Ufuk COŞKUN
Karan Johar’ın yönettiği My name is Khan filmini izleyenler bilir. Shahrukh Khan’ı asperger sendromu hastası olan Rizvan Khan rolünde izlemiştik. Film, 11 Eylül saldırısı sonrası Amerikalıların Müslümanlara olan önyargılarını, bir insanın mensubu olduğu din, ırk, sosyal grup yüzünden nasıl dışlandığını, soyadı yüzünden bile acımasızca terörist damgası yediğini hasta, güçsüz, zayıf bir adamın ise tüm bu terör, savaş, nefret ve düşmanlığa karşı yaptığı mücadeleyi mükemmel bir senaryoyla gözler önüne seriyordu. Khan çıktığı bu yolculukta başkan ile buluşmadan geri dönmeyecektir ve ona şöyle diyecektir: “Sayın Başkan, benim adım Khan ve ben bir terörist değilim.”
Geçenlerde tarih öğretmeni bir arkadaşımın dersinde yaşanılan bir diyalog My name is Khan filmini hatırlamama neden oldu. Bilindiği gibi Türkiye’deki ders kitaplarında sadece bir yerde “Kürt” kelimesi geçer o da; zararlı cemiyetler arasında yer alan Kürt Teali Cemiyeti bahsinde. Kendisi de Kürt olan öğretmen tam bu konuya gelmişti ki arka sıralarda oturan bir öğrenci gayet masum bir ifadeyle; “öğretmenim ben Diyarbakırlıyım ama Kürt değilim ve terörist değilim” der. Öğrenci hem Kürt olmadığını hem de terörist olmadığını ilan etmeye çalışıyordu. Ne hazin bir durum? Yıllardır Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde öğretmenlik yapmış birisi olarak Kürt öğrenciler üzerindeki bu psikolojik baskıyı yakından gözlemleme imkânım oldu. Özellikle ergenlik dönemi Kürt öğrencilerine Kürtçe bilip bilmediklerini sorduğumda aldığım cevap gayet net bir ifadeyle ”hayır” olurdu.Öğretmenim biz oralı!( doğuda bir şehir ismi dahi söylemiyor) sayılmayız.İstanbul’da doğduğum için Kürtçe bilmiyorum. Aynı öğrencilere Muğlalı bir Türk olduğumu özellikle vurguladıktan sonra Kürtlerin çok saygıdeğer insanlar olduklarını hatta Kürt dilini çok sevdiğimi bu yüzden öğrenmeye çalıştığımı bunu yarım yamalak kurduğum bir iki Kürtçe cümleyle de ispat ettiğimde gözlerinin içindeki o ışıltıyı hemen fark ederdim.Bu bile onların gözünde sizi kahraman etmeye yeterdi.Düşünün bir Türk hem Kürtleri saygıdeğer buluyor hem de bizim dilimiz olan Kürtçeyi öğrenmeye çalışıyor.Bu duygunun ne demek olduğunu sanırım bir Kürt daha iyi anlar..O çocukların Kürtçe bildiğinden hiç şüphem yoktu.Ama Türkiye’de aldıkları zorlu ve baskıcı eğitim ayrıca uğradıkları baskı, dışlama ve terörizmle eş tutulmaları onların psikolojilerini o kadar etkilemiş ki içinde Kürt geçen bir cümle duyduklarında refleks olarak “ben terörist değilim” diyorlar..
Devlet okullarında okuyan Kürt çocukları üzerinde sosyolojik araştırmalar yapıldı mı bilmiyorum. Ancak yıllardır onların arasında öğretmenlik yapmış birisi olarak rahatlıkla ifade edebilirim ki, bu çocuklar Türk milliyetçiliğin bu kadar yoğun bir biçimde aktarıldığı milli eğitim sistemi içerisinde kendilerini gittikçe yalnız hissetmeye başlamaktadır. Üstelik kendilerini terörle eş tutan her ortamdan, tavırdan ve imadan da büyük rahatsızlık duymaktadırlar. Nasıl rahatsız olmasınlar ki? Türk dizilerinde Kürtçe bölücü bir dil olarak lanse edilmekte, ders kitaplarında Kürtler zararlı cemiyetler kategorisinde vatan haini olarak ilan edilmekte yetmezmiş gibi çevresindeki Türkler de onlara bölücü, düşman ve zararlı unsurlar olarak görmekte..Kürtçe’nin bu ülke için zararlı, bölücü, terörle eş tutulan bir dil olduğu zaten yıllardır işlenmekte.Hatırlayın Kürtçe konuşmanın yasak olduğu ve kelime başı para cezasına çarptırıldığı bir dönemde ihtiyar bir amcanın“naneki bı Tirki bı deme”(Bana Türkçe bir ekmek ver) dediği söylenir.O dönem tarih ders kitaplarında Doğu Anadolu’nun Kürtsüz bir biçimde yer aldığı yıllardı.Kürtler dilleriyle birlikte hep yok sayıldılar, dışlandılar ve toplum için zararlı unsurlar olarak takdim edildiler.
Bir öğretmen dostum sınıfındaki öğrencilerine bir ödev verir. Konu; önyargı.”Evinize gittiğinizde ailenizle bir görüşme yapın ve onların çevresinde önyargıyla baktığı kesimleri önem sırasına göre defterinize yazın” der. Ertesi günü sınıfın yüzde 80’nin getirdiği liste şöyledir, 1-Kürtler 2- Çingeneler/Romanlar 3- Aleviler Öğrencilerden biri başından geçen bir olayı da aktarır. Öğretmenim “Annem dışarıda oyuna dalan küçük kız kardeşimi bir türlü eve sokamıyordu. Ona; şimdi Çingeneler/Romanlar gelip seni kaçırsın da gör” deyince kardeşim soluğu evde aldı. Bazı Kürt dostlarımın okul yıllarını merak ederim. Bugün iyi bir mesleği olan Kürt arkadaşım Bingöl’de okuduğunu ve 3.sınıfta ancak Türkçe öğrendiğini söylemişti. Hazin olan; bu 3 yıl boyunca yediği dayakları hiç unutamıyor. Biz hayata 3 sıfır mağlup başlıyoruz dedi acı bir tebessümle…
Evet, Kürt çocukları devlet okullarında hala travma yaşıyor. Onlar gerek kaldırılan andımızla gerek Türk milliyetçiliğine aşırı vurgu yapan eğitim sistemi içerisinde hala kendilerinin değersiz olduklarını hissediyorlar. Bu durum kimseyi incitmiyor mu? Ben bir Türk olarak Türklerin çıkarmış olduğu o büyük gazetelerin birinde Kürt bir yazara hiç değilse bir jest olsun kabilinden Kürtçe yazılar yazdırılmalı dediğimde biraz da bunu kastetmiştim. Eğitim çok kültürlülük temelinde işlev görmeli derken de bireyin dünyasına, duygularına ve yaşam anlayışına vereceğimiz değeri anlamaktayım. Eğitim bir ırkı, düşünceyi, mezhebi ve insan tipini yüceltirken diğerlerini aşağılıyor, yok sayıyor yetmezmiş gibi onları düşman ilan ediyor. Bu durum,bir Türk olarak beni ziyadesiyle incitiyor. Bir öğrencinin “ben Kürt değilim, terörist değilim” dediğinde içim parçalanıyor. Bu insan onurunu hiçe saymak değil midir?
Kürtler, Aleviler, Başörtülüler, Ermeniler, Gayr-i Müslimler… Bu ülkede tek tip ideolojinin kurbanı oldular. Kemalist düşünce yapısı hiçbirine yaşam, düşünme, inanma kısaca var olma hakkı tanımadı. Eğitimi bu anlayışla inşa etti. Türkleri üstün bir varlıkmış gibi sunarken diğerlerinin canını okudu. Elbette -moda tabirle- eskisi gibi değiliz. Elbette çok şey değişti. Önyargılar kırılmaya başlandı. Andımız kalktı, anadilde eğitimin önü açıldı. Yeni anayasa konuşuyor, 2023’ün demokrat Türkiye’sini inşa ediyoruz. Ama bir Kürt çocuğu hala devletin soğuk, sevimsiz okul binalarının içinde “ben Kürt değilim, terörist değilim” diye haykırmakta.Bu çocuğun sesini duyun..
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları














































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019