Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Bacın ya da Bacınnê, Midyat’a bağlı birkaç Êzidi (Yezidi) köyünden biridir.
Süryanilerin, Arap olsun, Kürt olsun Müslüman halkla beraber yaşadıkları köyleri vardır Midyat’ın. Ama Êzidilerin Müslüman ve Hıristiyan halkla birarada yaşadıkları köyler yoktur. Êzidi halk, bir zamanlar, o coğrafyada katmerli bir ‘ötekileştirme’ muamelesi görür, büyük mağduriyetler yaşardı. Pazara yoğurdunu, üzümünü satmaya getiren Êzidi kadınların alabildiğine aşağılandığı zamanlar olurdu. Derken 90’lı yıllarda çatışmalar artınca, ateş her yeri sarmaya başladı. Süryaniler de, Êzidiler de dağa çıkmakla, korucu olmak arasında bir yol ayrımına geldiler. Her iki halkın yaşadığı köyler göçe zorlandı. Süryaniler ve Êzidiler çoğunlukla Avrupa’nın yolunu tuttular. Midyat’ta çok sevdiğim Êzidi dostlarım vardı benim.
Bazılarıyla yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Sonra o felaket yıllarında her birimiz başka yerlere, başka diyarlara savrulduk.
Şahap, Osman, Ebuzeyt benim Bacınlı dostlarım, çoluk çocuk Almanya’ya yerleştiler. Geçenlerde Şahap’la biraraya geldik, hasret giderdik.
Ona en çok da Êzidi gençlerini sordum. Verdiği bilgilere ne çok sevindiğimi anlatamam.
Anlattığına göre, Êzidi gençlerin önemli bir kısmı üniversite bitirmişti ve en az iki yabancı dil konuşuyordu, aralarında milletvekili olanlar, yüksek yargıç statüsünde, eyalet savcısı olanlar bile vardı.
Peki dedim Şahap’a, evlilikler ne durumda, gelenek sürüyor mu, Êzidiler hâlâ sadece Êzidi olanlarla mı evleniyorlar? Evet dedi, gelenek aynen devam.
Üniversite bitirmiş gençler de bu geleneğin dışına çıkamıyor ve Êzidiler, Almanlarla veya başka halklarla evliliklere kapalı bir toplum olarak yaşamayı sürdürüyormuş.
Ama anladığım kadarıyla bir kuşak sonrası bu geleneği sürdürmek pek mümkün olmayacak.
Sözü Norveç’te yaşanan faciaya getireceğim.
Norveç tam olarak neyin habercisi, Avrupa’nın çokkültürlü politikalarının sona erdiğine mi işaret ediyor?
‘Avrupa İnsanı’ acaba kendinden başka kimseyle yaşamak istemeyen bir insana mı dönüştü, hiç sanmıyorum.
30 temmuzda Türkiye’ye dönecek olan Kemal Burkay’ın İsveç halkına elveda mesajı olarak okunabilecek olan çok samimi duygularla kaleme aldığı ve dün Taraf’ta çıkan mektubunu okumanızı tavsiye ederim. Bu soruların cevabı olabilecek bir mektup yazmış şair, yazar, sürgün ve siyasetçi, Kemal Burkay..
Norveç faciasından sonra, bizim medyamızda çok da isabetli değerlendirmeler çıkmadı. İşin kolayına kaçıp, bu faciayı ‘medeniyetler çatışması’ fikrinin kanlı bir sonucu gibi görenler oldu.
Bazı yorumcular, Avrupalının ve Avrupa insanının ırkçılık ve yabancı nefretiyle malul bir hale geldiğini savundular.
İşte dediler bazı yorumcular da, Avrupa’nın toplama kampları deneyinden sonra başlattığı, geçmişle yüzleşme ve şiddeti, ırkçılığı mahkûm etme politikalarının bir işe yaramadığı görüldü..
Avrupa’nın imrendiğimiz değerleriyle, ırkçılık ve nefret arasında yükselen duvarlar meğer çoktan aşılmış, bu felaket onun sonucu diyen yazılar okuduk bolca. Oysa İbrahim Karagülle’nin dün Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısı olaya bambaşka bir pencereden bakılması gerektiğini ortaya koyuyordu:
“Bir terör koalisyonuyla karşı karşıyayız. Derin ve Avrupa’da yaygın taban bulan bir felsefi kalkışmayla yüz yüzeyiz. İsrail aşırı sağı ile Avrupa neo-conlarının ittifak ilanının acı örneğine tanık oluyoruz. Norveç’i neden cezalandırdıklarını bir kez daha düşünelim. O zaman katliamı kimlerin planladığını ve uyguladığını net bir şekilde anlayacağız... Norveç, terör koalisyonunun, güçler hesaplaşmasının, devlet terörünün, istihbarat örgütlerinin patronluğunda yürütülen bir saldırının kurbanı oldu.”
Hiç şüphesiz Karagülle’nin sözünü ettiği ‘felsefi kalkışmanın’ da ‘eylemsel kalkışmanın’ da Türkiye’deki karşılığı ve adı Ergenekon’dur.
Breivik Türkiye’de yaşasaydı, içindeki öldürme hırsı ve zalimliği belki de, İstanbul’da AGOS’un önünde, Malatya’da Zirve’de, Şemdinli’de ve Ankara Danıştay’da epey işe yarayacaktı.. Ama ayrıca da, Breivik, hiç kuşku yok ki, Ergenekon’un önemli fikir adamlarından biri olurdu.
Haksızlık ettiğimi düşünmeyin. İdeolojik donanımı fevkalâde ve Ergenekon standartlarının üstünde bir adam bu... Ergenekon’a ‘dostça’ yönelttiği eleştirilere benzer eleştirileri daha önce bir yerlerde okuduğumu sanmıyorum. Hantallaştınız diyor Breivik, fazla yayıldınız.. Yani Ergenekon muhiplerinin aklına şimdiye kadar gelmeyen bir eleştiri yapıyor Breivik. Bilgisayarından çıkan haritalar, dünyanın en kadim sorunları konusunda öne sürdüğü görüşler, tam olarak ‘uluslararası bir toplumsal mühendislik’ örneği. Belli ki tek başına çalışmamış. Benim Breivik’in haritasında dikkatimi çeken epey şey oldu. Mesela genellikle, Batılıların eninde sonunda, Türkiye’yi bölüp, Kürdistan kurduracaklarına inanılır. Breivik ve çalışma arkadaşlarının ise bu fikre pek itibar etmedikleri görülüyor. Breivik’in haritasında yer alan bölünmüş Türkiye’nin, herhangi bir bölgesinde Kürdistan yer almıyor. Batı Trakya’dan, Marmara’ya kadar bölünmüş olan Türkiye’nin, Doğu ve Güneydoğusu, Akdeniz in bir bölümüne kadar Ermenistan olarak tahayyül edilmiş.
Bu arada Asur ve Maruni devletleri de unutulmamış. Dünyadaki bütün Türkler de İç Anadolu’ya yerleştirilmiş.. Bu haritaya bakınca aklım karışmadı desem yalan olur. Kürtlere bu haritada niçin yer yok diye epey düşündüm. Avrupa’nın Ergenekoncuları, Kürtlerin Kürdistan, denen bölgede Asuriler ve Ermenilerle, dinî ayrılık nedeniyle birarada yaşayamayacaklarına kanaat getirmişler ki, Türkiye’den İran’a uzanmışlar ve Kuzey İran’a bir ‘Kürdistan’ devleti yerleştirmişler.. Şimdi siz bu fikirlerin ne kadar çok saçma olduğunu, konuşulmaya bile değmeyecek kadar anlamsız olduğunu düşünebilirsiniz. Ama ne yazık ki, bu fikirlerin hayata geçmesi için, başkalarının canına kıyabilecek, kendi canını da önemsemeyen insanlar yetiştiriliyor dünyanın dört bir yanında.
İster Tora-Bora dağlarında yetişsin bu insanlar, ister, kişi başına gelirin 50 bin dolar olduğu Norveç’te yetişsin, 21. yüzyılın böyle bir sorunu var. ‘Medeniyetler çatışması’ değil, ‘medeniyetler arası diyalog’ ancak bu tehlikenin üstünden gelebilir.
Breivik’in haritası da, 1500 sayfalık manifestosu da, zalimliği ve gaddarlığı da, dünyanın bütün uygarlıklarından bir şeyler almış Avrupalılık fikrine ve ‘Avrupa insanına’ ciddi bir meydan okumadır.
Evet, bu tabi ki, Jorge Semprun’un(*) “mümkün olan en büyük fırsat eşitliği içinde şiddeti dışlayan bir hayat” olarak tanımladığı Avrupalılığa, yine şiddet yoluyla karşı çıkmadır.
Şimdi sadece Norveç’in değil, bütün Avrupa’nın ve dünyanın bu meydan okumaya verecek tutarlı bir cevabı olmalı. Norveç’te çoktan verildi o cevap, Norveçli liderler, demokratik değerlerinden taviz vermeyeceklerini ilan ettiler, Norveç halkının meydanlara yığdığı dağ gibi güller ve çiçekler, bu alçakça ve pervasız meydan okumaya karşı açık bir tutumun ifadesi.
Norveç AB üyesi değil, ama bu sorun da değil, AB, Norveç’i ırkçılığa karşı geliştirilen programlara davet ediyor.
Şimdi Türkiye’nin cevabını beklememiz lazım diye düşünüyorum. Sıcağı sıcağına yapılmış, ‘kınama ve üzüntü’ mesajları değil kastettiğim.
İnsanlık değerlerine meydan okuyan bu yeryüzü çılgınlığına karşı Türkiye’nin cevabı, uzun ve kısa vadede, ne olacak, onu hep beraber merak etmemiz ve Norveç’te yaşanan katliamı asla unutmamamız gerekiyor.
***
(*) Avrupa İnsanı, Jorge Semprun, Dominique de Villepin, Agora Yayınları, Çev. Aydın Cıngı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012