Bülent KORUCU
Çağlayan Adliyesi’nde Savcı Selim Kiraz’ın şehit olmasıyla sonuçlanan terör eylemi yine bir kör dövüşünün malzemesi yapıldı.
İyi bir süreç analizi ile güvenlik politikalarının gözden geçirilmesi gerekiyor. Oysa biz adliye kapılarındaki avukat arbedeleri ve yüksek perdeli siyasi şovları tartışıyoruz. Göstere göstere gelen saldırılar doğru şekilde tahlil edilmezse, terörün gündemi kolayca belirlediği günlere geri döneceğiz. Bu da daha çok can kaybı ve toplumsal psikolojinin bozulması demek. Ama kimin umurunda?
Siyasî getirisi yüksek ama sosyal maliyeti korkunç gerilim politikalarının getirdiği nokta ürkütücü. Acı bile birleştiremiyorsa, millet olarak kalmakta zorlanacağız demektir. Aslında gündelik siyasî kavgalara mola vermemizi gerektiren tek unsur acı da değil. Artan güvenlik riski, kayıkçı kavgalarına kurban edilmeden masaya yatırılmalı. Yargı, güvenlik bürokrasisi ve siyaset, şapkayı önüne alıp bu riski analiz etmeli öncelikle. Bir adliye sarayında, bir savcı katledilebiliyorsa normal vatandaş kendini sokakta nasıl güvende hissedecek?
Filmi başa saralım ve nerede hata yapıyoruz? Sorusuna cevap arayalım. DHKP-C dün ortaya çıkmış bir örgüt değil. Tarihi, eylem tarzı ve militan yapısı biliniyor. Şehirlerde eylem gücüne sahip olduğu tecrübeyle sabit. En iyi takip edilmesi gereken örgütlerden diyebiliriz. Kaldı ki medya üzerinden bile takip edilse bazı ipuçları yakalanabilecek bir tarzı var. Sultanahmet’teki canlı bomba eylemini yanlışlıkla üstlendiğinde “Pardon bizim de canlı bombalarımız şehirde, onlar yaptı sandık” gibi eşine az rastlanır bir açıklamaları olmuştu. Vatan’daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldıran Elif Sultan Kalsen, o bombacı sanılmıştı. Kalsen, yakın zamanda yine polise silahlı saldırıdan sonra elini kolunu sallayarak kaçmıştı. Savcıyı şehit eden militanlar da konuyu biraz takip eden gazetecilerin dahi tanıdığı isimler. Belli örgüt ve bilinen isimler böylesine önemli saldırıları gerçekleştirebiliyorsa ‘nerede hata yapılıyor?’ sorusu iyice önemli hale geliyor.
Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu, operasyonu başarılı bulup takdirlerini ifade etti. Rehinenin kurtarılamadığı operasyon ‘başarılı’ ise başarısızlık kriteri ne ola ki? Şehidin ailesine haberi en üst yetkililer verseydi şöyle mi diyeceklerdi: Operasyon başarılı ama babanızı kurtaramadık! Çatışma anıyla ilgili sorgulama bile öncesiyle ilgili müzakereyi gölgelememeli. Ve tabii ki sonrasında icra edilen operasyonlar masaya yatırılmalı. Toplumun gazını alacak baskınlar mı yapılıyor, yoksa gerçekten örgütün gücünü kıracak adımlar mı atılıyor? Her DHKP-C eyleminden sonra basılan İdil Kültür Merkezi gibi mekânlarda örgütün iz bırakma ihtimali var mı?
PKK ile mücadele edildiği yıllarda bu senaryo ile sık karşılaşırdık. Asli görevini ihmal edip iç siyasî figür gibi hareket eden generaller, her seferinde sınır ötesi operasyonlar ya da hava bombardımanıyla ‘PKK’nın belini kırıverirdi’. Bir sonraki sansasyonel eyleme kadar sürerdi bu yalan. Şimdi şehirlerin güvenliğinden sorumlu emniyet ve istihbarat birimleri büyük açıklarını kapatmak için aynı yolu kullanıyor. Bir yandan sembolik baskınlarla toplumun gazı alınıyor; öte yandan medya ve avukatlar üzerinden sürdürülen tartışmayla asıl sorulması gereken soru unutturuluyor? Davul-zurnayla eylem yapacağını ilan eden örgütü, adı sanı belli teröristleri, avukatlar veya gazeteciler mi engellemedi? İstihbarat elde edip eyleme geçmeden derdest etmek onların görevi miydi? İktidar erkini kullananlar öyle profesyonelce sorumluluktan sıyrılıyor ki, dışarıdan bakanlar polisi ve MİT’i muhalefet partilerinin yönettiğini sanabilir. Son söz yargı camiasına: Bu kaçıncı savcı katledilişi?.. Kendine yönelmiş saldırıları hakkıyla soruşturamayan adliyeye vatandaş nasıl güvenecek?..
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sansür VAR!
10.07.2016 - AYM kavgasının perde arkası
4.02.2016 - 28 Şubat'ın konuşulmayanları
1.02.2016 - 28 Şubat deyince kızmayın o halde!
23.02.2016 - Perinçek mutlu, ya AK Partililer?
5.02.2016 - Bülent Arınç'ın özgül ağırlığı var mı?
2.02.2016 - Paralel avcılarına bir öneri!
29.01.2016 - Küfürlü siyaset!
22.01.2016 - Güvenlik zafiyeti yoksa…
15.01.2016 - Anayasa değil baba yasa!
1.02.2016
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Bence , bu yazınız her iki cinside gücendirebilir. Kodlamaları yeniden kontrol edin.