Osman CAN
Adalet Ağaoğlu’ndan mektup var, ancak sadece Meclis Başkanı’na veya Başbakan’a değil, tüm meclise ve özellikle aklımıza ve vicdanımıza hitap ediyor.
İki yıl önce yeni anayasa süreciyle ilgili çalışmalara başladığımızda “Yeni Anayasayı görmeden ölmeyeceğim işte!” demişti. Referandumu, cuntacı, darbeci, tek partici ve ittihatçı düzenden kurtulmanın ve demokratik bir anayasaya ulaşmanın imkanı olması nedeniyle çok önemsemişti. Birlikte yumurta saldırılarına maruz kaldık. Yılmadan Yeni Anayasa Platformu toplantılarına katıldı, katkısını her fırsatta sunmayı ihmal etmedi, pek çoğumuzdan daha fazla bu sürece katkı sağladı. Bizimle Anayasa çalışması çerçevesinde yollara düşmekten kaçınmadı.
Hem entelektüel olarak, hem de halktan biri olarak mücadele etti. Artık halkın nasıl bir anayasal düzen istediğini görüyor. Yıllardır sürdürdüğü demokrasi mücadelesinde halkın Ankara’nın, geleneksel siyasal elitlerin ve militarist aktörlerin çok ilerisine geçerek yeni bir anayasal düzen talep ettiğini görüyor. Halkın iradesi benim iradem diyor ve iradesine sahip çıkıyor... Başka türlüsü mümkün mü?
Halkın iradesini reddeden yüz yıllık düzen toplumsal barışı ve geleceğimizi zehirledi. Kemalizm dediğimiz “güler yüzlü frankoculuk” geriletilmiş olsa da tüm araç ve yöntemleri yerli yerinde duruyor; dindarın, muhafazakarın, liberalin, gayrimüslimin haklarını tehdit ediyor. Ama trajik bir şekilde Kemalistlerin özgürlüklerine de, Kemalistler halen fark etmese de, tehdit oluşturuyor. Adalet Hanım kendi iradesine sahip çıkarken, aslında hepimizin iradesine sahip çıkıyor... Bu nedenle köşemin geriye kalanı Adalet Hanım’ın (kısaltılmış) mektubuna ayrılmış durumda...
İrademe Sahip çıkıyorum
“TBMM Başkanı, Sayın Cemil Çiçek,
Efendim ben, şiir, oyun yazarı, roman, hikâye, deneme, anı, günlük gibi edebiyatın hemen bütün türlerinde kırka yakın kitabı olan bir yurtdaşınızım.
Askerî darbelere karşı oluşum, eserlerimin içeriğinden olduğu kadar 65 yıllık yazarlık hayatımda yönetim sistemimizdeki adaletsizlik, ayrımcılık, tek tiplik’çilik, topluca faşizan zihniyete muhalif duruşumdan da bellidir. Öyle ki, 12 Eylül Anayasası’na toplumun üstünde baskıyla korku yaratılarak yüzde 50’nin üstünde bir “kabul” oyu elde edildiği günlerin tam içindeyken bile buna açıkça: “Hayır! Bu Anayasayı kabul etmiyorum!” sesi yükseltmiş kişilerden biriyim. AKP’nin son seçimler sırasında parti başkanının (Başbakanımızın): “Demokratik bir Anayasa yapacağız! Bunu bu sefer mutlaka millet yapacak!.” gibi bir sözverişinin peşine takılmışlığım da buradan doğmakta. Bu umut özellikle de kendime karşı duyduğum bir mecburiyetten ileri gelmektedir.
***
... Sizlere bunları bir kuruluşun, bir grubun ya da odaların ortak görüşleri olarak açıklamıyorum. Bütünüyle toplumumuzun bir kişisi, bireyi olarak seslenmekteyim. Ancak ortaklaşa bir yaklaşım olarak şu her şeyden önemli: Yukarıda altını çizerek belirttiğim anlayış çerçevesindeki İrademe Sahip çıkıyorum. 1923 ‘doğumlu’ Türkiye Cumhuriyeti devletinin süregeldiği 80 yıl içinde vesayet sistemi altında yaşatageldiği toplumu büyük değişimlere uğradı. Toplum bütün iç ve dış koşulların etkisi altında ‘yaşadıkça’ değişti. Fakat ülkeyi yönetmenin tek başına kendisine ait olduğu zihniyeti taşıyan devlet, toplum katmanlarının vergisini toplayıp da bu geliri hasıl edenlerin yararlarına kullanacağı yerde ‘Dış düşman/İç düşman’-lardan doğabilecek tehlikeler mazeretine sığınarak bu ‘milli geliri’ hem de fazlasıyla silahlara yatırmaya yatkın anlayışı neredeyse hiç değişmedi.
Bu gerilimin yarattığı huzursuzluk hızlı bir değişimin kışkırtısıyla toplumun uyanışını sağladı ve işte bugün neyse nihayet gelebildik böyle bir devlet sistemini değiştirmenin eşiğine: Bu eşikten atlamanın tarihî zamanına... Bu kadar kritik bir anda şu eşikten atlama ihtiyacının en açık göstergesi de yeni bir anayasa için yapılan referandumun sonucu. Yurtdaşların çoğunluğu sistemin değişimine ‘evet’ demiş oldular, fakat aslolan bu ‘kabul’lerin içeriğinin ne derece samimi, ne derece gerçek olduğu sorunu. Eninde sonunda bunu arayıp bulma görevi TBMM’ye verilmiş bulunmaktadır. Yani Türkiye’nin tarihinde ilk kez referandum sonucu bir ‘toplum sözleşmesi’ yapılmış oldu. Nitekim TBMM Başkanlığı bünyesinde de toplumsal talepler toplanmaya devam etti. Etmekte... Anlaşıldığı kadarıyla toplumun tek parti diktatörlüğünden, açıkça darbe anayasalarının dilinden, sistematiğinden, kurgusundan, ideolojik referanslarından uzak bir anayasal düzen istediği ortaya çıkmış bulunuyor. Yani toplum, sistem değişmeden, yine eski sistemin ‘özgürlük sözü’ vermesiyle sınırlı bir değişim anlayışını reddediyor...
***
Bakınız ‘Türk’ gibi ırkî bir göndermeyi kullanmamaya ‘ vatandaş’ gibi militer bir göndermeye Yeni Anayasa’mızın üslubu içinde yer vermeme hakkında epeyce düşünmüş bulunmaktayım. “Türkiye Cumhuriyeti toplumu”, “Türkiye’nin insanı, kişisi” gibi belirlemeler neyimize yetmemekte acaba? Yine şuna da dikkatinizi diliyorum: ‘Vatandaş’ belirlemesi İttıhat-ı- Terakki zihniyetine iyi cevap vermekte. Onun yerine kullanılabilecek ‘Yurtdaş’lık kavramı ise insanda memleketinde, evinde, yuvasında , ‘ailemsi’ bir toplulukla birlikte yaşandığı duygusu yaratıyor. Yumuşak ve ılıman.
Yeni Anayasamızda bu böylece itiraf edilmeli. Buradaki bu eklentim aslında hiç de gerekli değildi. Toplumumuzun yukarıda belirlediğim şekilde somutlaştırdığı ortak payda ve sözleşme arzusu benim de irademi yansıtmaktadır. ...birey kimliğimle Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan toplum sözleşmesi ekseninde Türkiye’nin pınl pırıl YEPYENİ demokratik anayasasını önümüzdeki seçimlere kalmaksızın hazırlanıp yazdırılmasını istiyorum.
Ankara’da ne kurumların, ne siyasi partilerin, ne de akademisyenlerin bizim (ve benim) irademizi bir kenara atan, eski düzenin cilt ve süslemelerle ‘yeni’ diye sunulması niteliğinde, özetle doğan görünümlü şahin konseptini aşmayan bir anayasa üretmesini hiçbir surette kabul etmiyorum. Tekrarlayayım: Tek parti diktatörlüğü veya cunta anayasalarının ortaya koyduğu düzeni tasfiye etmeyen bir anayasa YENİ olamaz.
Sizler milletin vekilisiniz; ancak milletin kendisi değilsiniz. Anayasa konusunda söz yalnızca milletin olmalıdır. Başbakanımızın sözverişi lâyıkıyla yerini bulmalı. Adaletli, eşitlikçi yeni bir anayasa yolculuğumuzda Sizler yalnızca onu metne dönüştürmekle sorumlusunuz; yetkili değilsiniz. Saygılarımla”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015