Fehmi KORU
İşler artık iyice ciddileşiyor; ben buradan uyarayım da... Türkiye’nin kendini yenilemesi ve geleceğe daha umutla bakması için en önemli sebep, geçmişiyle hesaplaşma cesareti gösterebilmesidir. Bunu da ‘Ergenekon’ genel adıyla anılan ve Silivri’de görülen davalara borçluyuz. Ülke demokrasisi üzerinde artık kara bulutlar yok; yok, çünkü o suni bulutları ve ardından gelen kasırgayı sağlayanlardan hesap soruluyor.
Birkaç yürekli savcıyla halkın sesinin duyulmadığı ortamlarda hukukun bir anlamı olmayacağını takdir edebilecek çaptaki yargıca borçluyuz bu durumu.
Ülkemiz bugünküne benzer ‘refah’ vahalarını daha önce de gördü; bugün büyümede‘şampiyon’ hale gelen ekonomik başarıların temelinde DP’nin, ANAP’ın zamanında gerçekleştirdiği arazi düzenlemeleri yatıyor. Sadece bir yıl sürmüş Refahyol dönemi bile, sağladığı ‘bütçe disiplini’ ve fukara-kayıran yaklaşımıyla rahatlık getirmişti.
Refahtan sonra karşılaştığımız kıtlık dönemleri siyasi altüst oluşların sonucudur. Sisteme müdahalelerle Çankaya’ya gönderilen tabansız cumhurbaşkanları ve bölünmüş siyaset arenasında görev üstlenmiş yamalı-bohça hükümetler, halkı kıpır kıpır bir ülkeyi geri bıraktırmayı başardı.
1960’da, 1971’de, 1980’de ve 1997’de yaşanan müdahaleler Türkiye’nin geri bıraktırılma tarihinin köşe taşlarıdır.
2002 sonrasında aynı sonuca yol açacak girişimler ve müdahale denemeleri başarılı olamadı; şimdilerde hemen her yıl üst üste ekonomide büyüme mucizesi yaşanıyorsa, siyaseti yolundan saptırma denemelerinin başarılı olamaması sayesindedir. 2007’de cumhurbaşkanı seçimine müdahale girişimi sonuç alabilseydi, bugün çok farklı bir noktada olacağımız kesindir.
Silivri’deki mahkemeler tarihimizin bu tehlikeli dönemeçlerinin hesabını soruyor...
Müdahalelerin sonuç alabilmesi için öncesinde kara bulutların ortalığı kaplaması gerekiyor: Siyasi cinayetler, önemli kişilere karşı suikastlar, faili meçhuller, toplumu geren kitle hareketleri ve bunların insanları kışkırtacak biçimde yansıtılması... Kimi eskiden devlete karşı silâh sıkarken devşirilmiş itirafçı, kimi gözünü kan bürümüş psikolojik sorunlulardan oluşan tetikçiler... Onları geriden yönlendiren kuklacılar... Tetikçilere hedef belirleyen, kuklacıları görevlendirenler...
Karmaşık bir yapı; üzerine gidilirken soğanın katmanlarını teker teker açarak tam ortasındaki cücüğüne varılmasına benzer bir sabır gerekiyor. Bir altüst oluştan diğerine örgütsel ve eylemsel sürekliliği sağlayan unsurlar kendilerini kolayından ele vermiyorlar çünkü.
Yaptıkları yüzünden sorgulanan o kadar kişi içinden “Evet, yaptım” deme cesareti gösteren, ya da nedamet belli eden, özür dileyen pek az insan çıktı; ona da çıktı denebilirse... Günlük tutmuş veya darbe hazırlığını kayda almış komutandan yaptıklarının izini tam örtememiş gözü dönmüş tetikçiye ve varolan yapıyı kendi çıkarına kullanmış siyasiye kadar hemen herkes inkâr yolunu seçti.
Hiç kuşkusuz savcıların ve yargıçların işini zorlaştıran bir durum bu.
Galiba soğanın cücüğüne hayli yaklaşıldı. Türkiye’nin son elli yılında siyasi hayatın içinde bulunmuş, konumu gereği ‘devlet sırlarına’ vâkıf olmuş kişilerin adları da telâffuz edilmeye başladı. Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) alınmış kararlardan da söz ediliyor artık...
İşler iyice ciddileşiyor; ben buradan uyarayım da...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ABD’yi sarsan skandal Trump’ı köşeye sıkıştırdı
25.07.2025 - Lübnanlaşma.. Cezaevleri.. Ve, ABD’de Tarzan zorda…
24.07.2025 - İsrail’in ne yapmak istediğini biliyor muyuz?
23.07.2025 - ‘Terörsüz Türkiye’ başarılı olsun isteniyorsa…
21.07.2025 - Eski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders
19.07.2025 - ‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma…
17.07.2025 - ‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor
15.07.2025 - Silahları yakma töreni ve tarihi konuşma ardından…
13.07.2025 - Bir Körfez ülkesinden kısa gözlemler…
11.07.2025 - Anayasaya bakarak günü anlamaya çalışmak…
10.07.2025
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Vahit KAnig
Başbakanın bazan talihsiz bir şekilde teslim oldugu Kasımpaşalı uslubunu aşmasını kendisine tavsiye ederiz.
lucy
kaleminize insanliginiza sagduyunuza yureginize helal olsun sizlergibi seslerin sizin gibi ortaligi cinlatmasinin zamani geldi sag olun var olun arkanizdayiz
Ad Soyad Giriniz...
Yorumunuzu Giriniz...