Ufuk COŞKUN
Yüz yıl sonra köklü bir sistem değişikliğine gittik. Yıllardır sistemini, müfredatını, eğitim politikalarını, Batı kültürüne göre şekillendiren Türkiye’de; milletin inanç ve değerlerine yabancı, tarihine yabancı, kendine yabancı, ezik ve omurgasız bir zümre oluştu. Anadolu insanı az çekmedi bu zümreden.
Yıllarımızı bilim, sanat, edebiyat ve mimari alanlarında yeni icatlar, eserler üreterek geçireceğimize; laiklik ve başörtüsü tartışmaları yaparak geçirdik. Yasaklar, darbeler, ekonomik krizler ve eğitim sefaleti… Ne büyük bir zaman kaybı bu böyle. Bugün ise millet olarak kendimize yeni bir sayfa açtık. Ve yeni bir dönemden bahsediyoruz.
Yeni kabine belirlendi. Yıllardır eğitim meselesini dert edinen biri olarak en çok merak ettiğim bakanlık “MEB” idi. Bu makama Pof. Dr. Ziya Selçuk uygun görüldü. “Yepyeni bir heyecanla yepyeni bir hizmetin, bir ortak dil üzerinden inşa edilmesinin peşindeyiz" diyerek göreve başlayan Ziya Selçuk, 2003-2006 yılları arasında Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı görevini yürütmüştü.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde lisansını, 1989 yılında da Hacettepe Üniversitesi’nde psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında doktorasını tamamlayan Ziya Selçuk, TED Üniversitesi ve Maya Okullarının da kuruculuğunu üstlenmiştir.
Ziya Selçuk, “milli değerleri içselleştiren, içinde yaşadığı topluma yabancı olmayan bireylerin yetişmesini” arzu eden ve bu alanda çalışmalar yapan bir hoca olarak biliniyor. Yeni dönemde bu idealini gerçekleştirmesini ve eğitim sisteminde köklü reformlar yapmasını arzu ediyoruz.
Eğer sistem değişikliği bir Anadolu devrimi ise bu yeniden tarih sahnesine adım atan Türk milletinin bir şahlanışı ise eğitim de bu şahlanışa uygun bir şekilde yeniden dizayn edilmelidir.
Mevcut eğitim sistemi ahlâk, erdem ve vicdan sahibi fikir adamları, sanatçı, mimar, sosyolog, hukukçu, yazar, siyasetçi, doktor, kimyager, mucit insanlar yetiştiremedi. Elli yıldır CHP düzeninin bekçiliğini yapma vazifesi verilen gençlerimizin ömrü çölde su arar gibi tarihlerini, benliklerini aramakla geçti. Kahramanlarını hain, hainlerini de kahraman olarak ezberlediler.
Sorgulayan, eleştiren, mimari ve çevre algısı zenginleşen, estetik sahibi, özgür bireylerin yetiştirileceği bir okul sistemi inşa edemedik. Tarihimizden, ilim-irfan geleneğimizden uzak, bize ait olmayan yabancı bir eğitim sisteminin tasallutu altında yıllarımız, yeteneklerimiz heba edildi.
Eğitim hayatını tanzim eden kanunlar eski, anlayış ise tekçi ve ideolojik. Dolayısıyla bu alan öyle üstün körü yapılan reformlarla düzelecek gibi değildir.
Klasik, yerleşik, statükocu eğitim modeline alternatif yeni, yerli, özgün, vatanına, milletine sahip çıkan insanların yetişeceği bir okul modelini hayata geçirmek durumundayız. Eğitimi özgürleştirip, kişiselleştirerek inovatif bir model sunabilen projeleri hayata sokmalıyız.
Geleceğe güvenle bakan, kadim medeniyetinden ilham alan, teknolojiye yön verebilen, ilim- irfan sahibi gençlerin yetişmesini hedeflemeliyiz. Bu bakımdan artık ben sendikaların yerine “eğitim düşünce kuruluşlarının” aktif rol oynamasını arzu ediyorum.
Eğitim kurumlarımız maalesef günümüz çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak ve sıkıcı. Dolayısıyla okulları cazibe merkezi haline dönüştürmenin yollarını aramalıyız. Herkes, nevi şahsına münhasır bir karaktere sahiptir. İbn-i Rüşd'ün de ifade ettiği gibi farklılıklar, ilahi adaletin bir tezahürüdür. Bu bakımdan eğitim, insan tabiatı üzerine bina edilen bir müessese olmalıdır.
Bu sebeple hür düşünceyi eğitimin genel amaçları arasına koymalı ve ferdi kabiliyetlere göre geliştirilen bir eğitim modeli üzerine çalışmalıyız.
Okullar mutlaka profesyonel yöneticiliğe geçmelidir. Mevcut okul idarecileri de asıl meslekleri olan öğretmenliğe geri döndürülmelidir. En önemlisi de okullarda terör örgütlerinin yuvalanmasına asla müsaade edilmemelidir.
Bilindiği gibi Başkan Erdoğan, her gittiği yerde bin yıldır burada olduğumuzu hatırlatarak eğitime dikkat çekiyordu. Rahatsızdı eğitimden. Çünkü Başkan, köklü, özgün, özgür, bağımsız bir ülke emeli güden, şuurlu insanların yetişmesini arzu ediyor.
Ne var ki bu haykırışlar ne medyanın ne teşkilatların ne eğitim bakanlığının ne de sendikaların ilgi alanına girebilmişti. Umarım yeni dönemde bu tersine döner. Ben her zaman olduğu gibi bu alanın takipçisi olacağım.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019