Fehmi KORU
Bir aboneliğimi iptal ettirmek için uğradığım iletişim alanında çalışan bir kurumda ülkemizde mülteci olarak bulunan Suriyeliler’in internet aboneliklerinin iptal edildiğini öğrendim. Oraya gelmiş iki Suriyeli internetsiz ne yapacaklarını kara kara düşüyorlardı. Kurum görevlisinin kendilerine tavsiyesi ‘Wınnn’ cihazı almaları oldu.
Kalıcı bir çözüm değil, ama sonuçta çözüm…
Yeni politikamız, Suriyelilerin artık ülkelerine dönmeleri…
Dünyanın Suriye diye bir sorunu var; o sorundan bizim talihimize de ‘Suriyeliler’ adı verilebilecek bir yan sorun düştü. Ülkelerinde yaşananlardan rahatsızlık duyup kaçanlar ve iç-savaşta her şeylerini kaybettikleri için ülkemize sığınanlarla birlikte 4 milyona yakın insan kamplarda ve kentlerde yaşamayı sürdürüyorlar.
İç savaşın başlamasıyla birlikte ülkelerini terk edenlerin önemli bir miktarı büyük kentlerimize yerleşmiş durumdalar. Bazı kentlerin belli mahalleleri Arapça tabelaları ile kalabalığın yoğun olduğu bir Şam görüntüsünde.
On yıla yaklaşan süre içerisinde yetişkinliğe Türkiye’de geçiş yapmış yeni bir Suriyeli nesil var.
İçlerinden kabiliyetliler uğraştıkları meslekleri de Türkiye’de öğrendiler.
“Suriyeliler” dendiğinde akla hırpani kıyafetli insanlar geliyor, ama gerçek ondan hayli farklı. Pek çok Suriyeli bundan sonraki hayatını Türkiye’de geçireceğinin bilinciyle toplumda kendisine yer açmanın derdinde.
Göç nüfusuyla ilgili araştırmalar, herhangi bir büyük sarsıntı sonrası ülkesini terk etmek zorunda kalmış insanların sığındıkları yeni ülkede yerleşme ve hayatını orada devam ettirme oranının yaklaşık yarıya yakın olduğuna işaret ediyor. 4 milyon Suriyeli’den yarısı olan 2 milyon insanın Türkiye’de kalacağını varsayabiliriz.
Biz istesek de böyle olacak, istemesek de…
Pek çok alanda yapılan yanlışlar gibi Suriyeliler konusunda da yeni yeni anlamaya başladığımız hatalarımız var. Yerinden yurdundan koparak ülkemize gelmiş insanlar bu yolculuğa çıkarken ülkelerinin demografik dengelerini de bozmuş oldular. “Fırat’ın batısı” veya “Fırat’ın doğusu” deyip geçtiğimiz coğrafyada değişik dini, etnik ve soy-sop ağırlıklar vardı. Göç harekeleri oraları belli renklerden arındırdı. Bu durumun şimdilerde farkına varıldı ve herkese yaban gelen yeni tedbirlerle tersine-göç hareketinin zorlanması o hatadan dönülmesi arzusudur.
Arap asıllı nüfusun belli yörelerde azınlık hale düştüğü, farklılıkların silindiği ve hep azınlık olmuş nüfusun da birden bire bullundukları yerin çoğunluğu haline dönüştüğü bir gerçek. Zorla geriye göndermeyle yeni bir nüfus dengesi oluşturma gayreti başarılı olacağa benzemiyor.
Savaşlar tahripkardır. Suriye’de 2011 yılından bu yana süregiden savaş en tahripkar savaşlardan biri olarak şimdiden tarihe geçti. Sadece kentler birer harabeye dönmekle ve sakinleri yerlerinden kopup başka ülkelere sığınmakla kalmadı, bir kültür ve medeniyet de yıkıntıdan nasibini aldı.
Türkiye konuya hep duygusal açıdan yaklaştı ve bu sebeple de sınırlarına vuran göç dalgasından yararlanma imkanlarını hiç düşünmedi. Düşünmeye başlaması yine savaşla ilgilidir ve göçlerin boşalttığı alanların istenmeyen güçlerce doldurulmasını engellem niyetiyle ilgilidir.
Geçmiş olsun.
İlertişim kurumuna gelerek internet servis sağlama himzetlerinin artık kendilerinden esirgendiğini öğrenen Suriyelilerin şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu. Neyse ki, onları yeniden internet dünyasıyla buluşturacak cihazlar var. Geçici soruna kalıcı cevaplar bulmakta üstümüze yok bizim.
Hiç değilse kalıcı olmaya başlamış sorunlara kalıcı çözümler bulmaya da gayret edildiğini bir gün göreceğimizi düşünebilsek.
ΩΩΩΩ
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025