Mensur Akgün
ABD-Türkiye ilişkileri en ciddi krizlerinden birini yaşıyor. Daha önce de sorunlar, krizler yaşanmıştı ama bu seferki ciddi. İkili ilişkilerin tarihinde ilk kez bu kadar çok sorun aynı anda yaşanıyor. İlk kez şahsi yaptırımlar uygulanıyor. İlk kez Ankara’nın Washington’daki muhataplarının konumları bu denli zayıf. İlk kez Batı ittifakı bu denli kırılgan. Kısacası her an her şeyin olabileceği bir dönemden geçiyoruz.
Sorunlar kadar sorunlara çözüm bulunabilecek koşullar da çetrefilli. NATO’nun çok da fazla anlam ifade etmediği bir ABD Başkanı ve ekibiyle karşı karşıyayız. Bu yüzden jeopolitik algımızdan kaynaklanan gücümüz kısıtlı. Trump ve yardımcısı Pence dünyaya alışık olmadığımız bir pencereden bakıyor. Öncelikleri farklı, uyguladıkları politikalar Türkiye’nin beklentileriyle neredeyse hiç örtüşmüyor.
Tüm bu kaos halinin içindeki tek sevindirici gelişmeyse Türkiye’nin sorunlarını diplomatik yöntemlerle çözeceği iradesini beyan etmesi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun temasları önemli ve değerli. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın açıklamaları da öyle. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün “Ne ABD ile ne de başka bir ülkeyle çözülemeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum” demesi ise Türkiye’nin tırmandırma istemediğinin göstergesi.
Bazıları aksini düşünse de ABD, Türkiye için her şeye rağmen önemli. İlişkilerimizin kopmaması menfaatimize. Yapılması gereken ilişkiyi yönetmek, Washington’un çıkarlarımıza ve beklentilerimize uygun davranmasını sağlamak. Onları en güçlü şekilde etkilemek. Benim görebildiğim kadarıyla Ankara’nın amacı da zaten bu. Amerika ile pazarlık etmek, çıkarlara en çok hizmet edecek noktada uzlaşmak istiyor.
Her pazarlıkta olduğu gibi belli ki bunda da süreç ve kozdan kaynaklanan sorunlar var. ABD tepkisini sert ve ikili ilişkilerin ruhuna hiç uygun olmayan bir şekilde ifade etti. Türkiye de protesto etti, her düzeyde dayanışma sergiledi. Dün de orantılı diplomatik tepkisini verdi. Fakat krizi tırmandıracak adımlar atmaktan imtina etti, diplomasiye fırsat tanıdı. Amerika’dan gelen tepkiler derseniz olumluya dönmeye başladı.
Umuyorum ki, iki ülke de yaşanan krizden dersler çıkartacak ve bu kriz mümkün olan en az zararla aşılacak. Ancak şurası gerçek ki Türkiye’nin dünyadaki algısını değiştirmek için çaba harcaması gerekiyor. Dışarıda insani diplomasiyi, çatışma çözümünü önceleyen bir politikanın benimsenmesinde ve bunun Eylül’de başlayacak BM Genel Kurul’unun 73’üncü dönem açılış toplantılarında vurgulanmasında yarar var.
Bence Türkiye yeniden sorunlar yerine çözümlerle anılmalı. İçeride de hukukun üstünlüğünün teyidi, ifade özgürlüğünün önünde engellerin kaldırılması, OHAL’in tümden bittiğinin anlaşılmasını temin edecek adımların atılması, AİHM içtihatlarına uyumun önemsendiğinin gösterilmesi ABD’yle ve AB’yle olan ilişkilerimizde sıçrama sağlama potansiyeli taşıyor. Pek çok sorunumuzun çözümü Türkiye algısının değişmesinden, yumuşak gücümüzün yeniden kullanılabilir hale gelmesinden geçiyor.
Tüm bunların ötesinde Türkiye’nin kendini sistemik sarsıntılara hazırlamasında da fayda var. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan düzen bizzat düzeni kuran ülke tarafından bozuluyor. Ticaret savaşları başlıyor. Devletler sisteminin temel normları açıkça ihlal ediliyor. Nükleer silahlanma yaygınlaşıyor. Uluslararası örgütler etkinliğini yitiriyor. BRICS gibi yeni oluşumlar güç kazanıyor.
Türkiye tabii ki NATO’dan çıkmamalı, BM’yi veya AGİT’i dışlamamalı. AB’ye üye olmasa bile işbirliğini derinleştirecek yöntemler aramalı, ki arıyor da. Ama eş zamanlı olarak Çin’e, Rusya’ya, özellikle de Hindistan’a şimdikinden çok daha fazla önem vermeli. Afrika kıtasını her açıdan yeniden keşfetmeli. Mesela YÖK antropolojik çalışmaları, saha araştırmalarını özendirmeli.
Dışişleri Bakanlığı hasımların sayısını, hasımlığın şiddetini azaltacak yeni yeni inisiyatifler geliştirmeli. Bölgesinin Mısır gibi kilit ülkeleriyle işbirliği yapabileceği ortak çıkar alanları bulmalı. Sadece devlet değil, basın, üniversiteler ve düşünce kuruluşları da sorun tespitinden ziyade çözüm odaklı bir anlayış benimsemeli.
***
Hepsinin ötesinde son krizin bize gösterdiği gibi Türkiye’nin askeri teknoloji alanında daha otonom bir yapı oluşturması, yeni tedarik zincirleri kurması şart. Ekonomide ise zemindeki gerçeklerden uzaklaşmadan ihracat ve ithalat pazarları çeşitlendirilmeli. Unutmayalım ki bu krizi aşsak dahi ABD’nin tek taraflı tasarruflarında kaynaklanacak sorunlar yine çıkabilir. İran ambargosu, Filistin’e dayatılacak çözüm ya da Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları yeni krizleri tetikleyebilir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024