Ufuk COŞKUN
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine hulasa her şeye karışır.” Karıştı da!
Dilimize, dinimize, mabedimize, ezanımıza, giyimimize, sakalımıza, bıyığımıza, kültürümüze, tarihimize, değerlerimize, namusumuza, şerefimize her şeye karıştı. Ve mani oldu.
Buna rağmen;
Biz kaldırdık, onlar bıraktı. Biz sarıldık onlar itti. Biz çalıştık onlar yedi. Biz yaptık onlar yıktı. Biz kazandık onlar harcadı. Biz “ istiklal” dedik onlar istikbal dedi. Biz “millet” dedik onlar ABD dedi. Biz öldük onlar yaşadı.
Doksan yıldır laiklik, çağdaşlık, modernizm dediler de başka bir şey demediler. Bugün kitlesi, meydanlarda tek bir icraatını dahi sayamıyor. Tek söyleyebildikleri şey; demokrasi getirdi, saltanatı yıktı, padişahları kovdu.
Ancak Osmanlıda 16. yüzyılın ortalarından, izleyen son 370 yıla kadar birkaç istisna hadise hariç tek bir otoriterlik örneği gösteremiyorlar. Nefret ettikleri 32 yıllık Abdülhamid Han döneminde siyasi nedenlerle sadece iki idam varken kendi yönetimlerinin ilk on yılında yüzlerce masum insanın idam edildiğini dillendiremiyorlar.
Millet; Kemalist, çağdaş, ilerici, pek akılcı, aydın mı aydın, elit mi elit bu sosyete tayfanın bir balon olduğunu bugünlerde ortaya koydukları çapulcu zihniyetten ve sergiledikleri maskaralıklardan daha da iyi anladı. 7’den 70’e seviyesiz, çapsız, bağnaz bir tayfa var karşımızda. Doksan yıldır çağdaşız, aydınız, ayrıyız, laiklik elden gidecek palavralarıyla ülkenin kaymağını işte bunlar yedi.
Kendilerini doğuştan haklı ve yanılmaz, kendisi gibi olmayanları ise gerici, hastalıklı, cahil ve işe yaramaz yığınlar olarak gördükleri o bağnaz, kurnaz ve edepsiz zihniyet artık iflas etmiştir.
Tuvalet bekçisi dahi olamayacak ortalama zekâ seviyesine sahip yazarlarıyla( Y.Ö) aydınlarıyla, sanatçılarıyla, siyasetçileriyle milletin maskarası oldular. Hakikat budur.
Bugün karşımıza dört aday çıkardılar. Dördü birbirinden pespaye. Dördü birbirinden rezil. Dördü de birbirinden çapsız ve zavallı.
Biri, dokunulmazlık dosyaları içinde “cinsel taciz” iddialı tek dosyaya sahip bir cumhuriyet öğretmeni. Tek mahareti traktörü geri geri park etmek olan bu çapkın aday, terör örgütleriyle aslanlar gibi çarpışan bir komutanın apoletlerini sökeceğini vaat ediyor.
İktidarlıklarında başörtülü kimsenin olmayacağını ve PKK’nın özerklik talebini destekleyeceklerini söylüyorlar. Bugün HDPKK bayraklarıyla da miting yapmaya devam ediyorlar.
Diğeri, ülkenin tüm kazanımlarını satacağını, yıkacağını vaat ediyor. Bir diğeri de elinde yüzlerce masum insanın kanı bulunan PKK’nın emrinde bir aday. Afrin’i geri alacaklarmış!
Küresel baronların işleyen çarkına bilye olabilecek tıynette bir adamı da bilge diye yutturarak milletin karşısına aday olarak çıkardılar. O da Afrin’i geri alacaklarını söyleyen terör örgütünün himayesindeki bir adama özgürlük talep ediyor.
Sanırsınız seçimlere biri İsrail’den, biri ABD’den, diğeri İngiltere’den bir diğeri de Fransa’dan katılıyor. Ülkenin değerlerine, kültürüne, tarihine, birikimine bu denli uzaklar. Erdoğan üzerinden bu millete öfke kusuyorlar.
Çünkü artık bundan sonra ülkeyi kiraya verip sefa süremeyeceklerini anladılar. Millet bu defteri kapattı ve yönetime/sisteme el koydu.
15 Temmuz’da Türkiye’yi, global ekonomik sisteme dayalı yeni dünya düzeninin bir unsuru yapamayacaklarını anladıkları günden itibaren şaşkınlar. Ellerinde kalan malzemelerle hiç değilse milletin dikkatini farklı yöne çekmeye çalışıyorlar. Tüm maskaralıkları ve o tımarhanelik görüntüleri bundan. Ülke yönetmeye talip değiller. Dertleri siyaset yapmak değil. Milletin dikkatini farklı yöne çekmek istiyorlar.
Oysa Türk milleti en başından beri bu topraklarda yaşıyor olmanın verdiği bilinç ve sorumlulukla hareket etmektedir. Ve sistem değişikliği yıllardır darbelerle, yasaklarla bir hayat geçirmek zorunda kalan, çocuklarını hastane köşelerinde rehin bırakan, bu şerefli milletin hakkıdır. Her geçen gün gelişen ve büyük hedefler yapan bir ülke; tekçi, dar, sürekli vesayet üreten yönetim sistemlerine mahkûm bırakılamaz. Bırakamayacaksınız da!
Anlı şanlı maziye sahip bu toprakların asil evlatları buna asla müsaade etmeyecektir. Millete rağmen kurduğunuz sistem çöktü. Siz bundan sonra ancak rezil olursunuz. Düşün artık bu milletin yakasından. Size bu ülkede artık ekmek yok!
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019