Bülent KORUCU
Balyoz darbe davasındaki mahkûmiyet kararı yeni bir psikolojik savaşın fitilini ateşledi.
Hapishaneleri yeterli bulmayıp stadyumlar dolusu insan tutuklamayı planlayan ve bunların bir kısmını ismen tespit edip kayıt altına alan cuntanın mahkûmiyeti bir anda insanlık dramına dönüştü. Mevzuatımızda on yıllardır bulunan ve binlerce davada uygulanan "babalık ve kocalık hakkından mahcuriyet (kısıtlılık)" suiistimal edildi. Velayet ve vesayet altındakileri korumayı amaçlayan bir bürokratik işlem, arabesk film senaryosuna dönüştü. Oluşturulan duygusal ortam öylesine etkili ki, darbe karşıtı yazarlar dahi, 'ama'lı cümleler kurmak mecburiyeti hissediyor. Eleştiri konusu başlıklara geçmeden önce, sanıkları savunanların cümlesini ödünç alalım: Gerekçeli kararı ve Yargıtay safahatını görelim önce. Mahkeme heyetinin hangi delili geçerli sayıp saymadığını bilmiyoruz. Sanık taleplerinin bazılarını neden kabul etmediğini de aynı şekilde. Sanki kor bir gerekçe var ve temyiz mahkemesi sanıklara hak vermiş gibi hava oluşturuluyor.
Mesela sanıklar diyor ki; eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman niye dinlenmedi? Hâlbuki tanık olarak çağrılan üç komutanın söyledikleri pek hoşlarına gitmemişti. Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Seminer sonuç raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor." demişti mesela. Mevcut Jandarma Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ise şunları söylemişti: "20 Mart tarihinde Amerika, Irak'a savaş başlatmıştı. Çok yoğun dönemdi. Ben raporda sadece semineri düzenleyen ordunun bir talebi olup olmadığına baktım." Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise "Uyarıya rağmen Kara Kuvvetleri Komutanı'nın istemediği senaryoyu oynamak emre itaatsizlik değil mi?" sorusuna "Bir yazı daha yazmamız gerekirdi, yazamadık." şeklinde cevap vermişti. Süreç içinde ve karardan sonraki beyanatları Özkök ve Yalman'ın şahitliklerinin daha aleyhte olabileceği izlenimi oluşturdu. Bunu onlar da biliyor. Bendeki kanaat, tanıklıktan ziyade linç için çağrıldıkları şeklinde.
Duruşmada, Kalyoncu ile sanık Çetin Doğan arasında şöyle bir tartışma geçmişti. Kalyoncu'nun seminere katılmadığını belirterek "Ne oynandığını sadece önümdeki kâğıttan biliyorum." demesi üzerine tutuklu sanık emekli Orgeneral Doğan, "Senaryoyu biz burada oynamaya hazırız, arkadaşlar da burada zaten. Seminerde geçen her konuyu saniye saniye ses kaydına aldırdım zaten." demişti. Doğan'ın mahkemede bile kabul ettiği ses kayıtları tek başına darbe girişimini ispatlamaya yetiyor. Damat ve çocuklar dâhil kayıtlara kılıf üretebilen çıkmadığından, suç değil boşboğazlık, en fazla etik ihlali noktasından pazarlık açılıyor.
"Herkes aynı kefeye kondu emir alan ve veren ayırımı yapılmalıydı." diyenler de yanılgı içinde. Bu ayırımı önce muhataplar yapmalı değil mi? Mahkeme boyunca tek vücut gibi davranan emir verenlere kendini ayrıştırmayana hangi ölçüye göre farklı muamele yapılabilirdi. Kaldı ki, hukuksuz emri uygulamak da suçtur. Ayrıca talep edilen imtiyaz, örgütlü suçların yargılanmasını imkânsız hale getirebilir.
En komik ve hukuksuz itiraz ise rövanş söylemi. AK Parti teşkilatlarından bir ekip kurup Balyoz'cuların hakkından gelseydi buna rövanş denilebilirdi. Hukukun kestiği parmağa nasıl rövanş diyebiliriz? Şikâyete bağlı suçlarda bile hakkını arayan böyle suçlanmaz. Burada bir kamu davası var ve mahkemenin suç kabul ettiği eylemler gerçekleşseydi, sadece AK Parti yöneticileri değil, bütün toplum zarar görecekti. Hükümetin kendi hakkından feragat etmesi mahkemeyi bağlamaz; kamu hukuku davayı kaçınılmaz kılardı.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016