Akif BEKİ
Ahmet Taşgetiren, Ordu Valisi'nin, İmamoğlu'nu VIP'ten geçirtmeyerek Binali Yıldırım'a iyilik yapmadığını anlatıyordu dün.
İmamoğlu'na ayar vermek için belediye önünde protesto mitingi düzenleyen İBB personeli, çok mu iyilik yapıyor sanki Binali Yıldırım'a!
"İsraf söylemi algı operasyonudur, kınıyoruz" diye bildiri okuyorlar. Medyaya "İmamoğlu'nun iftiralarına cevap" şeklinde yansıtılacak bir 'yalan ve karalamalardan vazgeçme çağrısı' kurguluyorlar.
Google'a 'lüks ve şatafat uyarısı' yazıp taratın. Bakalım, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AK Partili belediye başkanlarına lüks ve şatafattan uzak durma çağrısı" içeren kaç haber çıkacak karşınıza.
Birine bile bu tepkiyi vermiş mi İBB çalışanları? 'Rencide oluyoruz, lekeleniyoruz, haksız yere yıpratılıyoruz, hizmetlerimiz karalanıyor, zan ve töhmet altında kalıyoruz' diye alınganlık göstermişler mi hiç?
AK Parti yöneticilerinin 'halk şikayetçi, bu yüzden oy kaybediyoruz' diye başlayan daha sert ikaz ve özeleştiri mahiyetindeki tespitlerini hatırlatmıyorum bile.
Ya da Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a ihanetle sonuçlanan imar yolsuzluklarıyla ilgili yakınmalarını alın. Kıyılarımızı yağma ve talana açan açgözlü paranın nelere kadir olduğuyla ilgili sitemlerini de ekleyin. Hatta belediyelerde eş, dost ve akraba kadrolaşmasıyla, torpil ve kayırmacılıkla ilgili serzenişlerini, göze batan ayrımcı uygulamalara dair eleştirilerini de koyun üstüne...
'Ucu bize de dokunuyor bu söylemlerin, rüşvetçi ve peşkeşçi sömürgenler gibi gösteriliyoruz, çok incindik, gururumuza dokundu, zorumuza gitti, reddediyoruz, kabul edemeyiz bunları' diye ayağa kalktıkları, rahatsızlık bildirdikleri duyuldu mu bir kere?
Faraza, CHP'nin hakim olduğu Şişli Belediyesi personeli üstüne alınsaydı bunları...
'Bu gibi suçlamalar bizi toptan şüphe altında bırakıyor, suçlu suçsuz ayırmadan aynı kefeye konuyoruz, toplumun gözünde küçük düşürülüyoruz, madem iktidar biliyor, kim yolsuzluğa bulaştıysa onun yakasına yapışsın, yetkililer peşkeşten haberdarsa gereğini yapsın ama hepimizi aynı sepete sokmasınlar' diye gösteri yapmaya kalksalardı...
Üstelik tam seçim zamanı, CHP adayı lehine AK Parti adayının karşısına muhatap diye böyle dikilselerdi ne buyururdunuz?
Yani itfaiyecisinden gassalına, zabıtasından din görevlisine, mezarlıklar müdürlüğü dahil her daireyi temsilen toplanan sembolik bir kalabalık, resmi iş kıyafetleriyle kameraların karşısına geçmiş. Ve AK Parti adayının, mevcut 25 yıllık belediye yönetimiyle ilgili suçlamalarına cevap yetiştiriyormuş gibi düşünün. Görülmüş şey mi?
Seçim zamanı muhalefetin iktidarı, adaleti kendine bağlamak ve yargıyı siyasallaştırmakla suçlamasına hakimlerle savcıların mitingle karşılık vermesinden farkı nedir?
Mahkeme katipleriyle mübaşirler ve müstahdemleri de üniformalarıyla yanlarına alıp adliye önünde protesto mitingi düzenliyorlar gibi canlandırın kafanızda...
Yargının ne karar tarafsız ve bağımsız olduğunu mu ispatlardı bu fotoğraf? Yoksa partizan kadrolaşma iddialarını mı haklı çıkarır... Gülünçlük derecesinde militanlaşma boyutlarına dahi vardığını mı gözler önüne serer... Siyasete antidemokratik bir müdahale maskaralığı olarak mı görülür... Yargı çizmeyi aşıp seçimleri etkileme peşinde, hakim cübbesi siyasete alet ediliyor mu dedirtirdi?
Benden duymuş olmayın fakat böyle cinlikleri AK Parti karşıtı memurlar yapardı eskiden. Seçim meydanlarındaki çekişme ve tartışmalara karışmaya kalkar, siyasi karar verici yerine geçer, CHP lehine muhataplığa soyunup türlü rezaletler çıkarırlardı.
Bürokratik oligarşiyi, sömürü çarķlarını, vesayet suçlamalarını, devlete çökmüş menfaat çeteleşmelerini yalanlayalım derken hepsini nasıl doğruladıklarını bile anlamazlardı.
AK Parti de 'kendi kendisini ele veren' bu aymazlıklara hem güler hem tadını çıkara çıkara ekmeğini yerdi.
Ne oldu da tersine döndü; değişime direnen siyasi tandanslı belediye oligarşisiyle mücadele rolü CHP'ye nasıl geçti, kimlerin başarısı bu, bir daha düşünün şimdi.
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025