Yıldıray OĞUR
Yaptığım şey aslında çok basit. Ergenekon iddianamelerinin yüklü olduğu, kelime bazlı taramaya fırsat veren sitelerden birine girdim ve “Hrant” (Hırant ya da Hirant) yazdım. Tam 154 sonuç çıktı. Yani Ergenekon iddianamelerinde 154 kez doğrudan Hrant Dink’ten bahsediliyor. JFK filmini izleyenler hatırlayacaktır. Kevin Costner’ın oynadığı savcı, resmî soruşturma evraklarını okurken sorguda sanıklara sorulması gereken soruların sorulmadığını görür ve her seferinde “Sor o soruyu, hadi sor artık” diye isyan eder. İddianameleri Hrant Dink meselesi üzerinden okuyunca insan ister istemez öyle isyan ediyor: Sorsana o soruyu.
Gelin şöyle bir bakalım:
1) Başlıktaki rahatsız edici cümleyle başlayalım. Cümle Birinci Ergenekon İddianamesi’nin sanıkları Muhammed Yüce ve Selim Akkurt arasında geçen bir telefon konuşmasından. Tarih: 15 Eylül 2007. Saat: 21:52. İddianameye göre Hrant Dink cinayetinden dokuz ay sonra iki katil adayı, “Albay” diye bahsettikleri Kuvvai Milliye Derneği Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ’dan aldıkları Orhan Pamuk suikastı siparişi üzerine konuşuyorlar. Potansiyel katillerden biri diğerine telefonda aynen şöyle diyor:
Muhammet Yüce: “Ogün’ün hesabında trilyon varmış. Ya a..na koyam bunlar DİNK İ HALLETTİLER hiçbir si..m olmadı, ne akrabaları ne çevreleri hepsi kahraman oldu çıktı a..na koyam, Biz ona diyek ki gelin biz Orhan’ı dökek.”
Ne yazık ki beş yıl sonra Dink Davası, beş yıl önce bu suikasttan cesaret alarak başka suikastlar planlayan bir katil adayının tahmin ettiği gibi bitti. Muhammed Yüce ve Selim Akkurt Ergenekon davasında tahliye edildiler. Muhammed Yüce’ye konuştuğunu söylediği askerî telefonun ne olduğu sorulmadı. “Halil” kod adını kullanan Selim Akkurt’a da aynı tarihlerde başka bir telefon görüşmesinde geçen şu ifadeyle ne kastedildiği: “Gazeteci Orhan PAMUK Var Onu Halledecez 2 Trilyon Alacaz Hazırlıkları Yapacaz Hrant Dınkı Vuranlarlada Halil Gorusmus Sedat Peker Alaattın Çakıcı Arkamızdalar ... Emniyet Muduru Ve .. .Savcıyla da Bu Hafta Gorusecez Ben Sen Halil Fucı Hazırlıklı Ol.”
2) Yine Birinci İddianame’deyiz. Bu kez İstanbul Üniversitesi’nin karanlık işleri dalmış hocalarından Ümit Sayın, şimdilerde neredeyse CSI İstanbul dizisi başrol oyuncusu muamelesi gören Adlî Tıp Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy’la MSN’de konuşuyor. Tarih 18.07.2005. MGK’nın misyonerlerle mücadele konseptini kabul ettiği, Hrant Dink için rüzgârın ters taraftan esmeye başladığı yıl.
Ümit Sayın: “Hrant dink bizim savaştığımız adam, o yazıyı bana yollayın,.... grup izindeymiş. önümüzdeki hafta devredeler, ... Hur. Tolon bence action için en doğru adres,. ... Kalemdar action istiyor hemen, ... bu arada hurşit tolon acaba ne yapıyor”
Ümit Sayın da Ergenekon davasından tahliye edildi. Bu eğer ciddi değilse bu “aptalca” konuşmayla neyi kastettiği, action’un ne olduğu, Hrant Dink’le neden savaşıldığı hakkında ona da sorular sorulmadı.
3) Yine Birinci İddianame. Yine Ümit Sayın. Yine MSN kaydı. Bu kez hattın ucunda bir binbaşı var. Oğan Türkmen. Görüşmelerin tarihi Temmuz 2005.
“Ogan Turkmen: Tamam hocam ben sizden haber bekliyorum. Bu arada Hırant’ı beraat ettirecekler herhalde. Koşullar konusunda tam anlamıyla hem fikiriz. Bu Levent kim?
Ümit Sayın: Levent Temiz. Eski Ülkü ocakları başkanı. Kızıl elma ve sağ-sol birleşmesinden sonra Bahçeli tarafından aforoz edildi.
Ümit Sayın: Jandarma istihbaratı bendeki özel harp kitapları ile çok ilgilendi.
Ümit Sayın: O kitapları genkura da çekmemiz lazım levent paşaya ileteceğim.
Ogan Turkmen: Onu ben de soracaktım. O Özel harp kitaplarından bir suret alabilir miyiz
Ümit Sayın: Levent t. tutturmuş özel harbe gireceğim diye...
Ümit Sayın: Birisinin ona bunun hemen hemen imkansız olduğunu anlatması lazım
Ogan Turkmen: Tahminim bu vatandaşların yolu sık sık buraya düşüyordur. Gelirse konunun imkansızlığını anlatırım.”
Bu MSN trafiğinden Oğan (ya da Ogan) Türkmen’in Özel Harp’te görevli bir binbaşı olduğu sonucunu çıkarabiliriz bu görüşmelerden. Görüşmenin devamında öğreniyoruz ki Hrant Dink’in yargılandığı 301 davasında kararın ne olacağını tahmin eden binbaşının ilgi sahası gayrı Müslimler. Türünün ilk örneklerinden olan Zehirli Sarmaşık: Misyonerler kitabının yazarı Barış Kerimoğlu da bu özel harpçi binbaşının müstear adı. Dink davasıyla bu kadar yakından ilgilenen binbaşıya savcılar çağırıp birkaç soru sormaya bile gerek duymamış.
Kayda göre “Özel Harb’e gireceğim” diye tutturan Levent Temiz’i hatırlayacaksınız.
Hrant Dink linçini başlatan eski Ülkücü Ocakları İstanbul Şube Başkanı. Kızıl Elma koalisyonunun sağ kanadı. 26 Şubat 2004’te AGOS’un kapısına gidip, “Hrant Dink, bundan sonra bütün öfkemizin ve nefretimizin hedefidir” demiş zat. Onun da yolunun sık sık Özel Harb’e düştüğünü anlıyoruz bu görüşmelerden. Belki de öyle değil. Savcılar sormazsa bunu bilemeyiz ki? Evet, bunu da sormamışlar...
4) Malzeme çok. İkinci İddianame’deyiz daha. Maalesef yer bitti. İddianamelerden Özel Kuvvetler’le ilişkili oldukları anlaşılan genç teğmenlere menteurlük yapan Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan arasındaki “Niye Hrant DİNK in işi yanlış mı sence” ki gibi konuşmalara, genç teğmenlere cinayetten beş gün sonra ablaları Neriman Aydın’dan gelen “Harbiyeli, Bir Ermeninin (Hrant Dink) hangi emeller için neden ve kimler tarafından vurulduğunu elbette tahmin edecek ferasettedir Türk Milletinin evlatları...” diye başlayan mektuplara giremiyoruz bile.
Savcıların, hâkimlerin gözü hemen korkmasın. Eğer bana maillerini atarlarsa iddianameleri taradığım sitenin linkini onlara da atarım... Yeter ki beş yıl önceden sonucu tahmin eden katil adaylarının dediği gibi bitmesin bu davanın sonu...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025