Bülent KORUCU
“Bir tarafta teknesi batıp kıyılara vuran çocuk yaşta mülteci bedenleri. Bir tarafta bombalarla parçalanmış çocuk bedenleri. Yuhh bize bee! Kelimelerin kifayetsiz kaldığı günler...”
Bu satırların yazarı Yunus Koca artık aramızda değil. Dün Diyarbakır'daki eczanesinde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Kendisini tanımıyorum, hatta varlığından bile uğradığı hunharca saldırıdan sonra haberdar oldum. İlk akla gelen şüpheli terör örgütü PKK. Önceki sivil cinayetleri gibi belki yarım ağız özür dileyecek, belki de maktulü şeytanlaştırıp cinayeti destanlaştıracaklar. Biz öldürmedik de diyebilirler ve haklı olma ihtimalleri var. Böylesine puslu havalarda bütün izlerin birbirine karıştığı ortamda her şey olabilir. İnşallah son yıllarda işlenen onlarca faili meçhuller listesine kaydedilip unutulmaya bırakılmaz.
Koca'nın sosyal medyada yazdığı cümleler giderayak bize bırakılmış vasiyet gibi. ‘Kelimelerin kifayetsiz kaldığı günler…' tam da yaşadığımız travmayı anlatıyor. Her gün ülkenin bir köşesine şehit cenazeleri gidiyor. Babasını artık göremeyecek, boynuna sarılamayacak çocukların sayısı artıyor. Acılı anneler, babalar ve eşlerin isyanına hamaset nutukları eşlik ediyor. Bugüne kadar kimsenin aklına gelmeyen ‘neden ölüyoruz?' sorusu dillerde dolaşıyor. Öte yanda hükümet medyasının kuru bir istatistik olarak yazdığı haberlerde yüzlerce teröristin öldürüldüğünden bahsediliyor. Eskiden cenazeleri gövde gösterisi için kullanan PKK şimdilerde güçlü görünmek adına kayıplarını göstermiyor. Onların anneleri babaları da evlat acısını yüreklerinde duyuyor. Onların kardeşleri dağa bir adım daha yaklaşmış oluyorlar ölüm haberlerini aldıkça. Silaha sarılana silahla cevap vermek dışında seçenek kalmıyor ama bunun çare olmadığını 30 yıldır yaşayarak öğrendik. Terörist öldürerek terörü bitiremediğimiz, gün gibi ortada.
Bir de siviller ve sayıları çift haneli rakama ulaşan çocuklar var... Yunus Koca ‘yuh bize' diye bitirdiği mesajında “Bir tarafta teknesi batıp kıyılara vuran çocuk yaşta mülteci bedenleri. Bir tarafta bombalarla parçalanmış çocuk bedenleri.” diyordu. Aslında herkes aynı duyarlılığı gösterse, akan kanda sorumluluğu olduğunu itiraf etse; yüzlerce operasyon binlerce hava harekâtıyla başaramadığımız şey gerçekleşecek: Terör bitecek, kan duracak.
Kürt siyasi hareketi ‘yuh bize' diyebilse. Selahattin Demirtaş, Ceylanpınar'da şehit edilen polisler için “Kim ne derse desin kirli bir infaz” açıklaması yapmış; ama geç kalmıştı. Hedefine ulaşmadı. Keşke bu sefer gecikmese.
PKK'lı aileler, Yarbay Mehmet Alkan kadar cesur olsalar… ‘Neden seçimde hayal bile edilemeyecek başarı yakalanmışken ülkeyi ateş topuna çevirdiniz?' sorgulaması ile örgütü ırgalasalar. İspanya'da ETA taraftarları ‘Basta ya' (Yeter artık) demeden çözüm gelmemişti. Bizde de başka yol görünmüyor.
“PKK, süreci kullanarak şehirlere 80 bin silah yığdı” sözleriyle milletin sabrını test edenler de ‘yuh bize' deme erdemi gösterse. ‘Barışı da savaşı da yüzümüze gözümüze bulaştırdık' şeklinde özeleştiri verseler. ‘Dağa çıkan çocuk, yola yerleştirilen bombada benim sorumluluğum, benim günahım var' çizgisine gelebilseler.
Yuh bana; keşke kınayıcının kınamasına bakmadan çözüm sürecini biraz daha cesaretle destekleseydim; daha cesurca eleştirseydim. Yüksek sesle hem ‘tek yol barış' hem de ‘şehirlere silah yığılıyor görmüyor musunuz!' diyebilseydim.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016