Yıldıray OĞUR
“1918 Ekiminde vurulup öldü. Vurulduğu gün bütün cephe sessiz sakindi gayet; öyle ki, resmi tebliğlerde batı cephesinde kayda değer yeni bir hadise yok deniyordu.”
Netflix’te yeni bir filmi de gösterimde olan ünlü Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanının finali böyleydi.
18 yaşında Birinci Dünya Savaşı’na katılmış Alman yazar Erich Maria Remarque’in 1929’da Almanya’da Naziler yükselirken yazdığı bu savaş karşıtı romanda
hikayesi anlatılan Paul Bäumer, bir grup arkadaşıyla öğretmeninin gazıyla savaşa gitmişlerdi.
300-400 metre için 4 yılda onbinlerce Alman ve Fransız askerin öldüğü bir cephede savaşın bitmesine kısa bir süre kala da ölmüştü.
23 Nisan resepsiyonunda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ayak üstü gazetecilere duyurduğu şehit haberini dinlerken insanın aklına bu romanın finali geliyor:
"Bu arada dün bir dron atıyorlar, dron da geliyor bizim Mehmetçiğe çarptı ve sonra hastaneye götürdük kurtaramadık ama şehit oldu. Allah rahmet eylesin"
PKK, Irak’ın kuzeyinde Metina bölgesindeki bir tepedeki askeri noktada görevli askerin kamikaze drone saldırısında ölümünün videosunu da yayınlandı.
Askerin önüne düşen droneun parça tesiriyle askerin hayatını kaybettiği anlaşılıyor.
Güler’in ayaküstü bu haberi verirken ki konuşma tarzı empati yoksunuydu.
En azından dinleyenlere öyle geliyor.
Belki de mesleki deformasyondan ve 40 yıldır benzer pek çok şehit haberinden kaynaklanan bir soğukkanlılıktır bu.
Güler’in bu açıklamayı yapmadan önce PKK’nın kendini fesih kongresiyle ilgili söyledikleri de PKK’ya ait gazetelerin manşetlerinden tepki aldı.
Orada da şöyle demişti:
“Feshedeceksin, silahları teslim edeceksin, teslim olacaksın. 3 tane şart. Nereye teslim edecekleri onlara söylenecek. O söylenenleri yaparlarsa biz de buyursun gelsinler diyeceğiz"
Aslında sonunda “buyursun gelsinler” derken bir eski paşa için ileri bir şey söyledi
ama yürütülen çözüm müzakerelerinde sivil bürokratlar böyle rencide edici bir dil kullanmıyordur.
Resepsiyonda Güler’in hemen yanı başında DEM Partililer, MHP ve İYİ Partililerle sohbet ediyordu.
MHP’li Celal Adan, bu atılan adımı “Türkiye’yi Türk milliyetçileri kurdu. Bu sorunları çözmek de önce bizim işimizdir” diye anlatıyordu.
Bazı MHP’li yöneticiler, PKK kongresi, süreç sorularına net ve kararlı cevaplar verdiler: “Bu iş bitti, herşey hazır merak etmeyin”
Son yazıda PKK’nın merakla beklenen fesih kongresini “muhtemelen bu hafta sonu yapacak. En güçlü ihtimal 27 Nisan Pazar günü” diye yazmıştım.
Resepsiyon için gittiğim Ankara’da duyduklarımla bu tarihi revize etmek gerekiyor.
Kongre, Nisan ayının sonuna kadar yapılmış olacak.
Yani eğer ciddi bir engel çıkmazsa önümüzdeki dört gün içinde PKK kongresini yapacak.
1978’de başladığı silahlı mücadelesini bitirecek ve kendini fesh edecek.
Tarihi bir hafta bizi bekliyor.
Artık Türkiye’de sorunlar ne kadar çetin olursa olsun bunun için silahların konuşmadığı, insanların ölmediği, her türlü mücadelenin siyaset içinde ve sivil mücadele yöntemleriyle yürüdüğü bir dönem başlayacak.
Çünkü Türkiye’nin şartları ne olursa olsun, silah bu şartların hepsinden daha arkaik, geri bir yöntem ve tercih. Hep öyleydi. Siyasetin alanının herşeye rağmen açık olduğu bugün silah daha da işlevsiz, arkaik bir yöntem.
Bunu Öcalan da çağrısında söyledi.
“Demokrasi ve hukukta bu denli sorunları varken silahı neden bıraksınlar” argümanı tam da buradan anlamsız.
Silahlı bir örgütün varlığı hem Türkiye’de demokrasinin ve hukukun standartlarını düşürdü hem Kürtlerin hak mücadelesini kriminalize etti.
Bugün çözülüyor ama silahla bir sonuç almanın mümkün olmadığının anlaşıldığı 90’lardan beri çözümü denenmiş bir meseleden bahsediyoruz.
2013’deki çözüm sürecinden bu yanan da örgütün liderinin kafası bu konuda net.
2015’deki çağrısıyla 2025’deki arasında netlik dışında ciddi bir fikri fark yoktu.
2019’daki yerel seçimler, 2021’de Gara olayı öncesinde de benzer denemeler olmuştu.
Ama Suriye’de Türkiye’nin lehine gelişen ve çözümün önüne açan bölgesel şartlar, Bahçeli’nin desteği, Öcalan’ın kararlılığı hatta Trump’ın iktidara gelişi son girişimi güçlendirdi.
Uzun uzun konuşulacak bu faktörlerle bugün çözüme günler kalmış durumda.
Nasıl olur, olur mu, bırakmaz, bırakamaz, yapmazlar kısmını çoktan geçtik.
Gerçekten bu sorunu dert edenlerin artık bundan sonra nasıl olur aşamasına geçmesi gerek.
Siyaset için de bu tarihi kırılma nasıl Türkiye’de demokrasinin, hukukun standartlarını yükseltmek için bir fırsata çevrilebilir sorusu üzerinde düşünme ve uğraşma vakti.
22 Nisan’da Irak Metina’da bir dağ başında drone saldırısında şehit olan “bir Mehmetçik” 1984’den bu yana aldığımız son şehit haberi olur umarım.
Çünkü Doğu Cephesi’nde kayda değer bir hadise yaklaşıyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025