Yüksel TAŞKIN

Yüksel TAŞKIN
Yüksel TAŞKIN
Tüm Yazıları
AK Parti’nin kutuplaştırma stratejisi
7.02.2015
1553

 Bugünlerde AK Parti ileri gelenleri, “kutsallıkmilli mücadelemisak-ı millimedeniyet inşası” gibi kavramları sıkça telaffuz etmeye başladılar. Anlaşılan AK Parti kendi kendisini içerisine yuvarladığı krizde ayakta kalabilmek adına değerler siyaseti veya değerlerin istismarı siyasetini öne çıkaracak.

İki doz çılgın proje bir doz kültürel kutuplaşma” üzerine kurulu seçim stratejisinde kültürel kutuplaşma dozu ikiye katlanacak. Erdoğan AK Parti’nin klasik karışımını geçenlerde bir TV programında özetledi aslında. Yunanistan’ın taze başbakanına bir tavsiyede bulunurken, “Popülizm dozunu iyi tutturmak gerek” dedi.

Yani Erdoğan da popülizm dozunu abartmanın sakıncalarının farkında ama AK Parti, kültürel kutuplaşmayı tırmandırmaya mecbur hissediyor kendisini. AK Parti seçmenlerine, “Düşmanlarla kuşatıldığımız bu zamanlarda partinize desteği esirgemeyin; biz gidersek kurtlar sofrasına düşersiniz” mesajı üzerinden korku aşılanmaya çalışılıyor.

Lafı dolandırmadan adını koyalım: Bu korku siyasetidir, istismar siyasetidir. Yüceltir göründüğü milleti saf yerine koymaktır, onun duygularıyla oynamaktır. Zaten oluşmuş kültürel yarılmaya daha da fazla abanmaktır.

Davutoğlu’nun bazı konuşmaları da bize sarıklı Kuvayı Milliyecilerin camilerde verdikleri vaazları andırıyor, adeta. Davutoğlu partisinin son grup toplantısında, Milli Mücadele sırasında Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’nin, düşman istilasına karşı mücadele etmenin her Müslüman için farz-ı ayn olduğu fetvasını hatırlattı. Ardından, “Ben de şimdi buradan 95 yıl sonra bir kez daha bütün bir milletimize çağrıyla bir şekilde 100. yıla yürürken temel ilkemizi vurguluyorum. Herkes yeni bir Misak-ı Milli’de buluşmalı ve bu Misak-ı Milli’nin hedefi doğrultusunda elinde ne varsa heybesinde ne varsa bu mücadeleye katılmalı” dedi.

Ne oluyor? Savaş mı çıktı? Tam olarak kimlerle savaşıyoruz? İçimizdeki şeytanla mı? Bir türlü adı konulmayan müphem Batı’yla mı? “Batı’yla” savaşırken, ABD ve NATO’yla ittifak mı yapıyoruz? Bu nasıl bir dildir? Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı? Bu dille gidilen bir seçim karakolda biterse ne olacak?

Daha biz bu soruları sorarken, AK Parti sözcülüğüyle, gazeteci kimliğini iyice birbirine karıştıran ve parti adına demeçler vermeye kendisini bayağı kaptıran Abdülkadir Selvi yeni bombayı patlattı: AK Parti’nin seçim beyannamesinde İslamofobiyle mücadele çerçevesinde “kutsal kavga” ibaresi yer alacakmış. Bu sadece Türk halkına değil tüm dünyaya seslenen bir medeniyet projesiymiş. Haberi veren Selvi, bu “kutsal kavga” tabirine çarpılmış.

Mehmet Metiner durur mu? Bank Asya’ya el koymayı “kutsal kavga” ifadesiyle anlamlandırmış. Bu durumda Merkez Bankası’na karşı verilen mücadele de cihat mı oluyor?

Bu son örnek ve Davutoğlu’nun dili seçim kampanyasının değerler üzerinden götürüleceğini gösteriyor. Davutoğlu’nun durup dururken bu soyut “idealar dünyasına” kaçmasının nedeni aslında çok basit. Kendisi reel dünyada yaşadığı bazı sıkıntılar hakkında konuşamadığı için sağcıların en mahir oldukları soyutlamalar dünyasına kaçmayı uygun buluyor.

Mesela Davutoğlu Başkanlık sistemini seviyor mu sevmiyor mu, bilemiyoruz. Bu konuda bir tutukluk yaşıyor. Onun adına mesajlarını Arınç veriyor gibi ama bu da bir yere kadar. Bir noktada Davutoğlu rengini belli etmek zorunda.

Davutoğlu, önümüzdeki yasama döneminde beraber çalışacağı milletvekili adaylarının belirlenmesinde nasıl tavır alacak, onu da bilemiyoruz. Mesela, “Al sana 30 vekil, gerisine karışma” denirse ne yapacak?

Davutoğlu’nun etkisizleştirildiği bir Meclis’ten Misak-ı Milli mi çıkar, Misak-ı Erdoğan mı? İşte bunlar pek yaman sorular.

Umarım bu seçim döneminde muhalefet partileri, değerler siyaseti tuzağına düşmeden, hattâ bunlara gülüp geçerek memleketimizin gerçek insanlarının gerçek meselelerine inandırıcı çözümler sunabilirler. Ne de olsa bozgunda fetih rüyası görenlerden bize bir fayda yok.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (2)
  • Ad Soyad Giriniz...

    Ad Soyad Giriniz...

    24.04.2013 11:12

    editr detarzan galiba işine gelmeyen yorumları yayınlamıyor

  • Ad Soyad Giriniz...

    Ad Soyad Giriniz...

    19.04.2013 09:51

    siz nasıl bir sitesiniz. eleştiriye hiç mi tahammülünüz yok. niye yorumları yayınlamıyorsunuz.

Yazarlar