Akif BEKİ
ABD Başkan adayı Biden’ın ahmakça sözleri, neden 9 ay sonra gündeme getirildi?
Biden şaşkını, dünya demokrasilerini kurtarma planı için bastıran şaşkaloz New York Times ekibine güya hava atacak. Sanki ona kaldı, küstahlığa vuruyor. Ne zannediyorsa kendini!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbeyle değil sandıkta, muhalefeti destekleyerek devirecekmiş.
‘Superman’i bekler gibi kendisini beklediğini sandığı muhalefetten hak ettiği cevabı aldı. ‘Gölgeni de al toz ol’ diye ağzının payını verdiler.
Fakat muhalefet, yine de iktidarın hışmına uğradı. Biden’ın yanı sıra, maruz kaldıkları bu tür ayarsızlıkları da eleştiriyorlar.
Cumhurbaşkanlığından Fahrettin Altun, Türkçe tivitinde muhalefete sert yüklenirken İngilizce attığı tivitte Biden’a karşı daha dikkatli bir dil kullanmış. Yumuşak ve diplomatik. Biden’ın sözleri müdahaleci yaklaşımı yansıtıyor, demokrasiye de Türk-Amerikan ilişkilerinin doğasına da uymuyor şeklinde.
İşte bu üslup farkı sorgulanıyor.
İktidar medyası, muhalefete karşı daha da ileri gitti.
Biden’ın yediği haltın suçlusu muhalefetmiş, çanak tutmuşlar, Amerikancılık yapıyorlarmış, onlar söyletmiş, dış mihrakın işbirlikçisi iç mihrak suçüstü yapılmış gibi.
Cevapsız bırakılmıyor tabii. Erdoğan’ın 2005’te, “Talihsizlik CHP’nin Amerikan karşıtı olması” diye yakındığı gazete manşeti göze sokuluyor.
Bir şey daha hatırlatılıyor; ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, 15 Temmuz darbe girişimi üzerine Kongre üyesi sıfatıyla attığı tivit. “Erdoğan hükümeti” için “İslamcı diktatörlük” diyordu, darbe girişimine hak ve destek verircesine.
Pompeo’yla ve onu Dışişleri’ne atayan Trump’la dostane ilişki kurmaya mani olmadı bu. Trump’ın, buradan Washington’a yol olacak diğer budalalıkları da.
Aynı durum Biden’la da tekrarlanacak muhtemelen. Başkan seçilmesi halinde saygısızlığı, tebrik ve yakınlaşma fırsatları için Ankara’dan aranmasına engel olmayacak.
Öyleyse neden o skandal sözler, 9 ay sonra birden bire fark edildi?
Bazıları şundan sanıyor: Muhalefeti; ‘Amerikan karşıtı’ diye dışarıya, ‘Amerikancı’ diye de içeriye şikayet ve hırpalama fırsatı barındırdığı için.
Ondan ibaret olsa Daily Sabah, İngilizce tepki haberlerinde “İktidar ve muhalefetten politikacılar Biden’ı müdahaleci buldu” diye ortalamazdı.
Washington Büyükelçiliğimizin Twitter hesabında tek bir tepki paylaşımı dahi görülmemesini de ekleyin. Sözcü İbrahim Kalın’la Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sert çıkışan tivitlerini RT dahi etmemişler.
Bu kadar dikkat ve temkin ilginç değil mi?
Belli ki Biden’la olayı kişisel bir husumete çevirmekten ve bozuşmaktan kaçınıyor iktidar.
Hatta belki de aybedilen taraf olarak, küstahlığını Biden’ın yüzüne hafifçe vurup mahcup etmek ve bir yakınlaşmaya kapı açmak için şimdi gündeme getirildi. Yani başkanlık yarışında ibre açık ara Biden’a döndükten sonra.
Allahüalem, psikolojik üstünlük yakalayıp Biden’la arayı ısıtma arayışında yatıyor zamanlamanın sırrı.
CHP'DEKİ DEĞİŞİM KİMİ KORKUTUYOR?
Kılıçdaroğlu’nun “Abdullah Gül’ün adaylık ihtimalinden niye bu kadar korkuyorlar” sözü, CHP taraftarlarına mı söylenmişti? Hiç sanmıyorum.
Partideki değişime direnen, onaylamayan CHP’liler üstüne alındı. Ama asıl alınması gereken iktidar aktörleri, bu sayede hiç oralı olmadı. Çünkü gerek kalmadı. Siyasi çıkarlarını, daha iyi savunamazlardı.
Bu da tuhaf bir örtüşmeyi bir kez daha su yüzüne çıkarıyor.
AK Parti’ye karşı en bilenmiş CHP’lilerle AK Parti, CHP’deki değişimden rahatsızlıkta birleşiyor. Ve eski CHP özleminde...
Ne ironi ama!
İktidarın, karşısında Gül profili değil de niye Muharrem İnce profilindeki bir aday istediği anlaşılabilir.
İnce’nin adaylık girişimi, AK Parti’yi hiç korkutmuşa benziyor mu?
İktidarın, ‘CeHaPe Zihniyeti’nin hortlatılma ihtimalini niye çok sevdiği de anlaşılabilir. Tabii ki bayıldıklarından, İnönü’ye hayranlıklarından filan değil.
Kılıçdaroğlu CHP’yi CHP olmaktan çıkarmış, sağa kaydırmış, İnce tekrar aslına döndürecekmiş...
Muamma olan, AK Parti’nin buna ağzı sulanarak heyecanlanmasına yeminli karşıtlarının hiç pirelenmemesi.
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025