Halil BERKTAY
Kaldığım yerden devam ediyorum. (4) Güya Torosyan’a 14 Ocak 1916’da İstanbul’da görev verilmiş. Ve Ermenilerin yok edilmesi planını güya ancak bu sırada, bir kıraathane sohbeti sırasında öğrenmiş. Gene bu sırada, Talât Paşa kendisine suikast düzenlemeye kalmış. Ve İttihatçıların ünlü Dâhiliye Nâzırı, bu iş için metreslerinden Fahriye Hanıma başvurmuş. Ama tabii Torosyan zekâsı ve bileğinin gücüyle gene kaçıp kurtulmuş. Bu tevil götürmez zırvalar karşısında Hakan Erdem ne yapsın; “bunları yanlışlayabilecek tarihî verilere sahip değilim” diye dalgasını geçiyor (s. 339).
(5) Torosyan’a bakılırsa, Çanakkale ve İstanbul’dan sonra Avrupa cephelerinde görev yapmış. Ama bu konuda verdiği bütün bilgiler de sakat. Birlikleri karıştırıyor; olmayan birlikler icat ediyor; komutanı ve kurmay başkanını bilmiyor; Romanya’ya gönderildi dediği tümenler oraya gitmemiş; Galiçya’da 14. Kolordu yok; trende tanıştığını söylediği Binbaşı Yusuf Nuri Bey diye “Osmanlı subayından bozma bir Arap isyanı lideri” yok; Irak’taki Ekim-Kasım 1917 çarpışmalarını, hem tarihleri hem birlikleri bakımından yanlış yazıyor. Filistin Cephesi konusunda iyiden iyiye cahil; Yıldırım Orduları Grubu’nu bir süvari alayı diye sunuyor; rastgele yer adları uyduruyor; söz ettiği bir Osmanlı taarruzunun tarihi de, amacı da, birliklerinin bileşimi de gerçek dışı. Yazdığı hiçbir şey, Mezopotamya cephelerinin bilinen tarihini tutmuyor (Erdem, s. 339-340).
(6) Arap İsyanı’na katıldığı ve hattâ önemli komutanlarından biri olduğu iddiası da tamamen hayalî. Yusuf Nuri veya Nuri Yusuf diye bir Arap lideri mevcut değil; ondan geldiğini söylediği iki mektubu Torosyan’ın kendisi üretmiş; aslında Lawrence’a özeniyor ve önüne Lawrence açıp yazıyor; öyle ki, Lawrence’ın kılıçtan geçirdiği Osmanlı yürüyüş kollarını bir de kendisi kılıçtan geçiriyor; bu arada, güneydeki Osmanlı orduları ve komutanlarını tanımıyor; örneğin Yedinci Ordu komutanı Mustafa Kemal’i bilmiyor ama buna karşılık, olmayan kurmay başkanları yaratıyor (Erdem, s. 341).
(7) Ermeni Lejyonu ve/ya çetecilik faaliyeti hakkında yazdıklarının bir bölümü (örneğin Kuva-yı Milliye hatlarının gerisinde Türk çetesi kılığında faaliyet gösterdikleri) de atmasyon. Bir Gülek Boğazındaki pusu öyküsü var ki tam bir fantezi; ne araziye, ne de başka herhangi bir bilgiye uyuyor. Pierre Mesnil’in esareti öyküsünü hayalî bir binbaşı etrafında yeniden kurgulamış. Nihayet, şu olacak şey mi: Kilikya’da Fransızlarla boğuşma doruğundayken ve henüz Ankara hükümetiyle anlaşmaya da varılmamışken, Torosyan oradan kalkıp silâhlı çetesiyle birlikte Orta Anadolu’ya giriyor; memleketi Everek’i son defa ziyaret edip dönüyor. Ancak ondan sonra Amerika’ya hareket ediyor (Erdem, s. 341-342).
(8) Hakan Erdem, Torosyan’ın Osmanlı subayı üniformaları giyip fotoğraf çektirmesinin nasıl mümkün olabileceğini açıklarken, topçu subayı olarak hiç toplarıyla ve/ya bataryası önünde çekilmiş bir fotoğrafı olmamasını da ayrıca ilginç buluyor (s. 348).
Yeter mi? Sırf bunlardan hareketle açıktır ki, Taner Akçam’ın (TA) 23 Kasım’daki talihsiz ifadesinin gerçek hedefi Hakan Erdem ve ben olamayız; ancak Torosyan olabilir: Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Altını çiziyorum; bu kitabı, bırakın iyi tarihçiyi, daha nötr bir deyim bulacağım, hangi normaltarihçi incelese, bu sakatlıkların hiç olmazsa bir bölümünü bulup çıkarır ve buradan, metnin tümüyle güvenilmez olduğu sonucuna varır. Bunu görememek, ya kör ve/ya tembel ve/ya akılsız ve/ya kötü niyetli olmayı gerektiriyor.
Geçelim. İşte böyle bir “iç kritik”ten sonradır ki Hakan Erdem, son iki darbesini indiriyor. (1) 23 Aralık 1920’de Ellis Adası’nda yapılan muhaceret mülâkatının kayıtlarına ulaşmış. Torosyan daha önce 1916’da da Amerika’ya geldiğini ve altı ay Philadelphia’daki ağabeyinin yanında kaldığını söylüyor (s.343-345). Buna göre, en azından 1916 yılı anlatımlarını derhal atmak gerekiyor. Ve tabii bu 1916 “boşluğu”nun, öncesi ve sonrası ile nasıl eklemlendiği de muazzam bir problem haline geliyor.
Veya gelmiyor, çünkü (2) Hakan Erdem, ABD 1940 nüfus sayımı kayıtlarına da bakmış. Burada Torosyan, öğrenim durumuna ilişkin sorulara cevaben, en son 6. sınıfı bitirdiğini belirtiyor. Erdem’in eklediği tablolar, bunun ilkokul 6. sınıf olduğunu kanıtlıyor (s. 352-355).
Bu da, Harbiye’den ve subaylıktan başlayarak Torosyan’ın bütün öyküsünü toptan siliyor, sıfıra indirgiyor. Mamafih geriye, hesabını sormamız gereken birkaç husus kalıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024