Murat BELGE
Televizyonda kanaldan kanala dolanıyordum. Rastlantı, ekranda gördüğüm adam birden bire, "Hilafet" dedi. Hilafetin yeniden tesisini istediği ve talep ettiği anlamını çıkardım ama bu anlamı çıkarınca kulağımdan şüpheye düştüm. Olabilir mi böyle bir şey? Olabilir, neden olmasın?
Zaten olabildiği az sonra anlaşıldı.
Bu o konuşan kişinin bir fantazisi mi? Yoksa planlı bir girişimin parçası mı? AKP'nin "patlayıcı" konuları gündeme getirmek için uyguladığı böyle yöntemler var. Ayasofya için de, ilk telaffuz edildiğinde "Önce Sultanahmet'i doldurun" dendi; bunun getirisinin yanında götürüsü de olacağı söylendi ve "provokasyon" dendi. Derken bunların hepsini söyleyen kişi fikrini değiştirdi ve şu anda Ayasofya için karar verildi bile. "Hilafet" için de benzer bir yol izlenemez mi? Konuşuldukça, tartışıldıkça, konu bayatlar, ilk telaffuz edildiği zamanki kadar sivri olmaz, şok yaratmaz... Falan filan.
Osmanlı Hilafet'e pek fazla önem vermemişti. Çünkü yeterince güçlüydü, ihtiyacı yoktu. Bu onsekizinci yüzyıl sonlarına kadar, Küçük Kaynarca Antlaşması'na kadar böyle devam etti. O Antlaşma'da Rus Çarı'nı Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodokslar'ın koruyucusu yapan bir madde yer alınca, I. Abdülhamid'in de Müslümanlar'ın Halifesi olduğu akla geldi. Bu durumda o da Rusya'da yaşayan Müslümanlar'ın koruyucusu olmalıydı.
Böylece Hilafet kurumu o zamana kadar kimsenin aklına gelmeyen bir önem kazandı. Sonraki yıllarda Osmanlı yıkımı devam ettiği için, Hilafet kavramının saygınlığından yararlanma ihtiyacı da devam etti. Abdülhamid'lerin ikincisine geldiğimizde ciddi devlet politikası oldu. Padişah, kavramın ya da makamın Balkanlar'da yaşayan Müslümanlar'ı bir arada tutma potansiyeline bel bağladı ama politika bekleneni ya da umulanı vermedi. Balkanlar bir yana, Arap Yarımadası'nda bile etkili olmadı.
Türkiye'de şeriatçılar var, biliyoruz. Şeriatçı birinin Hilafet'i geri getirmek istemesi de anlaşılmayacak bir şey değil. Dolayısıyla AKP'nin iktidarda olduğu bir Türkiye'de birinin çıkıp böyle bir şey söylemesini normal karşılayabiliriz. Ama o "Hilafet"i Türkiye dışındaki Müslümanlar'a kabul ettirebileceğini düşünüyor mu acaba, talebi dile getiren kişi? Düşünüyorsa yanlış düşünüyor.
Biliriz ki Atatürk Hilafet kurumunu lağvetmeye hazırlanırken Hindistan'dan Ağa Han'dan "yapmayın, etmeyin" mesajı almıştı. O tarihte Küçük Kaynarca'nın ve Osmanlı padişahının aynı zamanda "Halife" olmasının üstünden 150 yıl kadar bir zaman geçmişti ve bu bilinen, alışık olunan bir şeydi. "Alışık olunan", ama herkesçe "kabul edilen" bir şey değildi. Atatürk dinlemedi, bildiği gibi yürüdü, Müslüman Türkiye Cumhuriyeti "Hilafet" kurumunu lağvetmiş oldu. Şimdi "Haberiniz var mı? Biz bu kurumu yeniden kuruyoruz" dediğimizde nasıl bir cevap alırız? "Biz de sizden direktif almak için sabırsızlanıyorduk. Ne iyi ettiniz!" demelerini bekleyen var mı?
Varsa, çok bekler.
Lağvedilmeden önce de padişahın halifeliğini tanımayanlar vardı. Bunların başında Fas gelir, çünkü Fas Krallığı Hilafet'in kendi üstünde olduğunu iddia eder. Peki Fas'ın bu iddiası İslam dünyasında genel kabul görür mü? Hayır, görmez. Aynı nedenlerle görmez.
Tabii Hilafet'le ilgili tek konu dünyada ya da İslam dünyasında kabul edilmek değil. Bunun Türkiye'de yaratacağı etki ne olur? Türkiye'nin kendinden başka kimsenin kabul etmediği çeşitli iddiaları var, bu da onlardan biri olur. Ama "yurt içinde" bunun olumlu payını hesaplayabiliyor muyuz? Doğrusu sanmıyorum.
"Öneri" mi, "tasarı" mı, her neyse, şu ortamda ortaya atıldığına göre Hilafet geri gelecekse herhalde Halife de Tayyip Erdoğan olacak. Tayyip Erdoğan'ı seven ve böyle bir "terfi" durumunu sevinçle karşılayacak çok insan var. Tabii sevmeyen de çok. Tayyip Erdoğan bir yasa çıkarıp kendisinin Halife olduğunu ilan ederse sevmeyenler fikirlerini değiştirecek değil. Hatta sevenlerden "Bu adam fazla oldu" deyip desteğini çekenler olur da sevmeyenlerden "Meğer adam halifeymiş, hemen biat edelim" diyen çıkmaz.
Ama bütün bunlar, Tayyip Erdoğan'ın konuya ilgi duymayacağı, "Olmaz öyle şey" deyip geçeceği anlamına gelmiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025