Yüksel TAŞKIN
Mısır’ın seçilmiş ve darbeyle devrilmiş eski Cumhurbaşkanı Mursi ve 105 arkadaşına idam cezası verilmesi, vicdanen büyük bir yanlıştır. Siyaseten de tarihî bir hata olduğu er geç anlaşılacaktır.
AK Parti ileri gelenlerinin, Mursi ve kendileri arasında kurdukları mağduriyet benzerliği de en basit ifadesiyle samimiyetsizliktir.
Bu ülkede CHP, HDP ve MHP, Devlet Partisi’ne karşı büyük bir gayretle seçim kazanmaya çabalamaktadırlar. Onları darbecilikle suçlamak abestir.
Mısır’da da yakında parlamento seçimleri yapılacak. Orada da pek çok parti, Sisi’nin Devlet Partisi’ne karşı mücadele etmek zorunda kalacaklar. TRT’ye bakın, Sisi medyasını görün. Kim kime benziyor, daha iyi bir ölçü olamaz…
Mursi’ye ve arkadaşlarına verilen idam kararlarının gerekçesi, aslında karşı-devrimciliğin özeti gibi: 2011’de Mübarek karşıtı isyan sırasında, siyasi mahkûmlar hapishanelerden kaçmışlardı. Mursi ve arkadaşları, “yabancı güç” Hamas’la işbirliği yaparak hapishanelerin boşalmasına yol açan bir komplo kurmakla suçlandılar.
Elbette “vatan hainliği” standart suçlaması da eksik değil. İsrail’le istihbarat paylaşan Mübarek– Sisirejimi ise “vatan kurtarıcısı” oluyorlar, bu durumda. Mısır yargı sisteminin adalet dağıtma yavaşlığı anımsandığında, idam kararlarının hızı şaşırtıcı!
Bu yargılamaların Mübarek’in devrilmesinin intikamının alınması gayreti olduğunu anlamak güç değil. Kısa süre önce Mübarek hakkındaki suçlamaların düşürülmesi de çok şey anlatıyor. Yargı, devleti ele geçirenlerin oyuncağı hâline geliyor. Utanç verici kararlara imza atıyor.
Mısır’da 40 binin üzerinde siyasi mahkûm var. Siyasi mahkûmlar, insanlık dışı koşullarda tutuluyorlar. Kafeslerle mahkemelere getirilip aşağılanıyorlar. Kendilerini savunmaları, kanıt toplamaları mümkün olmuyor. “Casusluk, vatana ihanet” gibi, diktatörlüklerin en sevdikleri suçlamalar havada uçuşuyor.
Diktatör Sisi’nin söylemi ise çok tanıdık. Avrupa ziyaretinde, tipik Ortadoğulu diktatörler gibi, demokrasiyi övüyor ve demokrasi yolunda olduklarının altını çiziyor: “Mısır’da halkın isteklerine saygı gösteren bir yönetim var. Demokrasiye her zamankinden daha yakınız.”
Elbette Avrupalıları uyarmayı da ihmal etmiyor, Sisi: “Mısır çökerse Avrupa’yı korkunç bir acı yakalayacak. Aynı şekilde trajedi tüm bölgeye yayılacak. Mısır, Irak, Suriye ya da Yemen değildir.”
Bu aslında şantaj siyasetidir. Ama kurulan mantık tamamen yanlıştır. Silahlı mücadeleyi reddeden İhvanhareketini meşru zeminlerin dışına iterek, Ortadoğu’da güçlenen Selefi jihadizminin önü daha açılmaktadır. Siyaseti seçen aktörleri tepelerseniz, silahlı mücadele yanlılarını güçlendirirsiniz. Mısır bir Suriye olacaksa, bu Sisi’nin yolundan gidildiği için olacaktır.
Sisi’nin “terörle savaş” söyleminin ABD ve AB başkentlerinde sempatik bulunduğu açık. Sisi’ye yönelik eleştiriler, günü kurtarmaktan ve laftan ibaret. Onun uzun süre Mısır’ın başında kalacağı hesabı üzerinden belirleniyor, siyasi taktikler.
Başta Suudiler olmak üzere, petrol zengini şeyhliklerden oluk oluk akan petrodolarlarla ödüllendirilen Sisi’nin özgüveni yüksek görünüyor. Mübarek’in “kazandığı” seçimleri andırır bir şekilde, geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini “kazanan” Sisi, ne hikmetse parlamento seçimlerini erteleyip duruyor. Anlaşılan partilerle ilgili tasarım henüz bitirilemedi.
Galiba tüm bu çürümüşlüğü en iyi özetleyen olay, Mısır Adalet Bakanı Mahfuz Saber’in şok edici demeciydi. Saber’in “Çöpçülerin çocuklarından yargıç olmamalı” sözleri ortalığı karıştırdı. Saber’e göre yargıçlar “daha nezih çevrelerden çıkmalılardı…”
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017