Bülent KORUCU
Önümde 7 Haziran 1997 tarihli Milliyet gazetesi açık; başlığı “Ödenek faciası”. Fotoğrafta Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı şehit çocuğunu öperek teselli ediyor.
13 asker şehit olmuş ve Genel Sekreter Tümg. Erol Özkasnak “hükümetten defalarca ödenek istediklerini ancak cevap bile alamadıklarını” belirtiyor. Yine 28 Şubat günlerinden aklımda kalan bir başlık: “Gazilere bakanlardan büyük ayıp, bir imzayı esirgediler.” Gaziler için kurulacak rehabilitasyon merkezinin vergiden muaf tutulmasına hükümet yanaşmamış.
12 Eylül’den beri halkı darbeye ikna etmenin en hızlı ve garantili yolu terör oldu. ‘Kardeşi kardeşe kırdıran, bir avuç çapulcuyla başa çıkamayan siviller’ teması hep işlendi. Yetmediği yerde ‘ihanet’ damgası hazırda bekletildi. Ödenek vermeyen, gaziye-şehide sahip çıkmayan hükümet şikâyeti ile kamuoyu oluşturuldu. Merkez partiler genelde beceriksizlikle suçlanırken, Refah Partisi ve AK Parti’ye karşı doz ihanete kadar vardırıldı.
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, kamuoyuna sızdırılan İmralı tutanaklarında “Ergenekon’un bizden beklentisi 2002’den itibaren savaşı tırmandırmamızdı. Ben AKP’nin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim.” diye konuşuyor. AK Parti’nin hummalı biçimde Avrupa Birliği’ne uyum ve demokratikleşme yaptığı dönemde neden şiddeti tırmandırdığını ise izah etmiyor. Ayışığı, Sarıkız gibi darbe planları tam manasıyla açıklığa kavuştuğunda belki onu da anlarız. AK Parti, psikolojik harp odakları tarafından terör silahıyla vurulurken, darbeye yanaşmayan Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de payına düşeni alıyordu. Kendisini ‘yetim’ diye kodlayan darbeci ekip, onu ‘istirahate zorlamak’ için akla gelmedik icatlar buluyordu. O dönemde gelen şehit cenazelerinin bütün faturası ‘demokrat’ komutana kesiliyor, mesai arkadaşları tereyağından kıl çeker gibi sıyrılıyordu. ‘Kodu mu oturtmayan’ genelkurmay başkanı olarak PH tarihine kayıt düşülüyordu.
27 Nisan süreci şeklinde özetleyebileceğimiz tarih diliminde de terör elverişli bir araç olarak görüldü. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, sıklıkla sınırötesi operasyon fikrini tekrarlayarak artan terörün faturasını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kucağına bırakıyordu. Başbakan’ın ‘önce sınırımızın içi sonra dışı’ açıklamasına rağmen her fırsatta talebini yeniliyordu. Bununla yetinilmedi, 8 Haziran 2007 gecesi, Genelkurmay’ın internet sitesine şu açıklama konuldu: “TSK’nın beklentisi; terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.’’ Ardından başlayan mitingleri Büyükanıt şu sözlerle değerlendirdi: “Kimse vatanını seven insanları yadırgamasın.”
Genelkurmay’ın mahkemeye gönderdiği bilgisayarlar hakkında haber yapan Zaman, konunun karargâhta nasıl sahiplenildiğini ayrıntılarıyla gösterdi. Başbakan’ın sözlerine verilen cevapları slogan ve afiş yapmışlardı. Bu türün böylesine açıkça yapılan belki son örneği Hasan Iğsız’ın sözleriydi. 13 şehidin verildiği Aktütün saldırısından sonra basın toplantısı düzenleyen Genelkurmay İkinci Başkanı Iğsız, ‘maddî yetersizlikler yüzünden karakolların taşınamadığını ve saldırıya açık halde kaldığını’ ileri sürmüştü. Maliye ve hükümetin ödenek dökümlerini açıklamasından sonra Karargâh geri adım attı. Iğsız’ın tutuklu yargılandığı İnternet Andıcı davası, hükümete laiklik ve terör üzerinden psikolojik harp yapmayı öngörüyordu. Darbe davalarını anlamak için bu tür toplum mühendisliği girişimlerini hatırda tutmak gerekiyor. Aksi halde ‘üç-beş haylazın kulağı çekildi, bitti’ algısı oluşuyor. Bu da demokratikleşme sürecinde yapılabilecek en büyük hata.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016