Mensur Akgün
Önceleri sözlü sonra da yazılı hale gelen mitolojide ona aslında çok yer ayrılmamış. Muhtemelen baba sözü dinlememenin, kibre kapılıp sahip olduğu yetenekten fazlasını gerçekleştirmek istemenin sonuçlarını zamanın insanlarına anlatmak için uzun bir hikayeye son demlerinde sokulup denize düşürülerek feda edilmiş.
Yine de Batı sanatı, kültürü üstünde etkisi büyük olmuş, önemli ressamlar kanatları güneşe sokulduğu için eriyen ve denize düşen İkarus’un resimlerini yapmış. İlginç bir şekilde de bu resimler aptallıktan çok masumiyeti, acıma duygusunu ve hayranlığı tasvir eder nitelikte olmuş. Rubens’in Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenen İkarus yorumunda biraz hayret ve pişmanlık da var, özellikle baba Daedalus’un bakışı ne yaptın oğlum der gibi.
Ama Londra Tate’de sergilenen görece yeni Draper tablosundaki İkarus sanki cennette gibi tasvir edilmiş, ölümü bir anlamda mükafatlandırılmış. İkarus’u anlatan başka tablolar ve eserler de var tabii ki. Müzeler İkarus tasvirli kaselerle dolu. Babası Daedalus’dan bağımsız anılmasa da İkarus olmasa babasının bu denli önemli olacağı şüpheli. Babayı şöhrete kavuşturan onun kaçışının kötü sonuçlanması, Babası gibi salimen karaya ulaşamaması.
Fakat babanın ününü de hafife almamak gerek. Ne de olsa James Joyce’un “Bir Sanatçının Genç Adam Olarak Portresi” kitabının ana kahramanının, baş anlatıcısının soyadı da Daedalus. Dublinli Daedalus da özgürleşmesini, toplumun ona dayattığı değerlerden kurtuluşunu ilan etmesini tıpkı Atinalı Daedalus gibi uçmaya, daha doğrusu uçan kuşları görmeye ve onların uçuşunun ne anlama geldiğini fark etmeye borçlu.
Joyce’un kahramanı Stephen Daedalus mitolojinin kahramanı gibi itidalden yana. Sanata atılmadan, büyüyüp dünyaca ünlü bir yazar olmadan önce üniversiteyi bitirmeyi bekliyor. Ve James Joyce’un dünya edebiyatı üstünde bıraktığı etki düşünüldüğünde mitoloji kahramanı Daedalus’un tavsiyelerinin işe yaradığı anlaşılıyor. Joyce İkarus’un hatalarından ders çıkartıyor, otobiyografik kahraman gerçek kahramanı başarıya taşıyor.
Bu başarıda Batı kültüründe sınırlar ve milliyetler üstü iz bırakmış Yunan mitolojisinin de katkıda bulunduğuna şüphe yok. Joyce’un başlanıp başlanıp bir türlü bitirilemeyen, bilinç akışları içinde kaybolunan hacimli eseri Ulysses’in aslında bir Odyessus uyarlaması olduğunu unutmamak gerek. Joyce belli ki şöhrete Homer’in açtığı yoldan ve yanına bir kez daha makul kahraman olarak Stephen Daedalus’u alarak ilerliyor.
Benim mensubu olduğum meslek grubu açısından Daedalus’un önemiyse itidali vurgulamasından kaynaklanıyor. O çalışkan, yaratıcı ve ihtiraslı bir insan, zaman zaman riskler alıyor. Ahlaken hiçbir şekilde mükemmel değil. Girit Kralı Minos’un karısı Pasiphae’ya sevdiği yarı tanrı-yarı hayvanla beraber olması için “kostüm” yapıyor. Onun yaptığı kostüm sayesinde yarı insan-yarı hayvan Minotaur doğuyor. Çırağı olan yeğeni Talos’u dahi kıskanıp öldürebiliyor.
Yani Daedalus tam da ana akım teorilerin tanımladığı insan tipine uyuyor. Onda Hobbes’u, Machiavelli’yi, hatta Morgenthau’yu, en çok da Niebouhr’u bulmak mümkün. İhtirasları olmasa Atina’dan kovulmayacak, Pasiphae’ya yasak aşkına kavuşmak için yardım etmese labirent yapılmayacak. İhanet olmasa oğluyla birlikte labirente hapsedilmeyecek. Oğluyla birlikte kuş tüyleri ve balmumundan yaptığı kanatlarla uçmak zorunda kalmayacak.
Uçmasa, belki oğlu İkarus da ölmeyecek. Ama neyse ki anlatı bize İkarus’un uçtuğu için değil babasının sözünü dinlemediği için öldüğünü aktarıyor. Ne ben, ne başkası, ne Joyce, ne Draper, ne de Rubens babayı suçluyoruz. İkarus’u masumiyeti, iyi niyeti, biraz da kibri yüzünden öldüğünü düşünüyoruz, düşündürtüyoruz. Adına romanlar yazıp, işletme teorileri çıkartıyoruz, sendromlar yaratıyoruz.
Zaten bu şekilde düşünmesek, mesajının binlerce yıl sonraya aktarılması mümkün olmazdı. Uçarken kanatlarımızın balmumuyla yapıştırılmış ödünç tüylerden yapıldığının unutulmaması gereği onun adıyla hatırlanmazdı. Kendimizi kuğu zannetmemizin, elimizdeki imkanlara göre yaşamamızın ve hepsinden önemlisi de akılcı siyaset üretmemizin şart olduğu muhtemelen bu denli dramatik anlatılamazdı.
Bana öyle geliyor ki anlatının tüm sorunlarına rağmen İkarus’un tatsız tecrübesinden, Daedalus’un tavsiyelerinden binlerce yıl sonra bile ders çıkartmak mümkün. Siyaset yaparken, özellikle de Rusya, Amerika gibi ülkelerle ilişkilerin niteliğini belirlerken, ulusal çıkarlarımızı sınıflandırırken, güvenlik tehditlerini bertaraf etmek için politika geliştirirken ne alçaktan uçmalıyız, ne de güneşe çok sokulmalıyız. Şartları iyi tartmalı, kibre ve duygusallığa kapılmamalıyız.
Biliyorum diyeceksiniz ki bunları yapmak için mitolojiye, Homer’e, Joyce’a ihtiyaç yok. Haklı olabilirsiniz ama ben onların estetiğinin, sağduyusunun, farklı anlatım tarzının da dünyayı algılamamıza en az teoriler, silahlar, sahadaki aktörler, büyük devletleri yönetenler kadar katkısı olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim ama bazen en irrasyonel anlatılar, en rasyonel görünenlerinden daha rasyonel sonuçlara ulaşmamıza yardımcı olabiliyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024