Yıldıray OĞUR
2017’deki toksik post-darbe atmosferinden etkilenerek ya da ‘Rıdvan Dilmen’e uyarak “Evet” diyenlerin bile önemli bir kısmının pişman olduğu Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin siyasetin tepesine astığı yüzde 50 çıtası, siyaseti akmaz kokmaz ortalama değerlere doğru çekip partileri kimliksizleştirdi ama siyasetçiler bu sayede ideolojik önyargılarını parçalayacak bir bilim dalıyla tanıştılar: Matematik.
İttifaklar böyle matematiksel bir ihtiyaçtan doğdu.
Matematik; büyük partileri uzlaşmaya, kapsayıcılığa, değişime; küçük partileri ve fırsatçı siyasetçileri ise bu uzlaşmaya karşı ideolojik önyargıların popülist bayraktarlığına doğru savurdu.
Ama iktidarın geçen yıl D’Hondt sistemine yaptığı mikro cerrahi müdahale, meclis seçimlerinde ittifakı matematiksel olarak anlamsızlaştırınca, seviyeli birlikteliklerin bir adım daha ileri taşınıp, tek logo altında mantıksal izdivaçlara dönüşmesi zorunlu hale geldi.
Ama bu matematiksel zorunluluğa ekmeğini uzlaşma yerine sekterlikten çıkarmaya çalışan partiler direndiler.
Muhalefet cephesinde matematiğe direnişin üç örneği var; diğer partiler deprem yüzünden miting yapıp şarkı çalmaya bile soğuk bakarken, mitinglerinde avam rap şarkısıyla dans edecek kadar kendi rüzgarına kapılmış Muharrem İnce ve partisi.
Anketlere bakılırsa ülkeden göndermeyi vaat ettikleri insan sayısının onda biri kadar oy alma şansı görünmeyen Ümit Özdağ’ın partisi.
Ve uzun yıllar basın açıklamalarından sonra olaysız dağılma şeklindeki rutin hayatlarını onları Meclis’e taşıyarak bozan HDP yerine, kendi logosu ve hellaleşmeye karşı hesaplaşma bayrağıyla devrime yürümeyi tercih eden TİP…
21 yıl sonra Erdoğan’ın ilk kez kaybedebileceği bir seçime gidilirken, yıllardır bu anı beklemiş muhalif seçmenin oylarının bir kısmı, bu üç partinin aritmetiğe direnci yüzünden iktidarın üstünden teğet geçerek doğrudan geri dönüşüm kutusuna gidecek gibi görünüyor.
İktidar cephesinde ise irrasyonel bağlarla bağlı oldukları logoları ve davaları uğruna, buz gibi somut bir gerçek olan 300’ün altına düşme riskini alan iki parti oldu: MHP ve YRP.
Çünkü Kemalist, Türkçü, ülkücü, İslamcı ve Sosyalist bu partilerin ortak bir özelliği var: Hepsinin dünyası esnemeyen mutlak hakikatler üzerine kurulu.
O yüzden pragmatik işbirliklerine açık değiller ve bu ideolojik körlük egosantrik bir özgüvene neden oluyor.
Tam da bu durum, dört muhafazakar partiye listelerini açan CHP’nin başardığı şeyin zorluk derecesini gösteriyor.
Eski bir hesap uzmanı olanı olan Kılıçdaroğlu’nun en azından matematikte iyi olduğu kesin.
Öyle ki Millet İttifakı’nda DEVA, Gelecek, Saadet ve DP adaylarına listelerini açan parti, normalde fikren daha yakın oldukları İYİ Parti değil de CHP oldu.
Bu kapsayıcılık CHP’nin değişim konusunda aldığı mesafenin samimiyetinin tek başına sağlaması gibi.
DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’nin de ellerin bile gitmediği CHP listelerinde olmayı bir varoluşsal meseleye dönüştürmemesi, matematiksel zorunluluğa direnmemesi, onların da ideolojik deli gömleklerine hapsolmadıklarını gösterdi.
Listelerinde seçilecek yerlerde AK Parti’den gelen isimler, Kürt kimliğiyle tanınan adaylar bulunan İYİ Parti de matematikteki iddiasını ortaya koydu.
Ama herkesin matematiği o kadar iyi değil.
Şimdiden CHP ve Kılıçdaroğlu, “AK Partilileri”, “Yetmez ama evetçileri” Meclis’e sokmakla suçlanmaya başlandı bile.
Dün muhalif bir gazetecinin öfkesi iktidara yakın bütün medyalarda manşetlerdeydi:
“Kemalizmi ırkçılık olarak gören Taraf gazetesi artıkları, FETÖ firarisine saat takan ve Emniyeti FETÖ’ye teslim eden, Hatay’da ölen binlerce kişinin mesulu ve yargıya FETÖ imamlarını yerleştiren, ‘Yetmez ama evet’ diyerek faşizme destek veren Cumhuriyet düşmanları listelerde seçilecek yerlerde. Tebrik ederim herkesi!”
“Kemalizmi ırkçılık olarak gören Taraf gazetesi artığı” dediği kişi, CHP’nin İzmir birinci bölgeden birinci sıraya koyduğu siyaset bilimci Yüksel Taşkın.
Ne ilginçtir; Yüksel Taşkın’dan, babası bakan olan, TRT Yönetim Kurulu üyesi AK Partili bir akademisyen de dün böyle dert yandı:
“Ülkede ne kadar Atatürk düşmanı varsa sıralı tam liste için CHP listelerine bakabilirsiniz. Düşünsenize “Kemalizm ırkçılıktır” diyen adamı İzmir 1. sıraya yazıyorlar. Yetmez General Trikopis’i de yazsaydınız”
Hem ulusalcı muhalifleri hem iktidar destekçilerini kızdıran Yüksel Taşkın, CHP’nin altı yıldır genel başkan yardımcısı. Her zaman sosyal demokrat bir siyaset bilimci olmuş, 2016’da imzaladığı bildiri yüzünden KHK’yla üniversiteden ihraç edilmiş, muhalifliğin bedelini ağır biçimde ödemiş saygın bir entelektüel.
Yüksel Taşkın’a “Taraf artığı”, Sadullah Ergin’e “Yetmez ama evetçi” diyen biri, İYİ Parti’nin Ordu birinci sıradan eski içişleri bakanı İdris Naim Şahin’i aday yapması karşısında çılgına dönmüş olmalı!
HDP’nin eski bir Taraf yazarı olan genel başkanı Mithat Sancar’ı Urfa’dan aday göstermesi, Yetmez ama evetçi liberallerden Hasan Cemal’in Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Meclis’i açacak isim olmasını da içlerine sindirmeleri kolay değil.
Ama işte matematik bu kadar hassas bünyeleri üzen soğuk bir bilim dalı.
Yine de CHP İzmir birinci bölge birinci sıradaki Yüksel Taşkın’dan rahatsız olanlar şanslı. Hemen listenin ikinci sırasındaki Tuncay Özkan’a odaklanıp rahatlayabilirler.
Özellikle de 2007’de Cumhuriyet Mitingleri sonrası Tuncay Özkan’ın kurduğu Biz Kaç Kişiyiz Platformu’nun İstanbul il başkanlığını yapmış biri için herhalde bu bir teselli olur.
İttifaka oy verirken hâlâ vatana ihanet ediyormuş gibi hisseden Bornovalı ulusalcı seçmenlerin İzmir birinci bölgede başka alternatifleri de var.
Mesela AK Parti.
Listenin dördüncü sırasında, CHP’yi yeterince Kemalist bulmayıp istifa etmiş, Ergenekon sanığı eski teğmen Mehmet Ali Çelebi bulunuyor.
Beşinci sırasında ise bir zamanların laik ataklar geçiren Yeni Asır’ının başında olan gazeteci Şebnem Bursalı var.
CHP’nin İzmir listesi mi, yoksa AK Parti’nin İzmir listesi mi daha Kemalist, karar vermek kolay değil.
Ankara Çankaya’daki milliyetçi ve ulusalcı seçmenler içinse durum daha karmaşık.
CHP listesinin dördüncü sırasındaki Sadullah Ergin’den 2010 referandumu yüzünden rahatsız olup, oyunun da ziyan olmasını istemeyen bir muhalif seçmenin gidebileceği İYİ Parti’nin ikinci sırasında da, 2022’ye kadar AK Parti’de kalmış Eşref Fakıbaba var.
Belki de en iyi seçenek, Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in liste başı olduğu AK Parti’dir.
Peki İstanbul birinci bölgede, mesela Üsküdar’da oturan bir muhafazakar seçmen ne yapsın?
Sandık başına gittiğinde ve AK Parti listelerini açtığında, listenin seçilmesi garanti altıncı sırasında gazeteci Mustafa H. Cevizoğlu’nun adını görecek.
Eğer genç değilse ve Cevizoğlu’nu CNNTürk tartışmalarındaki yerli ve milli yeni profiliyle tanımadıysa, onun bir zamanların hızlı 28 Şubatçısı, sıkı Kemalisti, ateşli bir türban karşıtı, 2007’de Cumhuriyet mitingleri konuşmacısı Hulki Cevizoğlu olduğunu hemen anlayacaktır.
Halbuki ahiret hesap korkusuyla elinin gitmediği CHP logosunun altında, İstanbul birinci bölgede Milli Görüşçü Saadet Partili Birol Aydın, DEVA Partisi’nden başörtülü işkadını Elif Esen, El Ezher’de okumuş, eski imam ve eski AK Parti milletvekili Hasan Karal, AK Parti eski İstanbul il başkanı Selim Temurci gibi “mahalleden” isimler, seçilecek sıralardan aday.
İstanbul ikinci bölgede, mesela Fatih’te oturan İslamcı bir seçmen, listenin başındaki Süleyman Soylu’nun hemen altında Halit Yerebakan isminin önemini anlamaya çalışınca, tv’lerde meşhur olmuş, Erdoğan ailesine yakın Rizeli bir doktor olmasından başka mantıklı bir açıklama bulamayabilir. Diğer adayların çoğunun adını da ilk kez duymuş olabilir.
Dördüncü sıradaki yerli ve milli ulusalcı DSP lideri Önder Aksakal’ı CNNTürk ekranlarında muhakkak görmüştür. Ama onun bir zamanlar Meclis’ten başörtülü vekil kovalayan DSP’nin eski bir parti yöneticisi olduğunu, daha genç yıllarında da Devsol’dan hapis yatmış bir isim olduğunu bilmeseler daha iyi.
Halbuki mesela İYİ Parti’nin ikinci bölge aday listesi Fatihli bir İslamcı’ya daha tanıdık gelebilir: Babası BBP’li milletvekili, amcası İslamcı ünlü bir isim olan Buğra Kavuncu, Nakşi kökenli eski DYP milletvekili Salim Ensarioğlu, liberal hukukçu Bahadır Erdem ve Özal’ın danışmanı eski ANAP’lı Engin Güner’in kızı Ece Güner.
İstanbul üçüncü bölgede yaşayan muhafazakâr bir Kürt seçmenin de kafası çok karışabilir.
Eli AK Parti’ye gitmek istese, listenin üst sıralarında Hüdapar lideri Zekeriya Yapıcıoğlu’ndan başka kimliğiyle öne çıkmış güçlü bir Kürt aday göremez.
Halbuki CHP listesinde Türkan Elçi, Bülent Kaya gibi Kürt kimliğiyle öne çıkan isimler, Mustafa Yeneroğlu gibi insan hakları mücadelesi vermiş siyasetçiler var.
Milliyetçi İYİ Parti’nin üçüncü bölge adayları içinde bile AK Parti’den daha fazla Kürt kimliğiyle öne çıkmış isim var.
Mesela Türkçü sitelerin şimdiden Şerafettin Elçi’ye rahmet dileyip Said Nursi’ye Bediüzzaman dediğini jurnallediği Seyithan İzsiz gibi.
Listelere topluca bakınca AK Parti listelerinde mi daha çok eski AK Partili, muhafazakar var, CHP listelerinde mi diye hemen bir cevap vermek kolay değil.
Yeşil Sol Parti listelerindeki liberallik oranı bile AK Parti’den yüksek.
İYİ Parti listelerinde seçilecek yerlerden aday gösterilen eski AK Partililer ve Kürtlerin sayısı da kafaları karıştırabilir.
Yani bu seçimlerde ne AK Parti seccadelerin koruyucusu İslam’ın son kalesi, ne de CHP camileri ahır yapmak için tetikte bekleyen, ellerin gitmediği o eski CHP.
Aksini iddia eden, oyuna ideolojik anlamlar yüklemek isteyerek sadece kendisini kandırmış olur.
Çünkü en azından bu seçimlik ideolojilere matematik molası verildi.
“Atatürk’ün Çankaya’sında kimler aday” diye dizlerini dövenlerin seçim sistemi ve matematik çalışmasında büyük faydalar var.
En azından Manisa seçmeni için durum biraz daha açık.
Manisalılar, AK Parti listesinin tepesinde, Payitaht Abdülhamit dizisinde Tahsin Paşa’yı oynayan ve kendini epey rolüne kaptırmış bir yazarı görünce, ülkedeki acil durumun farkına varmışlardır.
Atını senatör seçtiren imparatorun o kadar da uzağında sayılmayız.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları

































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025