Hasan CEMAL
Evet iyimser olmak istiyorum. ‘İmralı süreci’ hayırlı olsun! Taraflarda eğer ‘sonuna kadar gidileceği’ne dair kararlılık ve ciddiyet, siyasal irade ve cesaret, muhtemel provokasyonlara karşı direnç ve uyanıklık ve de sabır varsa, işte o zaman Türkiye en yakıcı sorundan kurtulacak, hatta ‘kendi kaderini gerçekten eline alarak’ kendi önünü çok daha fazla açacak demektir.
Sözü uzatmak gerekmiyor: ‘İmralı süreci’ hayırlı olsun! Taraflarda eğer ‘sonuna kadar gidileceği’ne dair kararlılık ve ciddiyet...
Siyasal irade ve cesaret...
İçten ve dıştan olabilecek provokasyonlara karşı direnç ve uyanıklık...
Ve de sabır varsa...
İşte o zaman Türkiye, bu toprakların insanını çok uzun yıllardır kanatan en yakıcı sorundan kurtulacak, hatta kendi kaderini gerçekten eline alarak kendi önünü çok daha fazla açacak demektir.
İyimser olmak istiyorum.
Aşağıda eski bir yazım var, yakın geçmişin hataları üzerine. 10 Aralık 2009’da bu köşede çıkan demokratik açılımda 10 yanlış başlıklı yazımı işe yarayabilir düşüncesiyle bir kez daha yayımlıyorum.
* * *
YANLIŞ 1
Demokratik açılım bir süreçtir. Bugünden yarına, öyle beş altı ay içinde bitecek kısa vadeli bir süreç değildir ama... Uzun sürebilecek zahmetli bir yolculuktur. İlgili tüm taraflar için de zaman, sabır ve siyasal kararlılık gerektiren bir ‘barış yolculuğu’dur. Bu noktanın tam anlaşılamıyor olması, yanlışlardan biridir.
YANLIŞ 2
Demokratik açılım, Kürt sorunuyla silah ve şiddetin bağını koparmayı amaçlıyor. Bunun olabilmesi için de PKK’lıların silahlarını bırakıp dağdan inmeleri gerekiyor, öyle değil mi? Peki nasıl inecekler? Dağa neden çıktılar, niye inecekler? Kandil Dağı’nda Murat Karayılan, geçen mayıs ayı başında bana, “Otuz yıl önce dağa piknik yapmak için çıkmadık ki!” demişti. Sorun dağdakilerin inmesiyle barışçı bir çözüm yoluna girecekse, PKK ve bazı istekleri tümüyle görmezlikten gelinebilir mi?
YANLIŞ 3
Elde silah dağa çıkmış, otuz yıldır şiddet ve terörü siyaset aracı olarak benimsemiş bir örgüt, hele Türkiye koşullarında, bir hükümet tarafından muhatap alınabilir mi?.. PKK’nın doğrudan ya da açıktan muhatap alınamayacağı malum. Bunu onlar da biliyor. Nitekim, Murat Karayılan mayıs ayındaki Kandil röportajımda, “PKK değilse Öcalan, o değilse DTP, DTP değilse akil adamlar”diyerek değişik seçeneklerden söz etmişti. Demokratik açılım eğer sonuç verecekse, bu PKK’nın dağdan inmesi demektir. Bu durumda PKK görmezlikten gelinebilir mi? Üçüncü yanlış bu soru işaretinde kıvrılıyor.
YANLIŞ 4
PKK’lı, DTP’li çevreler diyor ki Erdoğan hükümetine: “Siz Obama’yla, Barzani’yle birlik olup bizi tasfiye etmek istiyorsunuz, bizi dikkate almıyorsunuz. Bizleri yok sayarak bizi tasfiye edemezsiniz.” DTP’li yetkililer, örneğin Ahmet Türk, hükümetin kendilerine diyalog penceresi açmadığını söylüyor. Bir yanlış da bu...
YANLIŞ 5
Demokratik açılım, Kürt meselesinde çözüm kapısını açacaksa, şunu yazın bir kenara, Öcalan da yok sayılamaz. Onun İmralı’dan vereceği işaretler olmadan silahların susması uzak ihtimaldir. PKK’ya ‘terör örgütü’, Öcalan’a ‘Terörist başı’ diyebilirsiniz, ama bununla bir yere varamazsınız.
YANLIŞ 6
Açılım konusunu düşünürken, bir başka temel yanlışı daha gözönünde tutmak lazım: Kürt sorunuyla PKK’yı birbirinden ayırmak! PKK bunca yıldır ayakta durabiliyorsa, Kürtlerin arasında kök saldığı içindir, ciddi bir toplumsal tabana ve sivil toplum desteğine sahip olduğu içindir. Bu nedenle, terörle mücadele deyip dağda PKK’lı öldürürken, ovada Kürtleri yanına alabileceğini, Kürt sorununu çözüm rayına oturtacağını sanmak bir başka yanlışa işaret eder. Bunca yıl sonra Kürt sorunuyla PKK’yı birbirinden ayırmak gerçekçi bir beklenti olmaktan uzaktır çünkü...
YANLIŞ 7
Önceliklerle sonralıkların birbirine karıştırılması da bir başka yanlıştır. Atılacak adımların, yapılacak isteklerin kolayından zoruna doğru ve de uzun zamana yayılarak gündeme getirilmesi gerekir. Yoksa daha işin başında, en olmayacak taleplerle ortaya çıkmanın, sonra da feryat etmenin herhangi bir inandırıcılığı olamaz. Siyaset önce mümkün olabileni yapmaktan geçer.
YANLIŞ 8
Düğmeye basıp İstanbul’da, Diyarbakır’da, Hakkâri’de çocukları, gençleri ellerinde molotofkokteylleriyle, taşlarla sokağa salmak, bir Serap’ın, bir Aydın’ın acı ölümleriyle vicdanları sarsan gelişmelere yol açmak da bir başka büyük yanlışın altını kalın biçimde çizer.
YANLIŞ 9
Üç milyon oy alan bir siyasal partinin, DTP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması gerçekten çok büyük bir yanlış olacaktır. Bu konuda, İspanya’dan Batasuna’nın kapatılması anımsatılıyor. Ama bir nokta nedense unutuluyor. İspanya’da örneğin Baskların, Katalanların kendi yerel parlamentoları var, kendi yerel hükümetleri var, kendi oylarıyla seçtikleri... İspanyolca’nın yanı sıra kendi dillerini her alanda kullanıyorlar, kendi dillerinde eğitim de yapıyorlar. Unutulan ikinci noktaya gelince... İspanya’dan Batasuna örneği verilirken, Britanya’nın savunduğu çizgi, IRA-Sinn Fein örneği unutuluyor. IRA’nın siyasal kolu Sinn Fein kapatılmadı Britanya’da...
YANLIŞ 10
Geçen mayıs ayında Kandil Dağı’na çıkıp Murat Karayılan’la yaptığım röportajdan beri bir noktayı inatla savunmaya çalışıyorum. Parmak ve tetik meselesi bu. Eğer açılım yolculuğunda ciddiysek, iyi istasyonlara varmak istiyorsak, önce tarafların parmaklarını tetikten çekmeleri gerekir. Yani operasyon olmasın, mayın döşenmesin bu yolculukta! Ve dağda silahların sustuğu bir iklimde konuşulur, tartışılır, pazarlıklar yapılır, gizli kanallar açılır, paketler oluşturulur, zamana yayılarak kolayından zoruna doğru yol alınır.
Bu bir süreçtir!
Yine vurguluyorum:
Zaman, sabır ve siyasal kararlılık isteyen bir barış süreci...
Acele işe de şeytan karışır!
(HC, Milliyet, 10 Aralık 2009)
Yazarlar
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024