişiler aracığıyla bir suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiği konusunda somut olguların tesbiti halinde, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemi ve infaz hakiminin kararıyla, avukat ve diğer kişilerle görüşmesi altı aya kadar sınırlandırılması” öngörülüyordu.
Bu değişiklik AKP’li milletvekillerinin son dakika önergesiyle değişti. Gerekçe bana göre son derece makul ve demokratik bir hassasiyeti yansıtıyor: “Meşru amaca yönelik kullanılan yöntem ile ulaşılması istenen amaç arasındaki makul orantısallık bağının gerekliliği ve hakkın özünü kullanılamaz hale getiren normatif düzenlemelerin özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM mevzuatı ve hukukun genel ilkelerine uygunluğunun sağlanmasını teminen, teklifin birinci maddesinin kapsamlı biçimde değerlendirmek üzere metinden çıkarılmasının uygun olacağı öngörülmüştür.”
PKK’nın kaçırdığı kamu görevlileri ile güvenlik personelinin serbest bırakılması konusu da Ankara’nın gündemindeydi. Hükümet ve BDP arasında alttan alta süren temaslarla bu konuda yakın zamanda gelişme yaşanması bekleniyor.
BDP’nin Meclis’teki diplomatı sayılan Muş milletvekili Sırrı Sakık ile Ankara’daki bu gelişmeleri konuştum. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “BDP’yle yoğun diyalog başladı” iddiasını esprili bir dille yanıtlıyor: “Valla kimlerle diyalog kuruyorlar keşke bilseydik, ama tek bildiğimiz konuştukları o BDP’liler biz değiliz.”
Sakık’a tutuklu vekiller düzenlemesi ile Öcalan’a yönelik tecrit yasasındaki değişiklikleri soruyorum; tabii, iktidarla diyalog kurmadan, bu gelişmelerin sağlanıp sağlanamayacağını da hatırlatarak. Sırrı Sakık şöyle cevaplıyor: “Vekillerle ilgili düzenlemede sona gelindi. Bu konuda zaten kamuoyunun da hassasiyeti vardı. CHP de bu sorunun bir tarafıydı. Meselenin çözümü, bugünlere denk geldi. Yoksa BDP ile iktidar arasında Kürt sorunu üzerinden başlayan bir diyalog üzerine gelişmedi.”
Abdullah Öcalan’la ilgili AKP’li vekillerin son dakikada verdiği önergenin dikkat çekici olduğunu söylüyorum. Sakık şöyle yanıt veriyor: “İnsani bir düzenleme değildi, kişiye özel ve politikti. Bunun farkına vardılar. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mevzuatına da aykırı. Bu yanlıştan dönüldü.”
BDP’nin hükümetten bu düzenlemeyle ilgili olarak herhangi bir taleplerinin olup olmadığı sorusuna ise Sakık, net bir yanıt vermedi...
Durum şöyle özetlenebilir; Başbakan BDP’yi her fırsatta haşlamaktan geri durmasa da karşılıklı bir yumuşamanın yaşandığı bu son gelişmelerden fark ediliyor. Kamuoyuna açık olmasa da iktidar ile BDP’liler arasında bir temas var. Bu ilişki düzeyi şimdilik sadece diyalogun önünü açmaya yarayacak düzeyde. Henüz ciddi bir ilişkiden veya müzakereden bahsetmek sözkonusu değil.
Bu diyalog veya müzakere denen konuyla ilgili PKK’nın son açıklamalarını da hatırlatmaya ihtiyaç var.Kandil, “İmralı dışında kimse kendi başına diyaloga giremez” açıklamasıyla BDP’yi sert bir şekilde uyardı. Ancak benim izlenimim BDP, Kandil’e rağmen hükümetle diyaloga açık. Bu süreç BDP’li eşbaşkanların ABD’den dönmesiyle birlikte hızlanabilir.
Hükümet elini çabuk tutmalı.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019