Halil BERKTAY
[15-16 Aralık 2018] Eksiksiz hali nasıl olabilirmiş, Filoksenos veya Aristides’in tablosunun? Ya da biri veya diğerinden türetilen “İskender Mozayiği”nin? Yukarıdaki çalışma İtalyan ressamlarınca 1893’te gerçekleştirilmiş. Hiçbir tarihî değeri yok. Hattâ o yarısı eksik orijinalinin gerilimi kayboluyor yer yer. Bir tür pörsüme seziliyor. Bilhassa İskender hiç olmamış, bana sorarsanız. Mozayikteki o zayıflamış, avurtları çökmüş kızgın ihtiras kaybolup gitmiş. Gene de mantıklı bir “tamamlama” sunuyor.
Peki. Üç. Gerçekte ne kadardı, İssos ve Gaugamela’daki orduların büyüklüğü? Çağdaş tarihçilik, yazılı kayıt ve belgelerden hareketle, Yunan, Makedon ve Roma ordularının gerçek boyurlarını oldukça dakik bir şekilde söylüyor. Çünkü dışarıdan abartılara değil, iç tanıklıklara dayanıyor. Adrian Goldsworthy’nin kitaplarını okusanız yeter. Görülüyor ki çıkartılan yasalar, toplanan asker sayıları ve ordu kayıtları temelinde, Roma hakkında çok ayrıntılı bilgilerimiz mevcut. Tipik bir lejyon, çoğu zaman 5000-5120 asker. Silâhlı kuvvetlerin toplam mevcudu, Birinci Pön Harbi (İÖ 264-241) sırasında 150,000 asker, ama arazideki dört ordunun toplamı 40,000; bu dönemde, iki lejyondan oluşan bir “konsül ordusu”nun mevcudu (süvari kolları dahil) azamî 11,000 kadar. Traianus’un İS 98-117 arasındaki imparatorluk döneminde, Roma silâhlı kuvvetlerinin çekirdeğini meydana getiren 30 lejyonun mevcudu yaklaşık 165,000 asker. Bunlara auxilia denen ikinci sınıf, yardımcı birlikler de eklendiğinde toplam 360 - 385,000’e çıkıyor. Spesifik seferlerden söz edecek olursak, (a) Sueb kabilesinin bir kolu olan Marcomanni’nin kralı Maroboduus’un üzerine İS 6’da gönderilen ve “muazzam” denen ordunun mevcudu (65,000 ağır lejyon piyadesi ve 10-20,000 süvari dahil) maksimum 100,000; (b) Publius Quinctilius Varus’un İS 9’da Teutoburger Ormanı’nda Arminius’un başını çektiği bir Germen kabileleri koalisyonunca pusuya düşürülüp imha edilen sefer ordusunun mevcudu ise (XVII, XVIII ve XIX. lejyonlar artı altı yedek cohort (her biri belki 500 kişi) artı üç süvari kolu dahil) asgari 20,000, azamî 36,000 olarak hesaplanıyor.
Şimdi bu rakamlar nerede; Gaugamela’da Dareios’un kumanda ettiği söylenen “bir milyon” nerede? Üstelik Roma, İtalya ve Akdeniz havzası, Pers diyarlarına kıyasla çok daha büyük bir nüfusa ve çok daha güçlü bir ekonomiye sahip. Buna rağmen (Bizans dönemine kadar) Roma silâhlı kuvvetlerinin bütün mevcudu 400,000’i aşmıyor ve tipik bir sahra ordusu da 3 lejyon ile takviye birliklerinden oluşup 20-30,000 arasında değişebiliyor. Çünkü ancak o büyüklükte bir ordu, gerçekten tek komuta altında koordine ve seferber edilip etkili bir şekilde savaştırılabiliyor. (Bu arada, bambaşka bir kültür dairesine ait olmakla birlikte, tipik bir 13. yüzyıl Moğol ordusunun da her biri 10,000 atlıyı kapsayan 3 tuman’dan oluştuğunu, yani 30,000 süvariye geldiğini hatırlayalım.)
İlginçtir ki bu sayılar Makedonya orduları hakkında bildiklerimizi de üç aşağı beş yukarı tutuyor. 5 Kasım 333’teki İssos muharebesinde, İskender’in emrinde 40,000 asker, iki yıl sonra 1 Ekim 331’deki Gaugamela muharebesinde ise 47,000 asker var. Bunlar sağlam, dakik bilgi; asgarî -azamî tahminlerinden oluşmuyor. Pers ordularına gelince, Antik yazarların rakamlarını külliyen reddediyor, çağdaş tarihçilik. Dareios’un İssos’taki ordusu, (öyle 250 - 600,000 değil) farklı uzmanlarca 61 - 108,000 aralığında gösteriliyor. Gaugamela için de benzer bir durum söz konusu. Plutarkhos, Diodorus, Arrian veya hattâ Curtius Rufus’ların 250.000 - bir milyon aralığından değil, günümüzde olsa olsa 90-120,000’den söz ediliyor. Yani küçülme veya iskonto, şöyle böyle değil, 10’a 1 veya yüzde 90 boyutlarında.
Gelin, azamîlerini alalım bu rakamların. O zaman İssos’ta 40,000 Makedon ile yaklaşık 100,000 Pers; Gaugamela’da ise 47,000 Makedon ile 120,000 Pers karşı karşıya. Aradaki fark bire yirmi değil artık. Olsa olsa bire iki buçuk. Gene de nicel açıdan Dareios önemli bir avantaja sahip. O zaman İskender nasıl bu kadar kesin ve ezici zaferler kazanabildi?
Devamı ve cevabı yarına.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024