Yüksel TAŞKIN

Yüksel TAŞKIN
Yüksel TAŞKIN
Tüm Yazıları
MHP’nin açmazları
22.10.2013
2082

 Oy oranı yüzde 13-16 arasında salınan MHP’nin bu tabloyu değiştirecek bir dinamizm üretemediği, kendi dışında gelişen süreçlerle oy artırabildiği görülüyor. MHP’nin oyu Kürt sorunuyla ilgili dalgalanmalara bağlı. Barış Süreci başladığında hareketlenen partinin buradan umduğu oy artışı gerçekleşmeyebilir. Kürt sorununun bir şekilde çözülmesi gerektiği konusunda oluşan sessiz toplumsal uzlaşma, MHP’nin hesaplarını boşa çıkarabilir. Aslında kriz çok daha derinlerde. MHP’nin bu krizi aşarak belirleyici bir konuma gelmesi oldukça zor.

Kendisini Gökalp milliyetçiliğinin devamı sayan parti, etnik bağlılıkları aşan; devletçi değil sivil dinamiklere dayanan bir milliyetçiliği üretemedi. Gökalp’ın bir yorumu Türkiyelilik esasına dayalı sivil bir milliyetçiliğe kapı açarken, parti bu kulvarda ilerleme riskini alamıyor. Bazı Ülkücü aydınlar, bu mirasa sahip çıkılırsa Kürt meselesinde sıkışılan reaksiyonerliğin aşılabileceğini savunuyorlar. Ama bu duruş, MHP liderliğini ikna edemiyor.

MHP’nin bir başka çıkmazı, asıl yükseliş zemini olan “Derin Anadolu”daki seçmenleriyle, Ege ve Akdeniz’de yakaladığı taban arasındaki sosyolojik mesafe. Derin Anadolu’da AKP’yle rekabet etmek zorunda kalırken, Ege ve Akdeniz’de CHP’den oy çalabilecek söylemleri öne çıkarmak zorunda. Batı’ya yüklenirse, en önemli avantajlarından olan yerlilik veya “otantik temsil” iddiasından taviz vermiş olacak. AKP’nin dozunu artırdığı İslam-Türk sentezi veya dinsel milliyetçilik, MHP’yi giderek daha fazla zorlayacak. MHP, Batı illerinde özellikle gençliği yakalayabilecek Ulusalcı bir dile yüklenirse, AKP’nin elini daha da güçlendirebilir.

MHP’nin Derin Anadolu’daki bir başka sıkıntısı, buradaki iş çevreleriyle bağ kuramaması. İş çevreleri, AKP etrafında kümeleniyor. Bu çevreler, Kürt sorununun çözümü yönünde “sessiz onay” verirken, onların desteği olmadan yerel siyasette etkin olmak çok zor. MHP’nin iç çevreleriyle ciddi bağlar kuramadığı tek yer burası değil. MHP, Türkiye siyasetinin belirleyici değişkenlerinden İstanbul’da da aynı sorunu yaşıyor. Parti İstanbul’da Türkiye ortalamasının gerisine düşüyor, kentin dinamik kesimlerine ulaşamıyor.

Ülkücü Hareketin en büyük güç kaynaklarından birisi, milliyetçi muhafazakâr Anadolu gençliğinin Devlet’e sıçrama zemini olmasıydı. AKP öncesindeki tüm sağ iktidarlar, bürokraside Ülkücü kadrolardan yararlandılar. AKP’nin kendi “kadro fidanlığı” olduğu için Ülkücüleri Devlet’ten dışladı.

AKP’nin Osmanlı mirasını canlandırma iddiasına dayalı “yeniden büyük güç olma” söylemi de milliyetçi gençliği etkileyebiliyor. Üniversiteye Ülkücü olarak gelen ama AKP’li olarak mezun olan milliyetçi gençlerin bu tercihlerinin arkasında sadece maddi beklentiler yok. “Başka türlü bir idealizmin” büyüsüne kapılmaları da AKP’ye yönelmelerine yol açabiliyor. Bu “kadro kaptırma” süreci AKP’yle de sınırlı değil. Gülen Hareketi de en parlak milliyetçi gençleri devşirmekte azımsanamayacak bir tecrübeye sahip.

MHP’nin krizi ve açmazları çok boyutlu. En ciddi sorunlardan birisinin, seçkin adaylarını yukarıya taşıma becerisini AKP’ye kaptırması olduğunu iddia edebiliriz. Partinin bahsedilen açmazlarını aşabilmesi için Kürt meselesi dışında yeni güç kaynakları bulması gerekiyor. Öfke siyaseti iktidara gelmek için yeterli olamıyor.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar