Mensur Akgün
Cuma akşamı Rusya’nın başkenti Moskova’da büyük bir terör saldırısı gerçekleşti. Crocus City Hall konser salonundaki dinleyicilere yüzleri kar maskeli teröristler tarafından ateş açıldı. En az 143 kişi öldü, 187 kişi de yaralandı. Saldırının gerçekleştiği binada teröristlerce kullanılan patlayıcılar ve yanıcı sıvılar nedeniyle yangın çıktı.
Amerikalı yetkililerse Ruslardan önce davranarak saldırının Ukrayna ya da Ukraynalılar tarafından yapılmadığını açıkladı. New York Times başta olmak üzere basın-yayın organları iki hafta kadar önce Moskova’daki diplomatik temsilcilerinin IŞİD’in Horasan kolunun bir saldırı yapabileceği uyarısını Rus makamlarıyla paylaştığını okurlarına ve dünyaya hatırlattı.
Dün öğle saatlerinde saldırganların tümünün Ukrayna’ya kaçmak üzereyken yakalandığı ve hatta bazılarının suçunu itiraf ettiği Rus medyasında yer almış, Putin de kısa bir açıklama yapmıştı. Ancak yazının kaleme alındığı saatlerde Moskova’dan henüz saldırganların kimlikleri hakkında resmi bir açıklama yapılmamıştı.
Biçimi, sivilleri hedef alması ve örgütün üstlenmesi nedeniyle saldırının IŞİD marifetiyle gerçekleştirilmiş olma ihtimali güçlü. Ama Horasan kolunun neden bölge ve ilgi alanına giren başka bir ülkeyi değil de Rusya’yı seçtiğinin tartışmalı olduğunu kabul etmemiz gerek.
Eylemi gerçekleştiren örgüt muhtemelen kendilerinden ziyade birilerinin vermek istediği bir mesajın taşeronluğunu yaptı, karşılığında siyasi ya da mali çıkar elde etti. Eş zamanlı olarak da dünyaya ayakta ve güçlü olduklarını gösterme imkanını buldu. Rusya’nın iletilen mesajı ne şekilde yorumlayacağını, karşılığını nasıl ve nerede vereceğini henüz bilmiyoruz.
Ama belli ki Amerika kendilerinin sorumlu tutulmasından ve Ukrayna savaşının boyut değiştirmesinden endişe ediyor. Bir kaç istisna dışında Avrupa’dan gelen kınama mesajları da bu endişenin Atlantik’in doğu yakasında da paylaşıldığına işaret ediyor. Ne de olsa bu tür trajik olaylar bazen bilinçli, bazen de bilinçsiz şekilde istenmedik, beklenmedik sonuçlara yol açabiliyor.
Umarım Rusya duygusal ve tepkisel davranmaz, bu insani trajediyi siyasi fırsata dönüştürmeye çalışmaz, Batı’daki yaygın bıkkınlık ve hissedilen ağırlık nedeniyle bitmekte olan Ukrayna savaşının uzamasına yol açacak yeni tip saldırılar planlamaz. Putin’in dün yaptığı açıklamada vurguladığı gibi terörü ve teröristi hedef alır. Varsa arkasındaki sponsoru delilleriyle dünyaya ilan eder.
Biz de devlet geleneğinin güçlü, istihbarat ağının yaygın olduğu Rusya gibi bir ülkede gerçekleşen bu saldırıdan dersler çıkartıp, daha önce yaşadığımız tecrübeler ışığında teröre karşı gerekli güvenlik ve istihbarat tedbirlerini alırız. Sadece Emniyet ve MİT değil üniversiteler ve az sayıdaki düşünce kuruluşları da bu tür terör örgütlerini tanımaya, anlamaya çalışır.
Türkiye’nin yerel kadar global terörün, terör örgütlerinin dilini bilen uzmanlara, onların iletişim kanallarını takip edebilme yeteneğine sahip akademik merkezlere, El Kaide’yi, IŞİD’i, Horasan grubunu, hatta Boko Haram’ı ikincil, üçüncül kaynaklar yerine onların yazdıklarından okuyabilen akademisyenlere ihtiyacı var.
Tüm bunların ötesinde de Moskova saldırısının yol açabileceği gelişmeleri yakından takip etmemiz şart.
Eğer bu saldırı gerçekten bu grup tarafından yapıldı ve özellikle de otonom şekilde planlandıysa IŞİD’e karşı mücadele veren Afganistan’daki Taliban rejimine bakışın değişeceğine, Pakistan istihbaratının bir zamanlar çok konuşulan teröre desteğinin yeniden masaya yatırılacağına emin olabiliriz.
Bu da Afganistan’da diplomatik ve siyasi varlık gösteren Türkiye için olumlu sonuçlar doğurabilecek gelişmelerin habercisi olabilir. Öte yandan tam tersi de gerçekleşebilir. Ülke iyi kalibre edilmemiş bir dış müdahaleyle bir kez daha kaosa sürüklenebilir, Türkiye’nin bu ülke ve ötesindeki çıkarları zedelenebilir.
IŞİD’in Rusya’da dahi harekat yeteneğine sahip olması bir yandan terörü araçsallaştıran sponsorların iştahını kabartırken, diğer yandan Amerika’nın Suriye’den çekilmesini, Suriye’de IŞİD’e karşı savaştığını varsaydığı PKK türevlerine verdiği desteği kesmesini erteleyebilir. Horasan kolunun böylesi bir eylemi gerçekleştirme gücünü göstermesi diğer bölgelerdeki IŞİD biatlı örgütlerin hareketlenmesine neden olabilir.
Unutmayalım ki, Türkiye içinde yaşadığı tüm sorunlara, ekonomisindeki aksaklıklara ve insan hakları ayıplarına rağmen artık küresel çıkarları olan, Somali’den Libya’ya, Afganistan’dan Bosna’ya iktisadi, siyasi, askeri yatırımları bulunan bir ülke. Bizim Rusya’da olan Rusya’da kalır deme lüksümüz yok. Bu tür büyük olayların imalarını ve doğurabileceği artçı sarsıntılarını hesaba katmak, tedbir almak zorundayız.
İlk tedbir de olayın ne olduğunu tam olarak anlayıp anlamlandırmak, analizlerimizi klişelerden ve galiba teorilerden de kurtarmak olmalı. Devlet bunu ne derece yapabiliyor doğrusu bilmiyorum. Ama keşke doğan, doğabilecek olan açığı üniversiteler kapatabilseydi demeden edemiyorum. Belki bu trajik olay vesile olur, terör çalışmalarının güçlenmesine, konuya kaynak ayrılmasına yol açar.
Bir de AVM girişlerinde ve başka pek çok yerde yıllar önce uygulamaya konan göstermelik güvenlik tedbirleri gözden geçirilir. Bagaj açıp kapamasının planlı programlı terör örgütleri için caydırıcı olamayacağı anlaşılır. Bombaların bagajlara ulu orta konmayacağı düşünülür. Hiç olmazsa detektörler kullanılır, personele büyük çaplı saldırıların oluş biçimleri hakkında seminerler verilir.
Biliyorum diyeceksiniz ki daha yapılacak çok şey var. Haklı olabilirsiniz fakat bir yerlerden başlamak, Moskova’da yaşanan bu büyük trajediden dersler çıkartmak gerek. Bildiğimiz, gördüğümüz, kanıksadığımız açıkları kapatmak için çaba harcamak iyi bir başlangıç olabilir. Bu tür sarsıntıların bizi doğrudan ya da dolaylı etkileyebileceğini anlamak da öyle…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025