Erol KATIRCIOĞLU
Eşitsizliğin kol gezdiği bir ülkede “Herkes eşittir!” demek eşitsizliği onaylamak anlamına gelir. Özgürlüğün olmadığı bir ülkede “Herkes özgürdür!” demek özgürsüzlüğü onaylamak anlamına geldiği gibi.
Yani sözlerin anlamı, içinde kullanıldığı ortama göre şekil alır. Eğer ortamı atlarsanız sözleriniz başka anlamlar yüklenerek kulaklara ulaşır. Tıpkı Başbakan’ın kameraların karşısına çıkıp “Bu doğal felaketi siyaset için kullanmaya çalışanları” bizlere şikâyet ederken kendisinin de yaptığının biraz buna benzediğini atlaması gibi.
Başbakan’ın bu sözlerinin iyi niyetle söylenmiş olduğundan kuşkum yok. Başbakan’ın bu sözlerle siyaset yapmayı amaçlamadığı ortada. Ama sanırım sorun da burada.
Medyanın siyasete mesafe alarak habercilik yapmak yerine iktidarla mesafe daraltarak bunu yapması muhalif düşüncelerin aynı şekilde medyada yer almasını önlüyor. Bu ortamda, “felaketi siyasete” alet edenleri kınamanın bile “felaketi siyasete” alet etmeye yol açması sadece bir sonuç. Siz istemeseniz de bu böyle.
O nedenle de Başbakan’ın medya konusunda söylediği her söz medyanın iktidarla mesafesini daha da daraltıyor. Bu mesafe daraldıkça da biz, diğerlerinin söylediklerini değil Başbakan’ın onlara ne söylediğini duyarak bilgileniyoruz ki bu durumun demokrasiyle bir ilişkisi olmadığı ortada. (Hele hele yeni bir düzenlemenin geleceği söylentisi ortalıkta dolaşmaya başladığından beri muhalif düşüncelerin seslerinin daha da kısılacağı beklentisi artmakta.)
Nitekim bu nedenle de “felaketi siyasete alet etmeye çalışanlar”dan kimleri anlamamız gerektiği tam olarak anlaşılamadı ya da en azından ben anlamakta zorlandım. Birkaç ırkçı densizin dışında medyaya yansıyan ne var bilmiyorum. Milliyetçi MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli’nin“Depremde ırkçılık yapan soysuzdur” demesi ile BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın“Yardımlarda kardeş kokusu var” demesi aynı derecede kardeşliğe ve barışa vurgu yapan güçlü sözler değil miydi?
Gelin doğruyu konuşalım!
Kardeşlik bugün, karşılıksız bir biçimde beton yığınlarının ya da kerpiçten duvarların altında kalanlara yardım etmeyi gerektiriyorsa, aynı şekilde yine karşılıksız bir biçimde bu insanların kimliklerinin üzerinde yıllar yılı beton yığınları gibi duran önyargıları, adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları kaldırmayı da gerektiriyor.
Yani eğer bugün kardeşlikten söz ediyorsak, kardeşlik zor günlerde zora düşenlere yardım eli uzatmaksa, aynı şekilde Kürt kimliğini yaşayamamaktan dolayı ezilmiş, horlanmış ve her türlü adaletsizliğe uğratılmış bir halkın üzerindeki tarihin bu yükünü de bu insanların üzerlerinden almaya yardımcı olmamız gerekiyor.
Yani gerçek kardeşlik, ülkede yaşayan herkesin nasıl yaşamak istiyorsa öylece yaşayabildiği, nasıl ibadet etmek istiyorsa öylece ibadet edebildiği, nasıl giyinmek istiyorsa öylece giyinebileceği yeni bir demokrasi oluşturmaktan geçiyor. Üstelik böyle bir demokrasinin temellerini atmamız da içinde bulunduğumuz “anayasa yapma süreci”nde çok mümkün.
Gelin doğruyu konuşalım!
Gelin kardeşliği yalnızca doğanın neden olduğu enkazı kaldırmak olarak değil tarihimizin neden olduğu enkazı da kaldırmak olarak da anlayalım!
Gelin bunu yapalım!
Gelin gerçek bir demokratik anayasa yapalım!
Eğer derdimiz sahiden “kardeşlik”se.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025