Bülent KORUCU
AK Parti'ye daha doğrusu Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan'a yakın Akşam Gazetesi üç gün önce “İstikrar oylarıyla en az 276” manşetiyle çıktı.
Alt başlıktaki destekleyici cümle ise ‘7 Haziran'dan beri yaşanan süreç' diye başlayıp ‘tek parti iktidarına yönlendirecek' diye bitiyordu. Aynı manayı taşıyan onlarca cümle kısa bir tarama ile çıkarılabilir. Yazılı basında ve sosyal medyada partiyle özdeş birçok isim, seçmenin ilk seçimde nedamet getirip iktidarı tekrar AK Parti'ye vereceğini ileri sürüyor. Başta Erdoğan olmak üzere karar vericilerin bu teze inanıp koalisyon görüşmelerinde ipe un serdiği anlaşılıyor. ‘Deneyen bir ihtimal elde eder, denemeyen zaten kaybetmiş' yaklaşımı içinde ülke erken seçime götürülüyor. MÜSİAD'ın bile ‘ekonomi yeniden seçimi kaldıramaz' dediği bir ortamda AK Parti'yi seçime motive eden başka unsur görünmüyor.
Yöneticilerin en büyük şanssızlığı, çevresine, konuşamayan ya da patronun istediğini söyleyen adamların doluşmasıdır. Erdoğan da bunlara bakarak karar veriyorsa kendine ama en çok da ülkeye zarar veriyor demektir. Şablona uymayanlar ise bir şekilde dışlanarak tasfiye ediliyor. Böyle bir ekibin kurduğu karar.com sitesinde ilginç analizler yayınlanıyor. Dün de ‘bu dille seçime gidilmez' başlığıyla bir analiz yayınlandı. Özetle “Unutmayalım... Son seçimde 2 milyonu AK Partili ve “dindar” karakterde Kürt seçmeni, 1 milyonu “beyaz Türk” olan toplam 3 milyon seçmen bir hamlede HDP'li oldu. Bu büyük kopuşu körüklemenin, AK Parti'de kalan Kürt seçmeni de retorik şehvetiyle farkında olarak ya da olmayarak kovalamanın anlamı yoktur. Bu kopuşun nihayete ermesinin Türkiye'nin geleceği için telafisi imkânsız zararı vardır.” diyordu.
Yeni seçimde AKP, can havliyle kaybettiği seçmeni geri çağıracak ya da daha önce oy kendisine vermemiş kitleleri ikna edecek. ‘AK Parti gitti, kaos geldi' düz mantığı ile bu işi yapabileceklerini sananlar yanılıyor. Daha önce şehit haberlerine sansür uygulayan yandaş medyanın kaosu kayıtlara geçirmek için yaptığı yayınlar ters tepiyor. ‘Kaosa kim sebep oldu?' sorusunu soran seçmene, AKP “bana oy vermeyerek sen yaptın” cevabı veriyor. Kitle psikolojisi açısından yanlış, aynı zamanda ‘bidon kafalılar' zihniyetini hatırlatan bir cevap.
Terör vatandaşın canını yakıyor. 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten partinin yayın organı statüsündeki Sabah Gazetesi “PKK şehirlere 80 bin silah yığdı” manşeti atıyor. İnsan hafızasının zayıflığından yararlanmak istiyorlar ancak gözden kaçırdıkları bir hatırlatıcı var: her gün candan can gidiyor. Şehirlere silah yığılırken bunu önleme sorumluluğunu taşıyanlar kimi kime şikâyet ediyor? ‘Terör yükseliyor, sert önlemler ve milliyetçi söylemlerle oyları yükseltiriz' beklentisi varsa; dayanaksız bir beklenti olduğunu söyleyebiliriz. 90'lı yıllarda bu politikayı deneyen Tansu Çiller'in DYP'si ilk seçimde oylarının yaklaşık üçte birini kaybederek üçüncü parti haline geldi ve iktidarı kaybetti.
DYP ile AKP, kırsal kesimden en fazla oyu alan parti olarak benzeşiyor. Yani şehit cenazelerinin en fazla gittiği mahalleler. 7 Haziran'dan beri hayatını kaybeden şehitlerin evlerini gözünüzde canlandırın; tamamı fakirliğin sembolü gecekondu ya da köy evi. Şehit vermeyenlerin de kendisini kolayca özdeşleştireceği aileler. ‘Yarın benim çocuğumu da aynı son bekliyor' diye kaygılanan insanları, hamasetle ikna mümkün olsaydı, emin olun ‘Tansu Bacı' yapardı. Dün Facebook'ta bayrak asılı gecekondusunun önünde konuşan bir şehit yakınının videosu 801 bin kere seyredilmişti. Çözüm sürecinin mimarlarından Bakan Yalçın Akdoğan şehit cenazesinde linç edilmek istendi. Eskiden ‘vatan sağ olsun' diye gözyaşını içine akıtan aileler şimdi başka şeyler söylüyor. O sese kulak vermeyenlerin hesabı tutmaz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016