Şahin ALPAY
Hükümeti ve ailesi hakkındaki onca ağır yolsuzluk iddialarına ve bu iddiaları örtbas etmek için giriştiği onca hukuksuzluğa, seçilirse anayasayı dinlemeyeceğini ilan etmesine rağmen Tayyip Erdoğan’ın nasıl olup da, hem de ilk turda Cumhurbaşkanı seçilebildiği, seçim sonrasının başta gelen tartışma konularından biri.
Kemalist, askeri vesayet yanlısı çevreler bu duruma Türkiye’de seçmenin büyük kesiminin eğitimsiz, akılsız, cahil, sorgulamaz, Müslüman dolayısıyla sürü olarak davranma eğiliminde olduğu gibi akıl ve mantıkla bağdaşmaz açıklamalar getiriyorlar.
“Demokrasiye güven sarsılmamalı” başlıklı yazımda (Zaman, 12 Ağustos) bu tür açıklamaların beyhudeliği üzerinde durdum ve Erdoğan’ın seçim başarılarının, “Çalıyorlar ama çalışıyorlar…” dahil, rasyonel, akla, mantığa ve siyaset bilimine uygun açıklamalarının neler olabileceğini sıraladım. Ne var ki, ABD’nin Princeton Üniversitesi’nin Avusturyalı siyaset bilimi profesörü Jan-Werner Müller’in “Erdoğan and the Paradox of Populism / Erdoğan ve Popülizmin Paradoksu” (Project Syndicate, 11 Ağustos) başlıklı yazısı, başlıktaki soruya hayli güçlü başka bir cevabın da verilebileceği konusunda beni uyardı.
Müller’in argümanını şöyle özetleyebilirim: Erdoğan’ın, tıpkı öteki popülist liderler (örneğin Macaristan’da Viktor Orban, Venezuela’da Hugo Chavez) gibi, muhalefetteyken vaad ettikleriyle iktidarda yaptıklarını bağdaştırmak güç. Muhalefetteyken sıradan yurttaşların çıkarlarını savunmayı, yolsuzluklarla mücadeleyi vaad ediyorlar, ama iktidara gelince devleti kendi partilerinin malı gibi kullanıyor, yolsuzluğa bulaşıyor ya da göz yumuyorlar.
Popülist politikacılar, halkı sadece ve sadece kendilerinin temsil ettikleri iddiasındalar. Tıpkı Erdoğan gibi, “Milli irade, milli güç” sloganıyla, halkın tek bir ortak iradesi olduğunu, bu iradeyi kendilerinin temsil ettiğini, karşı olanların otomatikman halka da karşı olduğunu savunuyorlar. Bu doğrultuda gücü olabildiğince kendi ellerinde topluyor, devlet aygıtındaki tüm mevkilere adamlarını dolduruyor, sadakatleri karşılığında yandaşlarını ödüllendiriyorlar. Eğer sadece tek bir lider, tek bir parti halkı gerçekten temsil ediyorsa, devlet niçin onun emrinde olmasın, diyorlar. Hele ellerine yeni bir anayasa yazma fırsatı geçecek olursa, halk düşmanları (yabancı ülkelerin ajanları) olarak suçladıkları muhalifleri susturuyorlar. Yandaşlarını kayırmaları ve gırtlağa kadar yolsuzluğa bulaşmaları, seçmenlerinin desteğini yitirmelerine yol açmıyor. Çünkü onları bu yapılanların yabancı çıkarları temsil edenlere karşı “bizim” çıkarlarımızı savunmaya hizmet ettiğine inandırıyorlar.
Müller’in yazısı aynen şu satırlarla sona eriyor: “Dolayısıyla özgürlük yanlılarının eğer popülistlerin yolsuzlukları teşhir edilecek olursa saygınlıklarının kalmayacağına dair beklentileri beyhudedir. Özgürlük yanlılarının yurttaşların ezici çoğunluğuna, kayırmacılığın ülkeye hiçbir yarar sağlamadığını; hükümetlerin hesap vermekten kaçınmalarının, bürokrasiyi battal etmelerinin, hukuk devletini aşındırmalarının uzun vadede halka, herkese zarar vereceğini göstermeleri gerekir.”
Yukarıda sözünü ettiğim yazımın son cümlesinde, “Eğer muhalefet ve partileri tecrübelerden ders çıkarabilirse, demokrasiyi yeniden rayına oturtabiliriz…” diyordum. Çıkarılması gereken derslerin başında Müller’in yukarıdaki satırlarında dile geldiği muhakkak. Kısacası, özgürlük yanlıları, Erdoğan popülizminin Türkiye’yi niçin kaçınılmaz olarak batağa sürükleyeceğini bıkmadan usanmadan halka anlatmak zorunda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020