Akif BEKİ
Çok değil, 7 yıl öncesine kadar Merve Kavakçı gibi sembol bir isim bile "Diyanet kapatılsın" diyordu.
1999'da seçildiği Meclis'ten başörtülü geldiği için çıkartılan, eski Fazilet şimdiki AK Partili Kavakçı, evet!
28 Şubat askeri vesayet rejimine direnişin baş kahramanlarından biriydi.
2013'te, Habertürk'ten Kübra Par'a şöyle demişti:
"Elbette kapatılmalı. Diyanet, dini kontrol altında tutmak için oluşturulmuş bir yapıdır...Cemevleri de ibadethane yapılmalı..."
Diyanet'i, hala din özgürlüğüne karşı bir kurum olarak görüyor mu, emin değilim. Kavakçı, atıldığı vatandaşlığa 2017'de döndürülüp Malezya'ya büyükelçi atandı.
Fakat bugünün AK Partili birçok hızlı Diyanetçisi, eskiden Kavakçı'yla aynı görüşteydi.
Diyanet'i, devletin din üzerinde tekel kurma aracı olarak görüyorlardı. Bir vesayet kurumu olarak...
Sadece dini kontrol altında tutmak için değil, resmi bir din yorumunu diğer yorum ve görüşlere dayatmak için de kullanılan bir araç...
Bugün sekülerler, Diyanet'in varlığını laikliğe aykırı buluyor. Eskiden muhafazakar siyaset böyle düşünürdü. Laiklikte, din devlete karışamaz ama devletin de dine karışmaması şartıyla diye.
Yani laiklikliğin en sevdikleri yanı, devletin dine karışmamasını da gerektirmesiydi. Kalplerini, belki de birgün Diyanet'i bu sayede kaldırma hayali laikliğe ısındırıyordu.
Dini hayatın devlet kontrolünden çıkması, meydanın cemaat ve tarikatlara kalması fikri, muhtemelen birçok sekülere sıcak gelmeyecektir.
Oysa, şimdi onlar dini devletten bağımsızlaştırmayı, Diyanet'ten özgürleştirmeyi savunuyor.
AK Parti siyaseti, eskiden karşı olduğu koyu devletçi ve Diyanetçi anlayışa benzedi.
Eskinin koyu devletçi ve Diyanetçi çizgisi ise radikal bir Diyanet karşıtlığına dönüştü.
"Dini devlete kullandırmamanın tek yolu, Diyanet vesayetinden onu kurtarmaktır" sonucuna vardılar.
Kaderin şakası mı desem, laikliğin intikamı gibi!
Diyanetçiler için tartışma özeti
Ne öneriler duymuyoruz ki...
“Cami cemaatinden alınan inanç vergisiyle finanse edilsin, inanmayanların vergisinden değil” diyen var.
İnanç vergisi, inanmayanların kendiliğinden fişlenmesini doğurur. Ayrıca, hizmet alan almayana göre her kuruma uygulamak gerekir diye, özerkleştirmeyi teklif eden var.
Düzeltmeye uğraşmadan direkt kapatılmasını isteyen var.
Varlığından rahatsız olanların argümanları da keskin...
EN KLİŞESİ: Faizi, fuhşu, kumarı işletip vergilendiren bir devletten maaş alırken...Faizin, fuhşun, kumarın dinde yasak olduğunu riyakarlık yapmadan nasıl vaaz edebilirsin?
EN VURUCUSU: Hep, sonucu yapana dokunan geçişsiz günahlardan bahsediyor Diyanet. Rüşvet, yolsuzluk, kul hakkı yemek, arşı sarsacak zulüm ve haksızlıklar, Allah’ın gücüne gidecek adaletsizlikler gibi geçişli günahlar üzerine hutbe okutsun da görelim!
Bir güne bir gün de mi zinadan, eşcinsellikten, sigaradan, içkiden bu şerlere sıra gelmez! Her kötülük bitti, bu uyarılar mı kaldı!
Başımıza gelen bela ve musibetlerde maddi-manevi her yozlaşmanın payı aranıyor da, yeri göğü inleten mazlum ahlarının sorumluluğu hiç mi aranmaz!
Karşı geldiğimiz tabiat kanunları, bozduğumuz doğa düzeni, çiğnediğimiz fıtrat yasaları arasında zulüm ve haksızlık yasağına dair ayetleri ne zaman hatırlatacak Diyanet!
EN YAYGINI: Hırsızın elini kesme ya da kısas cezalarıyla ilgili ahkam ayetlerine ne oldu? Bu zamana hitap etmiyor diye onların üstünde durmuyorsan seçicisin demek ki...
Eşcinselliği, zinaya serbestliği dinin benimseyip kabul etmesi, onaylaması beklenmesin. Fakat günün değişen gereklerine uygun şekilde tebliğ biçimini de mi yenileyemezsin! Yorumlama hakkını burada da kullanmaya ne oldu!
Din dışı yaşayan, inanmayan eşit vatandaşların hak ve özgürlüklerine, bir devlet kurumu olarak en azından saygı göstermeyi deneyemez misin!
Hani rencide etmemeyi, ayrımcılık ve hedefleştirmelere dini istismar ettirmeme özenini, şiddet ve saldırganlığa kutsalı alet ettirmemeyi, nefret suçları ve düşmanlığa tahrike fırsat sunmamayı, inanmayanları itmek yerine çekecek dili, uzaklaştırmak yerine sevdirmeyi, kazanmayı denemek gibi...
Ola ki düşünenler için ibret vardır diye toparladım, hızlı Diyanetçilerin dikkatine!
Yazarlar
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025