Ufuk COŞKUN
Pazar günü Kanal A’da muhabbetini yaptık.”Paralel yapı son günlerde havası alınmış balon gibi duvardan duvara çarpan agresif bir görüntü arz ediyor” demiştim.. Çünkü Gezi’den bu yana AK Parti’nin gittikçe otoriterleştiği, ülkenin tek adam yönetimine doğru gittiği, neredeyse son 50 yıldır demokratikleşme ve özgürleşme alanında elde edilen kazanımların(!) bu dönemde heba edildiğine dair ürettiği algı ne yazık ki kamuoyunda itibar görmedi. Ayrıca bir kısın aydının başlattığı imza kampanyası ve irili ufaklı siyasi partilerin muhalif söylemleri de geniş kitlelere ulaşamadı. Üstüne üstlük yolsuzluk operasyonları da 31 Mart seçimlerinde etkisini gösteremedi.Kısacası Etyen Mahçupyan’ın ifadesiyle aranan kamuoyu burada bulunamadı. Hal böyle olunca Gülay Göktürk’ün “Bidon Kafalılar’ın Dönüşü” başlıklı yazısında da ifade ettiği gibi bu sefer karşılık bulamadıkları kamuoyunu aşağılamaya dönük birtakım araştırma raporları paylaşmaya başladılar. Gülay Göktürk’ün anlattıklarına göre; Türkiye’de medyaya sansür konusunda yapılan bir kamuoyu araştırmasının verilerine göre deneklerin büyük bir çoğunluğu kitap sayfası çevirmiyor, internete girmiyor, günlük gazete okumuyormuş. Üstelik hiç sinemaya ve tiyatroya gitmemiş bu kitle doğal olarak basına sansüre de aldırmıyormuş. Anlaşılan aranan kamuoyu bulunamayınca fatura kamuoyuna kesilmek istenmiş!
*
Pozitivist, ilerlemeci, çağdaş, aydınlamacı, kendilerini doğuştan haklı ve akıllı gören bu aydın zihniyetine göre suçlu her zaman olduğu gibi; halk! Hani Onur Öymen’in “Halkın mantıksızlığı” dediği türden bir şey bu. Dolayısıyla ülkedeki makarnacı(!), göbeğini kaşıyan(!),olup bitenin fevkinde olmayan bu basiretsiz cahil(!) halk kitlesinden umudunu kesenler aranan kamuoyunu nerede buldular dersiniz? Tanzanya ve Kenya sınırları içinde yarı göçebe bir yaşam süren Masai Kabilesi’nde! Bu yerli halk 17 Aralık operasyonuna tepki göstererek, Türk basınının özgür kalemlerinden(!) Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca için özgürlük çağrısında bulunmuşlar. Modern hayatı reddeden, elektrik kullanmayan, dini ayinlerde büyükbaş hayvan kanı içen bu duyarlı kabile, utanarak ifade etmeliyim ki Türkiye’de yaşanan gelişmeleri bizden daha iyi okuyor! Biz cahil, duyarsız halka medya ve özgürlükler, hukuk, adalet, ifade özgürlüğü gibi konularda iyi bir ders verdiler! Bu yerli halkı aşağıladığımı zannetmeyin. Asla böyle bir niyet içinde değilim. Dikkat çekmeye çalıştığım husus başka. Yani şunu mu demeye getiriyorlar? Sizler yanı başınızda yaşanan hukuksuzlukları aldırmazken bakın binlerce kilometre öteden bir kabile nasıl da isyan ediyor!
Neyse uzatmayayım. Elbette durum bundan ibaret değil. Bunu paralel yapının profesyonel algı uzmanları da pekâlâ biliyor. Şimdi bırakalım bu kurgusal algı operasyonlarına, kamuoyu araştırmalarına, elde tuttuğunuz dostlarınızın çabalarına, profesörlerinize, yazarlarınıza vs ben size gözleri görmeyen 90 yaşındaki Mahmut Dede’yi tekrar hatırlatacağım. Hatırladınız değil mi Mahmut Dede’yi? Ne diyordu; “Fethullah Gülen’in amacı ülkeyi teslim almaktır. Ben bu tehlikeyi çok önceden görmüş haber vermiştim. Onlar Adnan Mennderes’i, Özal’ı siyasi komplolarla yediler lakin Tayyip Erdoğan boğazlarında kaldı. Bakın Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü, Erdoğan ise denizin altından tren geçirdi.Erdoğan bana göre 2. Fatih’tir. Bu kimseye nasip olmaz. Allah ona uzun ömürler versin.”Biz buna ne diyoruz biliyor musunuz? Halkın vicdanı, sağduyusu. Anadolu insanı irfan sahibidir, ahlak, erdem sahibidir, samimidir, idrak eder en önemlisi de basiret sahibidir. Ne var ki bu halk sizleri samimi bulmadı. Bu ülkenin değer yargılarıyla, tarihiyle, kültürüyle, irfanıyla örtüşmediğinizi düşünüyor. Bu ülkeyi teslim alacağınızı düşünüyorlar.
Kabile kabile dolaşsanız da, gitmedik Avrupa ülkesi bırakmasanız da ve istediğiniz kadar operasyon tertipleseniz de durum bu. Çünkü sizde halis bir niyet görünmüyor. Yolsuzlukla mücadelenizin temiz toplum ideali için olmadığını halkın tercih ettiği bir hükümeti ele geçirmek olduğunu bilmiyorlar mı sanıyorsunuz? Sadece 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsünüzde ülkeye uğrattığınız zarar 120 Milyar dolar! Bu insanların ya başarılı olsalardı diye sorabileceğini hiç mi düşünmüyorsunuz?
Türkiye’de idrak edilemeyen ve tüm planlarda atlanan gerçek nedir biliyor musunuz? Türkiye’de yaşayan insanlar, bir iki gazete manşetiyle, TV haberiyle, sokak gösteriyle ve seviyesiz algı operasyonlarıyla kendi elleriyle seçtiği hükümetleri artık teslim etmiyorlar! Çünkü karşınızda geçmişin acı tecrübelerinden ders almış, demokratik kültürü gelişmiş, çevresinde yaşanan gelişmeleri iyi gözlemleyen bilinçli bir toplum kesimi var. Bu insanlar kirli yapıların kurdukları tuzaklara düşmeme konusunda artık tecrübe sahibi oldular. Şimdi daha zengin, daha demokratik, daha barışçıl bir ülkenin saygın vatandaşları olmak gibi bir çabaları söz konusu. Toplumun bu taleplerinin en iyi karşılık bulduğu parti de, AK Parti’dir. Bu ülkede AK Parti ne zaman gider biliyor musunuz? Artık ondan daha özgürlükçü, daha yenilikçi daha reformist daha demokratik ve barış yanlısı bir parti kurulduğunda. Aksi takdirde kumpaslarla, alavere dalavere ile bu halkın hükümet ettiği partileri asla ama asla ortadan kaldıramazsanız. Bu defter kapanmıştır. Bugün Türkiye’de geniş halk kitlelerine ulaşabilen, yaptığı icraatlarla, barış ve özgürlükler konusunda attığı adımlarla toplumun taleplerini karşılayabilen tek parti; AK Parti’dir. Eğer hala ısrarcı iseniz size tek bir seçenek kalıyor. Kurtlar Vadisi’nin karakterlerinden Zaza’nın dediği gibi; “Darbe duasına çıkın..” Ne diyordu Zaza; “Yağmur duasi oli de, darbe duasi niye olmii?”
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019