Mensur Akgün
Bildiğiniz gibi 8 Ağustos Cuma günü Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev delegasyonlarıyla birlikte ABD Başkanı Trump’la buluştu. Ardından da uzun süredir üstünde çalıştıkları barışın temel ilkelerinde anlaşmaya vardıklarını dünyaya duyurdular. 17 maddeden oluştuğu daha sonra açıklanan mutabakat zaptını üç ayrı dilde kameraların önünde imzaladılar.
Metnin Ermenistan anayasasında gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra antlaşma şekline dönüştürüleceği, dolayısıyla da siyasi olduğu kadar hukuki bağlayıcılık da kazanacağı, ancak şimdiden güçlü bir belge olduğu, hem iki ülkenin çıkarlarını koruması hem de Amerika’nın taahhütlerini içermesi nedeniyle yaşama şansı bulunduğu söyleniyor. Bana da İran’ın itirazına rağmen mutabakatın parametrelerini değiştirmeye gücü yetmezmiş gibi geliyor.
Belki örtülü operasyonlarla Ermenistan zorlanabilir, yayılmacılığı kutsayan anayasasının değişmemesi muhtelif siyasi teşvik ve primlerle sağlanabilir, hatta Paşinyan darbe ye da başka bir yöntemle devre dışı bırakılmaya çalışılabilir. Ama sonuç müzakereden ziyade güç dengeleriyle belirlendiği için değişmez. Amerika kolay kolay Zangezur imtiyazından vazgeçmez.
8 Ağustos mutabakat metninden bir sapma olursa sonuç Ermenistan’ın aleyhine olur. Eski sınırların tanınması, koridor üstündeki egemenlik haklarının korunması imkansızlaşır. Erivan’ın barışın getireceği fırsatlardan yararlanması, Türkiye ile olan ilişkilerini kalıcı bir şekilde rayına oturtması da bir başka bahara kalır. Bu belki Glendale’de geçmişte yaşayan birkaç radikali mutlu eder fakat Ermenistan’a huzur, barış ve refah getirmez.
Umarım ülkelerini ve ülkülerini kendince pek seven içteki ve dıştaki Ermeni milliyetçileri bu gerçekleri görür ve mutabakatı bir fırsat penceresi addeder. Bozmak için lobi yapmaktan, tertip almaktan vazgeçer. Artık anlamaları gerekiyor ki 1918 ve 1964’de gündeme getirip 1988’de fiilen başlattıkları mücadele başarısızlıkla sonuçlandı. 2020’de Azerbaycan üstünlüğü sağladı, 2023’de ise savaşı resmen kazandı.
Ne Rusya, ne Fransa ne de Amerika yardımlarına geldi. Bir yandan Azerbaycan’ın her anlamda güçlenmesi, diğer yandan Türkiye’nin askeri ve siyasi desteği bu sonucun elde edilmesine yol açtı. Dahası Amerika ve Avrupa istemeye istemeye de olsa yeni statükoyu kabüllendi. En makbul komşuları İran ise son birkaç yıldır vekilleri vasıtasıyla başlattığı savaş nedeniyle çok ciddi bir yenilgiye uğradı.
Rusya derseniz zaten kendi kazanımlarını Alaska’da konsolide etme derdinde. Oyun bozanlık yapmaya niyeti en azından şimdilik yok. Ermeni diyasporasının Türkiye’den toprak ve tazminat hayallerinin gerçekleşmesi de zaten olasılık dışı. Dolayısıyla içeriği açıklanan 17 maddelik mutabakata insan hakları gerekçesiyle dahi karşı çıkılması anlamsız. Paşinyan ülkesi için doğruyu yapıyor, tarihi bir husumeti sonlandırıyor, Ermenistan tarihinde yeni ve gerçekçi bir sayfa açıyor.
Bizde de karşı çıkanlar, barışın Türkiye değil de Amerika tarafından yapılmasını eleştirenler olsa da iki ülkenin barışması, özellikle de 8 Ağustos belgesindeki şartlar altında barışması bizim için önemli. Zangezur Koridorunun açılması, Nahcivan’ın Azerbaycan’a kara yoluyla bağlanması Türkiye’nin sadece Bakü’ye değil tüm Orta Asya’ya daha kolay ulaşması anlamına gelecek, diğer geçiş yollarına olan bağımlılığını azaltacak.
Hepsinin ötesinde de Ermenistan ile olan ve bir süredir normalleşen ilişkiler diplomatik nitelik kazanacak. İmparatorluk çöküşü döneminin acıları gündelik siyasetin konusu ve aracı olmaktan çıkacak. Olasıdır ki geçmiş her iki ülkede de daha rahat ve daha özgürce tartışılacak. 24 Nisan anmaları Türkiye için şimdikinden bile daha marjinal bir anlam ifade edecek. Türkiye neredeyse eş zamanlı olarak Ermeni ve Kürt sorunlarını aşacak…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025