Taha Akyol
İktidar kamu kurumlarının kanunlarla belirlenmiş yetkilerini içine sindiremedi, bütün kamu kurumlarını “milli irade”nin emir ve komutasına bağlamak istedi; çok büyük çapta başardı da bunu.
Merkez Bankası açısından Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve son olarak da Bakan Nurettin Nebati’nin bu yöndeki sözlerini aşağıda ele alacağım.
Muhafazakâr iktidarımız, farkında olmadan, Jakobenizmin “milli irade” teorisini pek seviyor: Jakobenizmdeki kuvvetler birliği anlayışının teori babası Jan Jacques Rousseau’nun deyişiyle: “Kralın’ın yetkileri sınırlanır, halkın yetkileri sınırlanmaz!”
Kralın yetkileri sınırlanır yani meşrutiyet… Halkın yetkileri sınırlanmaz yani devrimci cumhuriyet.
Halk ya da millet seçtiyse veya seçtiği varsayılıyorsa, bütün yetkiler bir elde, bir organda “tecelli ve temerküz” eder…
Halbuki liberal demokraside kuvvetler ayrılığı esastır; yetkiler bir elde, bir kurulda, konseyde, komitede, hakimler ve savcılar kurulunda “temerküz” etmez! Egemenlik yetkileri, “ayrı” organlarda “tecelli” eder, “denetim ve denge” içinde kullanılır.
Çağımızda düzgün devlet yönetiminin başka yolu yoktur.
MERKEZ BANKASI KAVGASI
Bizde Merkez Bankası 1930 yılında kuruldu. Bir gün yazmak isterim, kuruluşu bir destandır… 2001 yılında ‘bağımsızlık’ statüsünü kazandı.
Başbakan Erdoğan’ın Merkez Bankası’yla çatışması 2014’te başladı… Erdoğan, Merkez Bankası’nın faiz indirimine zorluyor, Köln dönüşünde uçakta “yüksek enflasyonun sebebi faizdir, olayı kur’a bağlamak çok yanlış” diyordu. (26 Mayıs 2014)
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise Konya Ticaret Odası’ndaki sunumunda aksini söylüyordu:
“Döviz kurlarının enflasyon üzerindeki etkisi, faizlerin etkilerinden daha baskın; o nedenle, döviz kurunun istikrarını daha fazla önemsiyoruz!” (16 Haziran 2014)
Dövizi dizginlemek için TL’yi kıymetli tutmak, yani enflasyonun üstünde faiz gerekirdi. Başçı, Türkiye’nin 252 milyar doları aşan ihracatının yüzde 70’inin ithal ara mallar ve ham maddeden oluştuğunu, kurdaki arıtışın enflasyonu yükselttiğini ekonometrik olarak anlatıyordu.
Bugün de TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç aynı şeyi söylüyor.
Fakat Erdoğan ısrarlıdır. Valiler buluşmasında, Merkez Bankası’na yüklenirken şöyle demektedir:
“Vatanı satmak yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur.” (17 Şubat 2014)
O sırada iktidar kontrolündeki medyada Erdem Başçı’yı boynunda Yahudi yıldızıyla veya Amerikan dolarına yerleştirilmiş portresiyle çizimler görürsünüz.
Ekonomi bakanları Ali Babacan’la Mehmet Şimşek Merkez Bankası’nı savunuyordu.
KANUN NE DİYOR?
Erdem Başçı, iktidarı teskin etmek için faiz konusunda biraz tavizler verdiyse de esastan, bilimsel doğrudan ayrılmadı. Yerine gelen Murat Çetinkaya da bir noktadan itibaren, ipin ucunun kaçacağını görerek direndi. “Laf dinlemedi, görevden aldık” sözü onun için söylendi. (5 Kasım 2019)
CB sistemine geçiş sırasında 703 Sayılı KHK ile, Merkez Bankası dahil, bütün kamu kurumlarında, Cumhurbaşkanına istediği an görevden alma ve yerine atama yetkisi verilmiş, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı fiilen kaldırılmıştı. (9 Temmuz 2018)
Ekonomide büyük kayıplar yaşıyoruz, iktidar hâlâ Merkez Bankası’nı “önemsizleştirmek”le övünüyor, Bakan Nebati’nin sözleri:
“Merkez Bankası bağımsızlığı diyeceksiniz ama yok öyle bir şey… Siyasetçi olarak biz sorumluyuz. Faiz artmayacak artık, bunu unutun!”
Ama Merkez Bankası Kanunu’nun 4. Maddesi hâlâ şöyle:
“Banka, bu Kanun ile kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.”
'GÜVEN' KAYBI
Güvenilir olmak için hiç olmazsa yürürlükteki kanuna sözlü olarak dikkat etmek veya Meclis’te, milletin gözü önünde kanunu değiştirmek gerekmez mi?
Kanuna mı güven kalır, yönetime mi?!
İktisadi krizin temelindeki asli faktör de bu güven ve öngörülebilirlik kaybıdır. Putin’in sözlerini hatırlıyorsunuz, değil mi?..
Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ne kadar önemli olduğu, bu olmadan “kredibilite” yani güven ve öngörü olmayacağı hakkında bilimsel bir kaynak isteyenlere Prof. İlhan Eroğlu’nun “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Kredibilite” adlı akademik makalesini tavsiye ederim. (İlhan Eroğlu, Türkiye’nin İktisadi Görünümü, Ekin Yayınları)
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025