Pelin CENGİZ
Her yıl İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenenWorld Economic Forum’a bu yıl 140 ülkeden 2500 kişinin katılması bekleniyor. 21-24 Ocak’taki zirveye 1500 civarında iş dünyası temsilcisiyle 300 devlet başkanı, başbakan ve bakan seviyesinde siyasetçinin katılacağı belirtiliyor. Özellikle Avrupa siyasetinin üst düzeyde temsil edileceği beklentisi var.
Türkiye açısından bu yıl bir ilk yaşanacak. Altı yıl önce dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Perez ile birlikte katıldığı oturumu “one minute” çıkışıyla terk etmiş, “Bir daha da Davos’a gelmem” demişti. Sonrasında Türkiye bakan seviyesinde Davos’ta temsil edildi ancak Erdoğan, başbakanlığı süresince bir daha Davos’a ayak basmadı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, krizden sonra ilk kez Davos’a giderek, 22 Ocak’ta bir oturumda konuşacak.
WEF’in bu yılki ajandası epey yüklü. Bu noktada, WEF’in 2006’dan beri yayınladığı Global Risk Report’tan da bahsetmek gerek. Raporda, son dokuz yılda vurgulanan tehditlerin dünyayı sarstığı ve liderler arasında yeni işbirliği yöntemleri için çağrıda bulunduğu belirtiliyor. Dokuz yılda olasılığı ve etkisi bakımından iki ayrı başlıkta küresel risklerin nasıl değişiklik gösterdiğine bakıldığında ortaya farklı bir tablo çıkıyor.
2007’den önce yatırım bankası Bear Stearns’ün bölünmesi öncesi, varlık fiyatlarının çöküşü olasılık ve etki bakımından ilk beş küresel riskten biri olarak gösterilmiş. Daha yakın zamanlarda, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu en önemli risk, ciddi gelir eşitsizliği, son üç yıldır da her yıl büyük olasılıkla küresel risk ise işsizlik.
2011’e kadar kriz, işsizlik, petrol ve gaz fiyatları, varlık fiyatlarının düşüşü gibi meseleler ön plandayken, 2011’de ilk kez beş büyük risk olasılığının dördü, fırtınalar ve yağışlar, seller, biyoçeşitliliğin azalması ve iklim değişikliği olarak ifade edilmiş. Yine aynı yıl, etkileri azaltma ve uyum önlemleri konusunda endişelerin belirtilmesiyle birlikte iklim değişikliği en etkili ikinci risk olarak gösterilmiş. 2011 sonrası artan seragazı emisyonları, su kıtlığı, aşırı iklim olayları ve iklim değişikliği her yıl risk olasılıkları arasında yer alırken, su kıtlığı risk etkileri bakımından son üç yıldır ilk beşte.
Rapora göre olasılıkları itibariyle dünyayı bu yıl tehdit eden en büyük 10 risk, devletlerarası çatışma, aşırı hava olayları, ulusal yönetişimin başarısızlığa uğraması, devletlerin çöküşü ya da krizler, işsizlik, doğal felaketler, iklim değişikliğine uyumda başarısızlık, su krizleri, veri hırsızlığı, siber saldırılar olarak belirtilmiş. Geçen yıl risk olasılıkları, gelir eşitsizliği, aşırı hava olayları, işsizlik ve düşük istihdam, iklim değişikliği, siber saldırılar şeklinde sıralanmıştı.
Dünya üzerindeki etkisi bakımından yakın gelecekte en büyük küresel sorun su krizi. Başta Sahra altı Afrika olmak üzere dünyada 783 milyon kişi temiz suya erişemiyor. Çevresel sorunlar gelecek 10 yılda ekonomik sorunlardan daha önemli olacak.
Geçen yılki oturumlarda kalkınma ve iklim değişikliğine uyumun birlikte yürütülmesi gündeme gelse de, ezber bozacak önerilerin ortaya konmayışı eleştirilmişti. Elbette, iklim konusunun bu zirvede ele alınması önemli. Ancak şu da biliniyor ki, “ekonomik kaygıların” yoğun olarak sürdüğü BM nezdindeki iklim değişikliği müzakerelerinin yansımaları ve ülkelerin kırmızı hatları fazla belirgin.
Diğer yandan, yakın geçmişe kadar marjinallerin işi olarak görülen çevre meseleleri son yıllarda bu klişenin dışında çıktı. Tüm sosyo-ekonomik sınıfları ilgilendiren bir mesele hâline gelen “çevre” artık çokuluslu şirketlerin CEO’larının, ekonomistlerin, devlet başkanlarının da öncelikli gündemi. İklim değişikliğiyle mücadele yeni bir mihenk taşı olabilecek 2015 Paris Anlaşması öncesi Davos’ta konuşulanlar ilgiyle izlenecek.
Herkes biliyor ki, hepimiz aynı gemideyiz ve batarsak hep birlikte batacağız…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022