Cem SANCAR
Akrebin zehrinde yaşadık. Eski Türkiye buydu. Karanlık ve acı dolu günlerdi. Elimiz, ayağımız, beynimiz ağuyla dolmuştu. Tuzak üstüne tuzağa düştük...
1980 öncesi gençlik hareketleri içine silah sokulurken, Alevi sivil toplum kuruluşları, parti büroları sol görünümlü en saldırgan, en şaibeli örgütler tarafından ele geçirilirken, sağlı-sollu gençler takır takır öldürülürken, Kahramanmaraş'ta mezhep çatışması tahrik edildi.
Sokakta büyük bir yoksulluk ve faili meçhul cinayetler vardı. Bir değişim isteği alevlenmiş, statükoyu korumak için ipleri elinden kaçırmak istemeyen oligarklar, yani vampir oligarşi harekete geçmişti. Batı istihbaratı zaten onlara çalışıyordu. 'Bizim çocuklardı' onlar!
Maraş'ta önce Ülkücüler kullanıldı.
Bir sinema salonuna ses bombası atılarak ateşlenen olaylar, bir taraftan "Aleviler kışlalara yürüdü" diğer taraftan "komünistler camilere saldırdı" şayialarıyla ateşlendi.
Dönemin başbakanı Bülent Ecevit, genelkurmay başkanı Kenan Evren'e, "Durdurun bu katliamı" demiş ama Kenan Evren yeterli asker olmadığını söylemişti!
Asker bekledi, darbeye zemin hazırlandı. İnsancıklar öldü. Devletin müdahale etmediği katliam dört gün sürdü.
12 Eylül'ün cuntası darbeyi yapar yapmaz da ortalık tırak diye sütliman oldu. O yıllarda olan biten insanlığın kara tarihine yazıldı. Sağlı sollu idealist bir kuşak heder edildi, gelecek karardı.
Memleket öyle bir kâbusa sokulmuştu ki, milletin bir kısmı 'Oh darbe geldi canımız kurtuldu' diye düşündü.
Sivas-Madımak, Maraş'ın ikiz projesiydi: 'Böl-çarpıştır-araya gir-halkı kendine muhtaç et!' kuralı yine yürürlüğe kondu.
1993 Temmuz'uydu. Refah Partisi patır patır belediyeleri alıyor. Müslüman demokrat politikacılar yükseliyordu. Değişim isteği bu kez yaygın ve güçlü bir tabandan geliyordu.
Aziz Nesin yaşlanmış, içindeki İslam düşmanı sırtlan sarı dişlerini göstermişti. İrtica, takunyalılar lafları havada uçuşuyor, İngilizlere cilve yapan dandik bir yazar, Salman Rüşdi, hakkında çıkarılan İran fetvasıyla adam yerine konuyor, Aziz Nesin çıkıp Şeytan Ayetleri adındaki beş para etmez kitabı Türkçe basacağını söylüyordu.
Ortam 'Akrepler' için nefisti!
Pir Sultan şenliklerinde kontr-tuzak kuruldu. Camilerde yalan dolan tahriki ile Nesin ve diğer sanatçıların kaldığı otelin önüne gidildi, havaya ateş edildi, taşlar atıldı, otel yakıldı.
37 insanımızı orada kaybettik.
Erdal İnönü ortadan toz oldu. Asker ile polis yine havalara baktı!
Her şey eski bir senaryonun sahneleriyle işliyordu. Tezgâhı kuranlar için aydınların bir önemi yoktu, Nesin'in ölümüne kesin gözüyle bakılıyordu. Asıl mesele Alevilerin ve Batıcı sınıfların yönetimini ele geçirmek, kin virüsü enjekte edilmiş Sünni halkı yobaz katil ilan etmek, ileriki zamanda kullanmaya hazır hale getirmekti.
300 yıldır Anadolu'ya atılan ayrıştırıcı tohumlar, mezhepçi nefret suçları ve ırkçı algı meyvesini vermiş, kullanışlı bir yazarın sayesinde istenen şey olmuştu.
Hemen ardından PKK'nın kiralık katilleri -ki yakın zamanda FETÖ faşizminde, hem de Suriye'de yerinde gözlemlediğimiz gibi içimizdeki lejyonerin isteği ve küresel istihbaratın direkt talimatıyla- Başbağlar'a gittiler ve çoluk çocuk herkesi yaktılar. 33 can heba oldu.
Toplum panik havasına sokulmuş, demokratik değişim isteği durdurulmuş, karanlık 90'lara da yayılmıştı. Refah Partisi kapatıldı. Fakat ikinci bir 12 Eylül yapamadılar! 28 Şubat, hapishanelerde telef ettiği entelektüel Müslüman kuşağa rağmen 'Akrebin' elinde patladı.
Anadolu'nun yerli itirazı ve Erdoğan adındaki cesur adamın önderliğinde bugünlere gelindi.
Tezgâhçılar yenildi. Türkiye kazandı.
Arada giden canlar, şairler, yazarlar, gariban insanlar, bebekler, kadınlar ve boşa geçmiş yıllar oldu.
Sürekli bizi sokup zehirleyen akreplerin tuzaklarından geliyoruz, onu diyorum. Dipsiz kuyulardan, ülkeyi iğdiş edip yönetmek için kana boğmayı makbul görenlerin Türkiye'sinden, devşirilmiş sınıfların derin çekirdeğinden çıktık.
Akrebi kuyruğundan yakaladık. Artık daha çok teşhir etmeliyiz...
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019