Melih ALTINOK
Acaba akut problem neydi de, Şemdinli’de toprağa bıraktığı canların cenazesini bile kaldırmadan Beytüşşebap’ta yine silah kuşandı PKK?
Asker halkın arasına dalıp PKK’lilere saldırdı, onlar da kendilerini ve halkı korumak için silaha mı davrandı? Yani bir müdafaa mı sözkonusu?
Hayır, aksine atak var yine. PKK Şemdinli’de olduğu gibi Beytüşşebap’ta da kaymakamlık binasını ele geçirip 15 dakikalık bayrak mastürbasyonu için 30 canı yaktı.
O zaman öncesine bakalım, belki bir iz buluruz.
Başbakan Erdoğan Kanaltürk’te konuşmuştu geçen, aklıma o geliyor. Ama “Önceki ve şimdiki MİT müsteşarlarımızı Ada’ya gönderen, Oslo’ya gönderen bir başbakanım ve yine gönderirim” demişti, niye kızsınlar ki?
“Operasyon” dese kimsenin gıkını çıkartmayacağı, her gün onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir ortamda Başbakan’ın bu hatırlatmayı yapması mı uykularını kaçırdı? Allah Allah bir başbakanın müzakere kararlığından katliam gerekçesi nasıl çıkar ki?
Eğer öyleyse, aralarında BDP’lilerin de olduğu Kürt aydınlarının çözüm için yan yana gelmesi projesi sorulunca Erdoğan’ın “destekleriz” demesiyle de iyice çileden çıkmış olmalılar.
Haklısınız, olamaz.
Başka? Başbakan’ın Şemdinli’de PKK’lılarla kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlığıyla ilgili sözleri mi dersiniz saldırının gerekçesi?
İyi de Erdoğan, parti kapatma ve dokunulmazlık konusunu anayasa yapımına dâhil etmek gibi, [Osman Can’ın tabiriyle] “tuzaklara” açıkça mesafe koydu konuşmasında. Bireysel sorumluluktan bahsetti. Evrensel hukuk ve demokrasi açısından hiçbir sorun yok sözlerinde.
Dünyanın neresinde, kim olursanız olun terörü, şiddeti sistematik olarak överseniz yasal müeyyideyle karşılaşırsınız. Ve bir başbakan da bunu söyler. Bu İspanya’da da böyledir, İtalya’da da, Britanya’da da... İsterseniz ABD’yi hiç saymayayım.
Yüzlerce Kürt ve Türk gencinin kanıyla suladıkları Şemdinli Katliamı’na ve “buraları 700 kişiyle kontrol altında tutuyorlar” şeklindeki tacizkâr boy vermelerine rağmen 700 bin kişilik ordu sefere mi çıktı?
Bu da olmadı. Selahattin Demirtaş bile ordu operasyon yapmıyor demedi mi açıklamasında? Hükümet, milliyetçi ve ulusalcı cenahın “vur” çığlıklarına direnmiyor mu hâlâ?
Belki de saldırdıkları “demokratik özerklik bölgelerinde” güvenlik kuvvetleri halkı ve elbette kendi canlarını savundu diye rahatsızlar. Huzursuzlukları hükümetin ikinci bir Uludere tuzağına düşmemesi, tek bir sivilin burnunu bile kanatmaması yüzünden de olabilir.
Yılların asimilasyon politikalarını mı hatırladılar yoksa? Bu konuda üniversitelerdeki Kürt enstitülerinde üstelik de anadillerinde bir tez hazırlayabilirlerdi oysa, artık engel yok. Devletin Kürtçe televizyonundaki programlarda konuyu tartışan Kürtleri tehdit etmekten vakit bulabilirlerse tabii.
AKP Diyarbakır Milletvekili Mine Lok Beyaz da eleştiriyordu geçen gün. Kürt kentlerindeki “Ne mutlu türküm” sloganları mı sinirleri gerip ellerini tetiğe götürüyor acaba?
Hım... 30 canı katlederek gündemde tutulacak bir talep hakikaten de.
“Reform adımlarının gecikmesi” değil mi? hıhı... Severler bu örnekleri diye söylüyorum, ortada 30 ölü varken “yetersizlik” gerekçesi dillendireni, Lenin’in Kautsky’e söylediği gibi, kahkahalarla öldürürler vallahi.
Evet, niye vurdunuz, vurdurdunuz yine 30 insanı?
Ayrımsız şiddete karşı çıkıp PKK’nin de katliamlarını eleştirdiği için Halil Berktay’a milliyetçi parti kurmasını, Yıldıray’la beni de yanına almasını salık veren yazılar yazan “ironik” arkadaşlar varken PKK’nin bu sorulara “ciddi” yanıt vermesine gerek yok gerçi.
Cinayetlerini, bırakın “operasyon hatası” saymayı, gocunmadan kutsayan solcu yoldaşlara sahip olan PKK, zor olanı, siyaseti seçeceğine katliam yapar elbette. Hem de göğsünü gere gere.
Evet, dünyalılar bizim burada “ordu operasyon yapamasın” diye çırpınan, buna zemin hazırlayanları eleştiren antimilitaristler “Gandici” diye küçümseniyor. Ayrım yapmadan çocukların ölümüne kahrolan ve bu yüzden Türk-Kürt milliyetçilerin aynı anda hışmını üzerine çeken insanlar “milliyetçilikle” yaftalanıyor.
Yaaa “solcular” tarafından. Üstelik en aklı başında bildiklerimizce. Ne yapalım, canı kanı Esad’a feda olanları Hatay’dan bakınca bile anlıyoruz da, bunlar pek renk vermiyordu.
Neyse yeterince keyiflerini kaçırdım yine. Hatta rahatlatayım kendilerini biraz.
Demokratlara, çoktan bir hak mücadelesinden çıkıp egemenlik savaşına dönüşmüş bu kör dövüşünde Kürt ulusalcılarının yanında yer almadığı için şovenizm yaftası yapıştıranlar, istediğiniz oluyor yavaş yavaş.
Evet, müjdemi isterim. Duyumlarına göre Başbakan Erdoğan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i yanına alıp “ağası ağabeylerimiz” dediğiniz o 400 kilometrekareye bir gezi yapmayı düşünüyormuş.
Düşünsenize, PKK’nin olası katliamları için ne gerekçeler çıkar size bu geziden. Akademik olanlarınız, “Erdoğan katliam için yaptığı duble yollardan fetih gezisine çıktı” bile yazar.
Keyiflendiniz değil mi?
Bu arada Troçkist görünümlü Stalinist arkadaş kızmazsa derdimize yanacağım biraz. İzninizle, 30 ölümüz var da bizim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019