Yasemin ÇONGAR

"Doku” gibi, “dokuma” gibi, “dokunmak” gibi doğasının sahtelik kaldırmadığına inandığım kelimelerle çatışan haşin bir sûnîliği vardı o kumaşın. Değil dokuma, kumaş bile denemeyecek kadar plastikti aslında, düpedüz sahteydi. “Naylon jarse” miydi neydi adı; insan tenine aykırı bir şey; elimi üzerinde gezdirince içim elyaflanırdı, üzerime geçirdiğimde cam kesikleri kaplardı sanki bedenimi.
Mecburen giyerdim. Bacak kısımları lastikli krem rengi dar mayolarımız vardı; onların üzerine, aynı malzemeden mini mini eteklerimiz, kimimizinki portakal rengi, kimimizinki siyah… Elimize, bir oraya bir buraya salladığımız, çevirip halka yapıp içinden geçerek herkesi pek şaşırttığımız fularlar tutuşturmuşlardı. Ayaklarımıza da plastik bir şeyler geçirdiğimizi hatırlıyorum; “yok devenin bale pabucu” kabilinden babetlerdi herhalde.
Öyle nefret etmişim ki o kıyafetten ve o kıyafetin sebeb-i hikmeti olan bol marşlı, bol türkülü, bol Rimsky-Korsakov’lu ve hatta Debussy’li o hantal, bıngıl, o bitmek bilmez akrobasi provalarından öyle bıkmış ve o provalarda üç ay boyunca Allah’ın her günü, hangi bacağımı nereye kaldıracağımı bir türlü öğrenememişken bu ağlanacak halime inatla güldüğüm için uzun boylu, dik duruşlu, kızgın bakışlı beden eğitimi hocasının tiz zılgıtını yemekten öyle usanmışım ki, yirmi sekiz yıl sonra hatırasını güya dalga geçerek yazmak bile içimi ince ince kıyıyor hâlâ.
Velhâsıl dün akşamüstü yazıişleri toplantısı sırasında gelen habere müthiş sevindim. Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Mayıslarda artık stadyumlardaki o tuhaf törenlerin yapılmayacağını müjdeleyen bir yazı göndermiş okullara.
Gerçi Ankara’yı ve Ankaralı gençleri bu “sessiz devrim”den mahrum tutuyor ama yine de bakanlığın yazısı, en azından seksen ilde yüzbinlerce gencin her yıl, birkaç ay boyunca fiziği, kimyayı, matematiği, edebiyatı filan tümden unutup, ha babam de babam her gün, ter kokulu “naylon jarse” kılıklar içinde çamurlu sahalara sürülmesine bir son verecek gibi. Neymiş, “ey Türk gençliği” her 19 Mayıs’ta askerî ve mülkî erkânın önüne çıkıp, birbirinin sırtına binerek etten kuleler yaparsa Cumhuriyet’in boyu uzarmış. Varsın uzamasın! Varsın, kuşaklar boyunca, her 19 Mayıs’ta bu ülkenin gençlerine icra ettirilen zekâsız müsamerelerden ve o müsamerelere hâkim olan faşizan ruhla estetikten mahrum kalsın cumhuriyetimiz.
Ben o müsamerelerin mağdurlarından biri olarak, Hürriyet gazetesinin dün akşam internet sitesinde“Çok tartışmalı 19 Mayıs isteği” olarak duyurduğu, CNNTürk’ün ise “Şok 19 Mayıs değişikliği”başlığıyla verdiği kurtarıcı girişiminden dolayı Milli Eğitim Bakanı’nı can–ı gönülden kutluyorum. Bu girişimle “şok”a uğrayacak, gençliğinin darbe yediğini, istikbâlinin karardığını, cumhuriyetinin çöktüğünü düşünecek olan “parlak ve taze dimağlar” içinse, zorba devletlerin uydurulmuş tarihlerinin propagandasını büyük bir hevesle yaptıkları sahtekâr gösterilerin anlamı ve önemi üzerine harika bir kitap öneriyorum. Adı, Faşist Temaşa: Mussolini’nin İtalyası’nda İktidarın Estetiği. Yazarı: Simonetta Falasca- Zamponi. Hadi size iyi dersler!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2013
24.09.2013
27.07.2013
29.05.2013
1.04.2013
8.12.2012
1.12.2012
17.11.2012
10.11.2012
3.11.2012