Bülent KORUCU
Modern kölelik de diyorlar adına ama bilinen ifadesiyle taşeron işçi onlar. Kamuda gittikçe artan çarpık istihdamın en büyük mağdurları. Verimliliği artırmak gibi tumturaklı sözlerle savunanların aksine işe ve işçiye faydası olduğu söylenemez. Kamu kaynaklarıyla zengin edilenler açısından verimliliği ise tartışma götürmez. Çalışanlar ve aileleri düşünüldüğünde hatırı sayılır oy potansiyeline rağmen sözlerin tutulmamasının sebebi de bu olabilir. Yandaş semirtme adına güzel bir metot!
Kamu adına yapılan işin, araya yükleniciler konulmak suretiyle özel sektöre paslanması diye tarif edebiliriz taşeronluğu. Sistem matruşka bebeği gibi; kamu, ana yüklenici ve alt yükleniciler şeklinde zincir var. Kulaktan kulağa oynamaya da benzetebiliriz. Uçtaki işçiye gidene kadar işin niteliği de, karşılığında elde edilenler de bambaşka bir hale bürünüyor. Mevzuat sorunlu, uygulama ondan da beter. AK Parti iktidarı, her seçim döneminde taşeron işçilere vaatlerde bulunuyor. Mevzuatın düzeleceği, uygulamanın revize edileceği, mevcutların kadroya alınarak taşeronlaşmanın asgariye indirileceği şeklinde uzayıp giden bir liste bu. Ne yazık ki sözler tutulmuyor. Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasından sonra hazırlanan torba yasaya bağlanan umutlar da boşa çıktı. Kamunun açtığı yolda ve ondan cesaret alarak özel sektör de taşeron kullanınca sayı 2 milyon beş yüz bin civarlarına yükseldi. Çalışma Bakanlığı, rakamın bir buçuk milyon civarında olduğunu savunuyor. Yine de AK Parti iktidarında dört katlık artışa tekabül ediyor.
Hak-İş’in 2014 tarihli araştırmasına göre taşeron olarak çalışanların yüzde 56’sı belediyelerde, yüzde 29,4’ü sağlık sektöründe toplanıyor. Yüzde 11,2’si üniversite mezunu, yüzde 33,8’i lise mezunu. Yüzde 41,2’si bin liranın altında ücret alıyor, 2 bin liranın üstünde alanlar sadece yüzde 9 oranında. Araştırma, asgari ücretin bile altına inildiği tespitini de yapıyor. Taşeron çalışanlar seslerini işittirmek için çok çaba sarf ediyor; ancak patronların sesi daha yüksek çıktığından olacak pek duyulmuyorlar. Hükümet sözcüleri, muhalefetin vaatlerini kaynak ve bütçe argümanlarıyla eleştiriyor. Sanki aracı şirketlere para ödenmiyormuş, onlar hayrına hizmet veriyormuş gibi!
Taşeron işçilerin en büyük şikâyeti iş güvencelerinin olmaması. Hep ‘kadro kadro’ diye inlemelerinin gerekçesi de bu. Yüklenici firma ihaleyi kaybettiğinde ya da yeni eleman istihdam etmek istediğinde sığınacakları bir yer yok. Sendikalaşma zaten hak getire. Devlet, çeşitli örneklerde ortada bırakılmış binlerce işçiye ‘Gidin derdinizi kendi işvereninize anlatın’ yaklaşımıyla kapıyı gösterdi. İş güvencesi olmamasının sebebi ve aynı zamanda sonucu olarak kıdem tazminatı hakkı da bulunmuyor. İşveren her sene sözleşme yenileyerek kıdem tazminatını doğmadan yok ediyor. Böylece işten çıkarma maliyetsiz biçimde uygulanıyor.
Ücret de en önemli sorunlardan biri. Ortalamanın hatta asgari ücretin bile altında maaşlar var. Aynı işi, aynı ortamda yapan kadrolu personel ile taşeron işçi arasında uçurum oluşuyor. Haliyle işyeri barışı riske giriyor. Çatışmanın su yüzüne çıkmaması iş kaybetme korkusundan ama içten içe kaynayan kazanlar fark ediliyor. Ücretlerin geciktirilerek ve hatta parçalara bölünerek verilmesi de ayrı bir mağduriyet. Ev sahibi ve diğer alacaklılara karşı mahcubiyet rutinleşti.
Soma faciasının yüzümüze çarptığı önemli bir gerçek de, taşeronluğun iş güvenliğini sıfırlaması. Standartları belirlenmeyen ve denetimi yapılmayan istihdam, iyilik değil tam aksine kötülük. Ekmek belasına çarpık düzende çalışmak zorunda kalan taşeron işçiler, her seferinde başka bahara ertelenen vaatleri dinlemekten bıktı.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sansür VAR!
10.07.2016 - AYM kavgasının perde arkası
4.02.2016 - 28 Şubat'ın konuşulmayanları
1.02.2016 - 28 Şubat deyince kızmayın o halde!
23.02.2016 - Perinçek mutlu, ya AK Partililer?
5.02.2016 - Bülent Arınç'ın özgül ağırlığı var mı?
2.02.2016 - Paralel avcılarına bir öneri!
29.01.2016 - Küfürlü siyaset!
22.01.2016 - Güvenlik zafiyeti yoksa…
15.01.2016 - Anayasa değil baba yasa!
1.02.2016
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
berbat bir yazı