Bülent KORUCU
Adana ve Mersin’de HDP binalarına yapılan bombalı saldırılar “90’lı yıllara mı dönüyoruz?” endişesine yol açtı.
Aynı partiye seçim sürecinde 62 saldırı yapıldığı belirtiliyor. Bu defakinin farkı, bomba kullanılması ve eşzamanlı ‘profesyonel’ eylem olması. 90’ların devleti, astığı astık kestiği kestik bir başıboştu. Anayasa ve hukuk tanımaz Kırmızı Kitap’tan başka yol gösterici kabul etmezdi. Son 10 yılda o meşum ‘derin devlet’ Avrupa Birliği uyum yasalarıyla dizginlendi ve darbe davaları ile dokunulmazlığı zedelendi. 2011’den sonra yeni sivil anayasa yapılacak ve o kara günler geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne gönderilecek diye umutlanmıştık.
Dünkü saldırılar, ‘bir arpa boyu yol gitmemişiz’ duygusu oluşturdu. Fakat karamsar hava kısa sürede dağıldı. Toplumun büyük çoğunluğu provokasyonu gördüğünü ve bu oyuna gelmeyeceğini beyan etti. Öncelikle mağdur pozisyonunda olan HDP, sağduyuyu elden bırakmadı. Sırrı Süreyya Önder’in “Saldırıyı geçekleştirenler bizim soğukkanlı duvarımıza çarpıp tuzla buz olacak. Biz büyük bir coşku, büyük bir neşe, büyük bir kararlılıkla daha fazla barış, daha fazla eşitlik, daha fazla özgürlük diyeceğiz. Bu saldırıların bizi korkutacağını, yıldıracağını seçim çalışmalarından, alanlardan çekileceğimizi öngörüyorlarsa bu hesap boşa çıkacak.” açıklaması kayda değer nitelikte. Aynı güzellikte ifadeler MHP’den bir jestle birlikte geldi. MHP’li Büyükşehir Belediyesi, Hande Yener konserini iptal etti. İptal duyurusu ülke olarak özlemini duyduğumuz aklıselim ortamına katkı yapacak olgunluk ve netlikte.
Şöyle diyor MHP’li Büyükşehir Belediyesi: “Adana ve Mersin HDP binalarına yapılan provokasyona yönelik saldırılar nedeniyle Gençlik Konseri herhangi bir kargaşaya yol açılmaması düşüncesiyle ileri bir tarihe ertelenmiştir. Böylesine müessif olaylar, huzura susamış ülkemizde maalesef kaos çıkarma gayreti içerisinde olanların değirmenine su taşıması anlamına gelmektedir. Bu tür menfur saldırılara karşı herkesin, her kesimin uyanık olması, oynanmak istenen oyunlara alet olmaması en büyük temennimizdir. Olaylarda yaralanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bin yıllık kardeşliğimizi yok etmeye, huzurumuzu daha da bozmaya yönelik bu tür saldırıları nefretle kınıyor, halkımızı itidale davet ediyoruz.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu da, “Birileri provokasyon yapabilir. En başından beri bekliyorduk böyle provokasyonların olabileceğini. Bu saldırıları hem kınıyoruz hem de sonuna kadar takipçisi olacağız. Bütün partilere sesleniyorum. Kim olursa olsun, yapılan saldırıların hep beraber karşısında durmalıyız.” sözleriyle ortak direniş çağrısı yaptı.
Böyle bir ortamda gözler, cumhurun ve devletin başkanına döndü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, bu yazı kaleme alındığı dakikalara kadar henüz kınayıcı bir açıklama gelmedi. Tam aksine miting meydanında HDP’yi ‘terör örgütünün güdümündeki siyasi parti’ olarak andı yine. Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ‘’Herhangi bir siyasi partiye yapılan saldırı, bütün siyasi partilere yapılmıştır.” beyanatını bile boşluğa düşüren bir yaklaşım bu. Seçim çalışmaları başlamadan önce iktidarın ‘çözüm süreci’ partneri olan ve Dolmabahçe Sarayı’nda Erdoğan’a en yakın iki bakanla mutabakat fotoğrafı çektiren parti, bir anda PKK’dan daha tehlikeli görülmeye başlandı. Önümüzde seçim olmasaydı büyük ihtimalle o fotoğrafların benzerleri çekiliyor olacaktı. Bu çelişkiler bile bir yana, siyasetin ve siyasetçinin güçlenmesi, elinde silah tutanın inisiyatifini zayıflatmaz mı? Cumhurbaşkanı, saldırıyı kınamalı ve sembolik de olsa desteğini göstermeli değil miydi? HDP barajı geçerse başkanlık suya düşer ama kıyamet kopmaz.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016