Metin Karabaşoğlu
Birkaç gün önce, hasbelkader bir bildiriye rast geldim. Sivilliği artık tartışılır durumdaki bir kuruluşun başındaki kişi, kurumları adına 2023’e dair değerlendirmelerini aktarırken, sözü beklendiği üzere İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü, etnik arındırmadan öte soykırım düzeyindeki harekâta da getiriyor; ve yine beklediğim üzere, oradan ‘Batının ikiyüzlülüğü’ne hızlı bir geçiş yapıyordu. Öznesi Batı olan cümleler birbiri ardınca sıralanmıştı bildiride.
İlaç için ‘Doğu’ya dair bir cümlecik yahut küçük bir değini aradı gözlerim. Ama bulamadı. İsrail’in Gazze saldırısı, bildiriyi hazırlayan sivil görünümlü kuruluşa göre, sadece Batının ne olduğunu göstermiş, Doğuya dair ise hiçbir şey göstermemiş olmalıydı.
Bu bildirinin bir istisna olmadığını biliyoruz. Birçok Müslüman ülke kadar bu ülkede de bir ‘Batı sorunu’ bulunuyor ve bu bağlamda Batının ne kadar aşağılık bir halde ve ne derece ikiyüzlü bir vaziyette olduğunu tesbit edenler, Doğuyu ise yere göğe sığdıramıyor, Doğunun üzerine asla toz konduramıyor.
Oysa, 7 Ekim’den bugüne üç ay boyu olup bitenler, Batısı ve Doğusuyla, bütünüyle dünyanın içinde bulunduğu duruma ayna tutar nitelikteydi.
Kendisini demokrasi, hukuk devleti, uluslararası hukuk, insan hakları söylemlerinin şampiyonu ve sözcüsü olarak konumlandıran ve bütün dünyaya bu konum üzerinden yargı dağıtan ve hatta fiilen müdahaleye girişebilen Batıdaki yönetimler, ABD başta olmak üzere, Hamas’ın neredeyse asırlık bir arkaplanı olan 7 Ekim saldırısını bahane ederek İsrail’in ordusu—ve ‘yerleşimci’ diye nitelikleri gizlenmeye çalışılan ‘işgalci unsurları’—ile Gazze halkına ve bütün Filistinlilere yönelik açık ve ayrım gözetmeyen zalimliğini ‘kendini savunma hakkı’ diye meşrulaştırmanın ötesinde, soykırım düzeyine ulaşan bu zalimliğe fiilen destek de sağladılar, doğru. Bu yönüyle olup bitenler, Batıdaki siyasi elitlerin ahlâken ne kadar yozlaşmış ve insaniyeten ne kadar çürümüş olduklarını bütün dünyaya gösterdi. Ama en başta da kendi halkları bunu gördüler. Aynısı, George Orwell’ın 1984’ünü andırır şekilde ateşe su, suya ateş diyecek derecede kelime oyunlarıyla Filistinlileri gayri insanîleştirip İsrail’i masumlaştırmaya çalışan konvansiyonel medya unsurları için de sözkonusuydu. Batının anlı şanlı akademyasının da bu sınanmadan yüzünün akıyla çıkamayıp alnına kara sürdüğü bir gerçek. Düşünce ve ifade özgürlüğü denilen şeyin hem yönetimler, hem medya, hem akademya nezdinde İsrail’in eleştirisi sözkonusu olduğunda eriyip gittiğinin bütün dünya üzerinde ayan beyan tecrübe edilmesi elbette dehşet vericiydi.
Bütün bu olup bitenler karşısında, ‘Batının ikiyüzlülüğü’nden söz etmeye elbette herkesin hakkı var. Çünkü bu bir gerçek. Nitekim bu gerçeği en çok yine Batıdaki insanlar haykırdılar. Sosyal medya platformlarında geliştirilen söylemlerden farklı mecralarda yapılan eylemlere, bu çelişkiyi ve bu ikiyüzlüğü yine en çok da Batılılar dile getirdiler. Gözümüzle gördük; İsrail’e ve ABD başta olmak üzere Batılı yönetimlerin İsrail’e verdiği verdiği desteğe en etkili ve istikrarlı tepki ve eleştiri yine Batıdan geldi. Öyle ki, Müslüman dünyadan bu duruma karşı geliştirilen cevaplara baktığımızda da, onlar içinden Batı tecrübesi yaşamış, Batıda eğitim görmüş ve Batıda yaşamaya devam edenlerin geliştirdiği söylem ve eylemlerin Müslüman ülkelerin içinden geliştirilen söylem ve eylemlerden çok daha etkili, ses getirici ve amaca uygun kıvamda olduğunu gördük.
Batı bir tarafta İsrail’in arkasında hizalanan yozlaşmış yönetici elitleri, öte yanda bu duruma tepkisini bütün dünyada ses getirecek şekilde ortaya koyan kişiler ve kitleler ile ‘iki ayrı yüz’üyle karşımıza çıkmışken, Doğu’da neler oldu? ‘İkiyüzlü Batı’da bunlar olurken, Doğ’uda İsrail’in bu zalimliğine karşı nasıl bir cevap ve tavır geliştirildi?
Cevabı, yakından biliyoruz. Batıda insanlar hükûmetlere rağmen Filistin’e destek, İsrail’e tepki için meydanlarda toplanırken, Müslüman ülkelerde insanlar ve sivil toplum kuruluşları ancak hükûmetlerin izni ve işaretiyle meydana çıkabildiler, bazı ülkelerde bu izin ve işaret gözükmediği için de başlarına bir bela almamak için hiç ortaya çıkamadılar. İslam İşbirliği Örgütü devlet başkanları düzeyinde toplandığında İsrail’in saldırıları beş haftayı geçmiş durumdaydı, yarıya yakını çocuklar olmak üzere onbine yakın masum insan öldürülmüş haldeydi, bu durumda bile yapabildikleri yarım ağız bir kınama metninden ibaretti. Öyle ki, İsrail’in ‘soykırımın örnek uygulaması’ niteliğindeki zalimliklerine karşı Uluslararası Adalet Divanında dava açmaya hiçbir Müslüman ülke cesaret edemedi. Bu şeref, Güney Afrika’ya nasip oldu.
Velhasıl, eğer 7 Ekim sonrasında olup bitenleri ‘yüz’ler üzerinden tanımlamaya kalkıştığımızda Batının ‘ikiyüzlülüğü’nden söz edeceksek, çok az istisna dışında Müslüman ülkelerin yönetimleri başta olmak üzere Doğunun ise ancak ‘yüzsüzlüğü’nden söz edebiliriz.
Evet, Batı ikiyüzlü, ama Doğu yüzsüz.
Çünkü Batıda en azından tepkisini ortaya koyan bir taraf var, Doğu ise duvar kadar tepkisiz.
Çünkü herşeye rağmen Batı’da demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve ifade hürriyeti standartları Doğu’yla kıyaslanamayacak seviyede…
İstibdatların sebep olduğu esaretle değil, demokrasinin verdiği cesaretle hareket edebildikleri için, her şeye rağmen Batı’da kişiler ve kitleler inisiyatif alıp tepkilerini en ses getirici söylem ve eylemlerle ortaya koyabiliyorlar.
Velhasıl, en başta sözünü ettiğim bildiriyi yazanlar misali binlerce, milyonlarca bildiri de yazılsa, meydanlarda nutuk da atılsa, bir gerçek değişmeyecek:
Her şeye rağmen Batı, insanlığın geleceği konusunda benim gibi bir Müslümana daha fazla umut veriyor.
Doğu’nun yüzsüzlerinin ifadesiz ama saman altından su yürüten suratlarıyla muhatap olmaktansa, Batı’nın ‘ikinci yüz’ünü temsil eden herkes için haktan, hukuktan, adaletten yana insanlarla ve oluşumlarla temas yolları geliştirmekten başka çıkış yolu göremiyorum Filistin için, Müslüman dünya için ve de insanlık için.
Benim için gerçek budur.
7 Ekim sonrasında bunu bir kez daha gördüm, çok açık şekilde gördüm.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.03.2025
26.12.2024
24.12.2024
12.12.2024
23.10.2024
26.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
29.06.2024
11.06.2024