Yüksel TAŞKIN
Mısır Ordusu’nun 2011 Devrimi’nden bu yana izlediği siyaseti “akıllıca” bulanlar olabilir. Buna göre Ordu, iki defa Devrim’i “çalma” başarısı göstermiştir! Oysa güncel analizlerin aceleciliğinden sıyrılıp, daha tarihsel bir bakış açısı geliştirebilirsek, tarihi okuyamayan bir kurumun kendi tarih dışılığını hızlandırdığına şahit olduğumuzu söyleyebiliriz.
Mısır Ordusu, aslında Mübarek döneminde çok büyük bir şansı değerlendiremedi. İslamcı yapılar şiddet kullanmaktan vazgeçtiklerinde, siyasal katılım kanallarını genişleterek, tedrici bir entegrasyon yoluna gidilebilirdi. Müslüman Kardeşler (MK), zaten çok uzun süredir şiddete başvurmuyordu. Ama ne MK resmen tanındı ne de parti kurmalarına izin verildi. Bunun yerine, günümüze kadar sürdürülen bir “bağımsız adaylar” yalanına sığınıldı. Buna göre yurttaşlar ikiye ayrılıyorlardı: Partililer ve bağımsızlar. MK’ye yakın “bağımsızlar” 2005 seçimlerinde Meclis’e 88 vekil sokmayı başarmışlardı. Ne var ki Mübarek, daha sonraki seçimleri yeniden “sopalı seçimlere” çevirerek bu evrimi kendi elleriyle boğdu. Eğer bu sürece olanak tanınsaydı, MK’nın parlamenterleri tecrübe kazanacaklar, ülke yönetimine geldiklerinde, soyut tartışmalar içerisinde kaybolmayacaklardı...
Yüksek Askerî Konsey (YAK) Devrim’den sonra da hatalarına devam etti. Öncelikle seçim sistemini değiştirmeye yanaşmayarak, kendi elleriyle kurduğu tuzağa kendisi düştü. Selefilerin partileşmelerine izin verirken hesap, yaklaşık yüzde on oy alacakları; böylece MK’nin oylarını bölecekleriydi ki, bu öngörü tutmadı. Selefiler yüzde 25’in üzerinde oy aldılar. Diğer bir hesap “nüfuzlu” şahısların önünü açan seçim sistemini değiştirmeyerek MK’yı zayıflatmaktı. Buna rağmen MK’nın partisi, seçim sistemini lehine çevirerek sandalye sayısını artırdı.
Askerler, kafalarında tasarladıkları Meclis’i oluşturamadılar. Hesapları Mübarek yanlıları dâhil, seküler muhalefetin en azından anayasa yapımında kilit olabileceği bir meclisti. Sonuçta laik vekillerin toplamı yüzde 20’yi dahi bulamadı. Askerler bunun üzerine Yargı’daki dostlarını devreye sokarak “mızıkçılık” yapmaya başladılar. Önce bir bahaneyle İslamcı ağırlıklı Meclis feshedildi. Bu Meclis’ten çıkan anayasa komisyonları üzerinde baskı oluşturuldu. Askerin bir sonraki hamlesi, Mübarek zamanında başbakanlık yapan Ahmed Şefik’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasıydı. Şefik Haziran 2012’deki seçimleri az kalsın kazanıyordu! Laik demokratlar, Mursi’ye oy vermeselerdi, Mısır’da Mübarek dönemine yeniden dönülecekti...
Ordu bugün de MK’yı dışlayarak darbe sürecini götürebileceğine inanıyor. Sözde bağımsız “teknokratlarla” özde siyasi sorunların çözülebileceğini düşünüyorlar. “Güneş gözlüklü, çakı gibi asker imajıyla” kendi suretine sevdalı görünen General Sisi, aynı kirli suda yeniden yıkanılabileceğine inanıyor. “Terör ve şiddete karşı kendisine destek verilmesi için” halkı sokağa döken Sisi, bunu hangi sıfatla yapıyor? Zira ortada “atanmış” bir cumhurbaşkanı ve başbakan var. Sisi’nin güvenlikçi bakışı, halkın sopayla meydanları bırakacağı hesabına dayalı. İki gün önce MK’ya “Geçiş sürecine katılmanız için 48 saatiniz var!” diyerek yeni bir komediye daha imza attı. Oysa İran Devrimi’nden biliyoruz. Göstericileri “taramaya” başlamak çok hayati bir taktiktir. Onlarcasını öldürmenize rağmen sokakları terk etmeyebilirler. “Askerleriniz” onları öldürmeyi reddedebilir. Korku Cumhuriyetini çoktan aşan Mısırlıların böylece sokakları boşaltacaklarına inanmak, Mısır Ordusu’nun tarihi okuyamayan tarih dışılığının en açık göstergesi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017