Mehmet ALTAN
1980'le 1990 arası basının durumunu anlatırken, 21 Şubat 2021 tarihli “Lotarya Dönemi: 30 Kupona Stres Bileziği” başlıklı yazımda şöyle yazıyordum:
“Kâğıt fiyatlarının serbest kalması, basına dışardan sermaye girmesi, devletten bağını koparmış, halkın gerçek gündemine yönelmiş bir yapının inşasını sağlamadı. O güne kadar hiç görülmemiş bir pazarlama yöntemi olan ‘incik boncuk’ vererek satışı artırma çabası daha cazip ve kolay geldi.
‘Lotarya ve kupon’ dönemi böyle başladı.”
***
Aynı durum 1990’lar başlar başlamaz, üstelik daha da şahlanarak devam etti. 1990’da ve 1991’de hediye yelpazesi, kupon karşılığı villalardan “süper karavanlara” çeşitlenerek genişledi... Kuran elifbası ve ilmihal de vardı, Çin malı yelpaze de... Akupunktur cihazı da ansiklopedi de...
Gazetelerin yeni okur bulma savaşı beleş hediye panayırına döndü... Kupon karşılığı hediye kampanyası sonuç getirmeye devam etti.
1990’lı yılların başında Sabah 900 bin, Türkiye 845 bin, Milliyet 650 bin, Hürriyet 603 bin, Bugün 323 bin, Günaydın 170 bin satıyordu.
Hediye karşılığı okur bulma çılgınlığına uzak duran Cumhuriyet tirajını 132 bine kadar yükseltmişti ama çok zorlanıyordu.
Hasan Cemal’in Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim adlı kitabındaki 14 Şubat 1991 tarihli notu şöyledir:
“Geçen hafta satış fiyatını 1200’den 1500 liraya yükselttik.
Allah kabul etsin!
Bir haftada 100 binin altına, 97 bin nete düştü satışımız.
Milliyet, ansiklopedi kampanyasıyla satışını 870 bine çıkararak birinci gazete oldu. Hürriyet, çılgın gibi her şeye saldırıyor. Mutfak ihtiyaç listeleri yayımlıyor, her türlü malı gazete karşılığında veriyor. İslami Kavram Ansiklopedisi, BMW marka arabalar, oto döşeme kılıfları dağıtıyor...
Biz yalnız gazete veriyoruz!”
***
Tabii bu tiraj savaşı büyük bir reklam harcamasına da neden oluyordu.
Örneğin sadece Temmuz 1991 ayı içinde promosyon yarışı içindeki gazetelerin TRT ve Star televizyonuna döktükleri reklam paraları şöyleydi: Hürriyet 2 milyar 600 milyon, Sabah 1 milyar 300 milyon, Meydan 1 milyar 250 bin, Milliyet 1 milyar 100 milyon TL...
***
Sabah, Hürriyet, Milliyet arasındaki “ansiklopedi savaşı” patlak verdiğinde yıl 1992’ydi.
Sabah, ansiklopedi dağıtacağını ilan edince tirajı 592 binden 1 milyon 268 bine yükseldi. Tirajları düşen Hürriyet ve Milliyet derhal karşı atağa geçti.
Hürriyet, Ana Britannica vereceğini açıkladı, hemen ardından Milliyet de Sabah’ı vurmak için “1968 yılının değil 1992 yılının Larousse’unu veriyoruz” sloganıyla kampanya başlattı.
Ansiklopedi meydan muharebesinin üç gazeteye maliyeti 1.5 trilyona ulaştı. Sadece Sabah tiraj patlayınca yurt içi ve yurt dışında 2 milyonu aşkın ansiklopedi bastırmak zorunda kaldı...
1993’te de promosyon aynı minvalde devam etti. Bu kez kampanya konusu diş macunu, deterjan gibi hijyen malzemeleri olmuştu.
1993 Mayıs’ında Milliyet’in tirajı 943 bine, Hürriyet’inki 713 bine yükseldi. Cumhuriyet ise bu kez 58 bine düştü.
Promosyon, gazeteciliğin ve gazete kavramının çok önüne geçince, “basının saygınlığını yitirdiğini” eleştirileri de artarak daha yüksek sesle söylenir oldu.
***
Hürriyet, 1 Ağustos 1993 tarihli sayısının sürmanşetinde, “Görülmemiş fırsat, 5 değil, 10 değil, 25 değil, 100 değil, tam 150 otomobil” dağıtacağını duyurdu.
Ertesi gün Sabah, “150 değil, 151 otomobil” vereceğini ilân etti. Hürriyet otomobil sayısını 155’e çıkardı.
Sabah da, “Madem öyle, işte böyle, Sabah 200 otomobil dağıtacak” diye çıtayı anormal bir yere taşıdı.
Bu inanılmaz harcamalara dayanamayınca sonunda aralarında bir protokol imzalayarak yeni bir kampanya yapmama kararı aldılar ama bu yürümedi.
Piyango düzenleyen gazetelerin, Milli Piyango İdaresi’nden önceden izin almaları gerekirken birçok gazete buna da uymadı... Sonunda promosyon savaşları daha da şiddetlendi...
***
Tabii bu garip rekabet kaçınılmaz bir biçimde gazetelere fiyat artışı getirdi. Gazete fiyatları arttı.
1994 ve 1995 yıllarında da promosyon yarışı ciddi kavgalara yol açarak aynı şiddette devam etti.
İş o hale geldi ki, Gaziantep’te Olay gazetesi alay olsun diye, mezar yeri verme taahhüdünde bulundu... Aydın’ın Çine ilçesinde çıkan Yeni Ufuk gazetesi ise prezervatif dağıtacağını açıkladı.
Denetim altına alma çabalarına rağmen promosyon 90’lı yıllar boyunca sürdü. Belki promosyonun son dönemlerine de yeniden değiniriz.
***
Daha evvel söylediğimi tekrar etmek isterim: “Saray’a bağlı doğan Türk basını göbek bağını hiçbir zaman devletten koparamadı ve halkın temel ve asıl sorunlarına eğilerek gerçek gazeteciliğin meşalesiyle gelişmeyi hedeflemedi.”
Bugün ise tümden rahmetli olmuş durumda...
Resmî rakamlara göre bugün 2 milyon gazete dağıtılıyor.
Peki, etrafınızda gazete okuyan birisini gördüğünüz oluyor mu? Herkes bu rakamın yalan olduğunu biliyor...
Yalan satış rakamları ile halkın vergilerinden beslenen “besleme” basın ile siyasal iktidarın göbek bağı ise devam ediyor...
1990’lı yıllarda “bedava prezervatif” buluşuyla gene basının içinden çıkan alaycı bir eleştiri üslubu söz konusu oluyordu...
Bugün böyle bir sataşmaya muhatap olacak kadar bile bir şey kalmadı ortada...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025