Mensur Akgün

8 Ağustos mutabakatı…
13.08.2025
76

Bildiğiniz gibi 8 Ağustos Cuma günü Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev delegasyonlarıyla birlikte ABD Başkanı Trump’la buluştu. Ardından da uzun süredir üstünde çalıştıkları barışın temel ilkelerinde anlaşmaya vardıklarını dünyaya duyurdular. 17 maddeden oluştuğu daha sonra açıklanan mutabakat zaptını üç ayrı dilde kameraların önünde imzaladılar.

Metnin Ermenistan anayasasında gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra antlaşma şekline dönüştürüleceği, dolayısıyla da siyasi olduğu kadar hukuki bağlayıcılık da kazanacağı, ancak şimdiden güçlü bir belge olduğu, hem iki ülkenin çıkarlarını koruması hem de Amerika’nın taahhütlerini içermesi nedeniyle yaşama şansı bulunduğu söyleniyor. Bana da İran’ın itirazına rağmen mutabakatın parametrelerini değiştirmeye gücü yetmezmiş gibi geliyor.

Belki örtülü operasyonlarla Ermenistan zorlanabilir, yayılmacılığı kutsayan anayasasının değişmemesi muhtelif siyasi teşvik ve primlerle sağlanabilir, hatta Paşinyan darbe ye da başka bir yöntemle devre dışı bırakılmaya çalışılabilir. Ama sonuç müzakereden ziyade güç dengeleriyle belirlendiği için değişmez. Amerika kolay kolay Zangezur imtiyazından vazgeçmez.

8 Ağustos mutabakat metninden bir sapma olursa sonuç Ermenistan’ın aleyhine olur. Eski sınırların tanınması, koridor üstündeki egemenlik haklarının korunması imkansızlaşır. Erivan’ın barışın getireceği fırsatlardan yararlanması, Türkiye ile olan ilişkilerini kalıcı bir şekilde rayına oturtması da bir başka bahara kalır. Bu belki Glendale’de geçmişte yaşayan birkaç radikali mutlu eder fakat Ermenistan’a huzur, barış ve refah getirmez.

Umarım ülkelerini ve ülkülerini kendince pek seven içteki ve dıştaki Ermeni milliyetçileri bu gerçekleri görür ve mutabakatı bir fırsat penceresi addeder. Bozmak için lobi yapmaktan, tertip almaktan vazgeçer. Artık anlamaları gerekiyor ki 1918 ve 1964’de gündeme getirip 1988’de fiilen başlattıkları mücadele başarısızlıkla sonuçlandı. 2020’de Azerbaycan üstünlüğü sağladı, 2023’de ise savaşı resmen kazandı.

Ne Rusya, ne Fransa ne de Amerika yardımlarına geldi. Bir yandan Azerbaycan’ın her anlamda güçlenmesi, diğer yandan Türkiye’nin askeri ve siyasi desteği bu sonucun elde edilmesine yol açtı. Dahası Amerika ve Avrupa istemeye istemeye de olsa yeni statükoyu kabüllendi. En makbul komşuları İran ise son birkaç yıldır vekilleri vasıtasıyla başlattığı savaş nedeniyle çok ciddi bir yenilgiye uğradı.

Rusya derseniz zaten kendi kazanımlarını Alaska’da konsolide etme derdinde. Oyun bozanlık yapmaya niyeti en azından şimdilik yok. Ermeni diyasporasının Türkiye’den toprak ve tazminat hayallerinin gerçekleşmesi de zaten olasılık dışı. Dolayısıyla içeriği açıklanan 17 maddelik mutabakata insan hakları gerekçesiyle dahi karşı çıkılması anlamsız. Paşinyan ülkesi için doğruyu yapıyor, tarihi bir husumeti sonlandırıyor, Ermenistan tarihinde yeni ve gerçekçi bir sayfa açıyor.

Bizde de karşı çıkanlar, barışın Türkiye değil de Amerika tarafından yapılmasını eleştirenler olsa da iki ülkenin barışması, özellikle de 8 Ağustos belgesindeki şartlar altında barışması bizim için önemli. Zangezur Koridorunun açılması, Nahcivan’ın Azerbaycan’a kara yoluyla bağlanması Türkiye’nin sadece Bakü’ye değil tüm Orta Asya’ya daha kolay ulaşması anlamına gelecek, diğer geçiş yollarına olan bağımlılığını azaltacak.

Hepsinin ötesinde de Ermenistan ile olan ve bir süredir normalleşen ilişkiler diplomatik nitelik kazanacak. İmparatorluk çöküşü döneminin acıları gündelik siyasetin konusu ve aracı olmaktan çıkacak. Olasıdır ki geçmiş her iki ülkede de daha rahat ve daha özgürce tartışılacak. 24 Nisan anmaları Türkiye için şimdikinden bile daha marjinal bir anlam ifade edecek. Türkiye neredeyse eş zamanlı olarak Ermeni ve Kürt sorunlarını aşacak…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar