Yıldıray OĞUR
AKP statükonun kalelerini tek tek zapt ederken, hararetle Erdoğan’ın Rum asıllı mı, Yahudi asıllı mı, şeriatçı mı ılımlı İslamcı mı olduğunu tartışan Kemalist ulusalcılar kendi kazdıkları komplo kuyusuna düşüp hayatımızdan çekileli epey oldu.
Atatürk’ün Erdoğan’ı “CIA ajanı, işbirlikçi” diye eleştirdiği bir dijital ses kaydı İşçi Partisi sitesine düşse şaşırılmayacak bu harikalar diyarındaki huzuru daha fazla bozmaya gerek yok. Zaten dünya adlı, bazı şer odaklarının, yerli işbirlikçilerle zamanlaması manidar bin bir kumpaslar çevirdiği lanetlenmiş yeri anlamama çabası hiç öksüz kalmadı. Kemalistlerden baki kalan komploculuk bayrağı şimdi bazı İslamcıların elinde zaman zaman göndere çekiliyor, düşmanların üzerine üzerine sallanıyor.
Taraf, Aktütün baskını belgelerini yayımladığında Can Dündar’a konuşan Başbakan’ın eski bir danışmanının “Bu belgelerin Taraf’a CIA ve MOSSAD tarafından gönderildiğini” söylemesinin üzerinden üç yıl geçti.
O haberlerin hepsinin memleketin ortaya çıkarılması için ajanlığa ihtiyaç olmayan çıplak hakikatleri olduğunu bizzat Genelkurmay Başkanı’nın sessinden dinledik. Tabii eğer o da MOSSAD’ın ensesine dayadığı bir UZI nedeniyle öyle konuşmadıysa.
Ama fikirsel bir enkazın kaldırılması için üç yıl yetmiyormuş demek ki. Bu kez Mavi Marmara meselesiyle ilgili Taraf’ta çıkan muhasebe yazıları nedeniyle ucu “Eğer İsrail seyrüsefer tehdidinden endişelenmeseydi böyle bir Mavi Marmara muhasebesine gerek görülür müydü?”ye giden “iftira” kaybetmiş yorumlar ufuklarımızda belirdi.
İş soyadlarımızın İbranice manalarına doğru evrilmeden bu İslami usullere uygun ulusalcılık dosyasını raftan indirmek üzerimize önce vacip oldu. MİT-PKK görüşmeleriyle ilgili Taraf’ta çıkan bir tahminden neredeyse bir John Le Carre romanı çıkarmaya kalkan camianın gazetecilik duayeninin yazısını okuyunca da farz.
Ulusalcılığın İslami olanı ancak bir oksimoron olabilir. Ama bir ulusalcı gibi düşünen Müslümanlar kötü bir hayaldi ve maalesef gerçek oldu.
Sadece komploculuklarıyla değil, Türkiye’nin artık “bizden” olan âli çıkarlarını savunma konusundaki hararetleriyle, sonunda ele geçirilen devleti yıpratmama söylemleriyle, her türlü aykırı fikri, menşe avcılığı ve ‘arkasında kim var’la fişlemeciliği taklit yetenekleriyle ve her türlü zamanlamayı manidar bulmalarıyla benziyorlar yıkılan eski mabedin cemaatine.
(Neyse ki bunca zamandır olan bitenin şaman tapınağına bir minare eklemekten ibaret olmadığının ispatı feraset sahibi Müslüman kanaat önderleri de var.)
En kötüsü de komplocu olmak için o kadar kötü bir zamanki bu. Dünyada ve Türkiye’de samimiyetle ve tam bir zihin açıklığıyla anlamamız gereken o kadar ilginç zamanlar yaşanıyor ki...
Tahrir’in devrimcileri için “Twittercılar, Facebookçular dijital kürenin her an kontrol altındaki yaramaz çocukları gibi. Bilmeden alet oldular küresel sisteme, yani Amerikan hegemonyasına, eğer bazıları bilinçli ajan değildilerse tabii” diye yazan biriyle belki Fransız Devrimi anlaşılırdı ama bu devrimler anlaşılamaz.
Kaddafi’nin ardından “Afrika gerçek bir hamisini yitirmiş durumda. Kaddafi ile beraber Afrika da kaybetti. Diktatör olduğun su götürmezdi ama diktatörlüğünü bahane eden Batılı müdahalecilerin temel sıkıntısı Kaddafi’nin Afrika’yı sahiplenmesiydi” diye ağıt yakan yazarın Libya’yı Libyalılardan çok seven bir Türk Libya Ulusalcısı olması işin komedisi belki, ama asıl trajedi ellerinde Ömer Muhtar’ın bayrağı, Yeşil Kitap inmiş bir manyağı devirenler için bunu yazanın aynı zamanda demokrat bir dindar kanaat önderi olması değil mi?
Dün “Bir diktatörden kurtarılan Libyalılara görece özgürlük sunulmuş, ancak ellerinden onurları ve enerji kaynakları alınmış oldu” ya da “Kaddafi’yi şeytanlaştırıp NATO güçlerine zafer kazanmış muamelesi çekmeden durup bir düşünmek lazım” diye yazmış dindar yazarlar yarın Başbakan için “Yeşil Meydan’da kolonyal vali gibi konuştu” diye yazsa onlara ne diyebiliriz ki?
Türkiye’nin İslamcıları 12 Eylül’ün zindandaki ülkücülerine benziyor. Bir farkla onlar “Biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda” diyordu. AKP iktidarında İslamcılar “Biz iktidardayız ama fikirlerimiz içeride” diyor. Çünkü İslamcılık bugün ne Arap ülkelerinde laiklik mesajı veren dindar bir Başbakan’ı, İsrail’e karşı çıkarken, Füze Kalkanı’na imza atan bir ülkeyi, ne de diktatörleri deviren Müslüman demokrat yeni Arap neslini anlayacak bir açık görüşe sahip.
Açık bir görüş gerekiyor. Çünkü anlaşılması beklenen şey biraz karışık:
NATO’nun müdahalesiyle devrilen Kaddafi’nin başkentinde, hem de İtalyan emperyalizmini ülkeden atmış Ömer Muhtar’ın idamının yıldönümünde, NATO ile Kaddafi’ye karşı birlikte çalışan muhaliflerin İslam hukukçusu lideriyle namaz kılıp Libya ve Türkiye bayraklı kalabalığa demokrasi, laiklik, petrolünüzü kaptırmayın mesajı veren Müslüman bir lider.
Libya’ya NATO müdahalesi ilk konuşulmaya başladığında “Böyle saçmalık olur mu? Türkiye olarak bunun karşısındayız, böyle bir şey düşünülemez” derken, yedi ay sonra o NATO müdahalesiyle diktatörlerini deviren Libyalılara seslenen Başbakan’ınki gibi bir açık görüş.
Eski mahallenin anahtarları artık bu gökdelenin kapılarını açmıyor. Çilingirler de hep liberal/demokrat. Galiba tam da bu yüzden de hepsi ajan.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025