Fehmi KORU
Referanduma az kala kampanyalar bütün hızıyla devam ediyor ve benim bir konudaki hayretim de zirveye vurmak üzere…
Hayret ettiğim konu şu: Referandum belli bir konuda halkın oyuna başvurulmasıdır. Halkın. Oysa bu referandumda halk dışında bir kategoriden daha söz ediliyor: ‘Vatan hainleri’…
İşte bunu anlamakta zorlanıyorum.
Hükümetten bir isim, çıktığı her kürsüde şu aynı cümleleri tekrarlıyor:
“Bütün ‘hayır’ diyenler vatan haini değil, böyle bir şey demiyoruz; ama bir şeyin altını çizmemiz lâzım: Bütün vatan hainleri ‘hayır’ diyor, bunu görmemiz lazım. Ne kadar vatan haini varsa ‘hayır’ diyor. Bu ince çizgi o kadar önemli ki…”
Aynı bakan ‘bütün dış mihraklar’ dediği bir çevreyi de yine ‘hayır’ çizgisinde tavır almakla suçluyor.
Birlikte düşünelim
‘Vatan haini’ kimdir, referandumda ne işi vardır?
Şiddete başvuran, ülkeyi bölme amacı güden, darbe yoluyla demokrasiyi kesintiye uğratma niyetiyle hareket eden kişi ve örgütler için kullanılan bir sözcük dizisi olduğu belli ‘vatan haini’ deyiminin…
Böyle kişiler var ülkemizde.
Dün vardı.. bugün de var.. muhtemelen yarın da olacak…
Zaman içerisinde en büyük değişim, bu sıfatın dünden –ve muhtemelen yarından da– genişletilerek ve daha fazla olarak bugün ulu orta kullanılmasıdır.
Geçmişte birkaç kişiden ibaretti ‘vatan haini’ kategorisine girenler; şimdilerde 16 Nisan günü ‘hayır’ oyu kullanacak herkes olmasa bile, onlar içerisinde yer alan hatırı sayılır sayıda birileri öyle görülüyor olmalı.
Ülke açısından kötü bir durum bu.
Çok sayıda haini bulunan bir vatanda yaşamak herhalde kötü bir şey olmalı.
Hükümetlerin görevi, insanları ‘vatan haini’ olarak yaftalamak değil, öyleleri varsa, onları vatansever haline getirmenin yollarını aramaktır.
Referandumlar bunun için en ciddi fırsat…
Ülkeyi ve her vatandaşını ilgilendiren ciddi ve önemli konularda halkın oyuna başvurmaya ‘referandum’ dendiğine ve yöntem pek çok ülkede bu amaçla kullanıldığına göre, sandığa gitme zahmetine katlananları ülkesini seven insanlar olarak görmemiz gerekir.
Seviyorlar ki, ülkeyi ilgilendiren bir konuda taraflarını belli ediyorlar…
Düşünün: ‘Vatan haini’ şiddete başvuran.. ülkeyi bölme amacı güden.. darbe yoluyla demokrasiyi kesintiye uğratma niyetiyle hareket eden kişiler ise.. referandumda şöyle veya böyle oy kullanacak olanlar.. birliğin bir parçası oldukları gibi.. demokrasiye de inanıyorlar demektir…
‘Vatan hainliği’ ile suçlanması en son düşünülecek kişilerdir referandumda oy kullanacak insanlar…
Kampanya sırasında bu deyimin kürsüye çıkarılmasını en fazla yadırgayanların halkımız olduğunu düşünüyorum.
Nitekim.. konuşmacıyı galeyana getirmek üzere meydana gelmiş olan sempatizanların.. konuşma sırasında en fazla bocaladıkları bölümün.. ‘vatan haini’ sıfatının kullanıldığı bölüm olduğu hemen anlaşılıyor.
Duraklıyor insanlar…
Mihraklar ülkelerinde sayemizde kazanıyor…
AK Parti hatiplerinin şu sırada en fazla gündemde tuttukları bir başka deyimin de ‘dış mihraklar’ olduğu anlaşılıyor.
Kast edilenlerin, Hollanda, Almanya, Avusturya ve en son olarak da İsviçre gibi ülkeler olduğu belli.
Bu ülkelerin iktidarları, AK Partili bakanlara, topraklarında yaşayan Türklere propaganda toplantısı için izin vermedi; bazısı terör örgütlerine müsamaha gösterdiği halde bunu yapabildi.
Hepimizi öfkelendiren bir durum bu.
İyi ama, onların bu tavırlarının bizim referandumla ilgisi ne?
Şöyle ters bir ilişki olduğunu görebiliyoruz: Türkiye’deki yönetimin takıştığı Avrupa ülkelerinde, bu durum, iktidardaki partilerin işine yarıyor… Hollanda’da iktidar partisinin işine yaradı Türkiye ile sürtüşmek… Dün de, Almanya’da, Angela Merkel’in partisi (CDU), Eylül ayında yapılacak genel seçimin provası sayılan Saarland’taki bölgesel seçimden, oyunu 5 puan artırarak kazançlı çıktı.
‘Dış mihrak’ olmak, Türkiye söz konusu olduğunda, Avrupalı iktidarların işine yarıyor, bu besbelli; acaba aynı durum Türkiye’de ‘evet’ cephesinin de işine yarayacak mı?
Yarar mı sizce?
Göreceğiz elbette, ama ben yaramayacağı kanaatindeyim.
Tıpkı ‘vatan hainleri’ edebiyatının da ters tepebileceğini sandığım gibi…
Tatlı dil her kapıyı açar
Etrafındaki ‘hayır’ oyu kullanmaya hazırlanan insanlara baktığında.. onların şahsında ‘vatan hainliği’ eseri görmeyen kararsız seçmen.. suçlayıcı konuşmalara kulak verdiğinde ne düşünür sizce?
Suçlayıcı tavırlar sergilemek yerine.. ‘evet’ cephesi.. referandum konusunun sınırları içerisinde kalan.. kınamayı değil açıklamayı önceleyen.. bir dili benimsemeli.
‘Hayır’ denmesi için çaba gösteren siyaset cephesinin kampanya boyunca izlediği çizgiye baksınlar.. o bile gözlerini dört açmak için yeterli…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025