Hasan CEMAL
Ali Karacan, sadece Demirören ailesiyle birlikte Milliyet’in yeni sahiplerinden değil, aynı zamanda benim arkadaşımdır.
Kendisini ve ailesini uzun yıllardır tanır, Milliyet tutkusunu da bilirim.
Dün bana bir mesaj attı, bazı yazılarıma yanıt niteliğinde. Hem bunu, hem de yanıtımı köşeme alıyorum.
KARACAN’DAN GELEN YANIT
Sevgili Hasan,
“Fabrika gibi Satıldık” ve “Gazete, Fabrika, Banka” yazılarınla ilgili olarak bu mektubu kaleme alıyorum.
Örnek verdiğin Wall Street Journal satışı ile Milliyet’in satışının hiçbir ortak yönü yok. Wall Street Journal çalışanları, Murdoch’un temsil ettiği tabloid gazetecilikten korunmak için bu garantileri istediler. (Sun, New York Post)
91 yıldır yayıncılık hayatında olan Karacan Ailesi’nin çizgisi belli. Bu da kaliteden taviz vermeyen ve toplumun gelişimine faydalı bir yayıncılık.
Milliyet’i tekrar güçlü bir ortakla aldığımız zaman kimsenin hiçbir şüphesi olmamalı ki, kaliteden ve doğruluktan taviz vermeyen yayın çizgisi devam edecektir.
Gördüğüm gazetecilik, babam Ercüment Karacan’ın Abdi İpekçi ile kurduğu, mükemmel uyumla yönettiği Milliyet Gazetesi’dir. O çizgiye ne kadar yaklaşırsak kendimizi o kadar başarılı hissederiz.
Bugün maalesef yayıncı patronlar yok. Belki biz yeni bir hareketin öncüsü oluruz ve örnekler çoğalır.
Aydın Bey, bu gazeteyi kurucusu olan ailenin yayın işinde olan fertlerine satarak hem çalışanlarını hem de okuyucularını düşündü.
İsterse iki misli fiyatı verecek birçok talip bulabilirdi. Ancak bizi seçerek ve almamız için şartları kolaylaştırarak, hem kendisi hem de çalışanlar için en doğru seçimi yaptı.
Senin de daha iyi bir alıcı adayı bulacağını zannetmiyorum.
Amacımız Milliyet’i layık olduğu kaliteli, güvenilir, dinamik ve topluma yön veren eski çizgisine kavuşturmaktır. Bu başarı okuyucudan olumlu tepki alacak ve kârlılığı beraberinde getirecektir.
Zarar eden bir kuruluşun bağımsız kalmasına imkan olmadığını sen Cumhuriyet’te yaşadın.
Büyük bir heves, enerji ve iyi niyetle işe başlıyoruz. Herkes yapabildiğinin maksimumunu yaptığı zaman bu hedefe çok kısa bir sürede ulaşacağımıza inanıyorum.
Bunu yaparken de çok keyif alacağız...
Bu arada nasıl istersen düşün ama Milliyet benim dedemin, babamın malıydı. Nasıl senin deden Cemal Paşa’ysa, benim dedem Milliyet Gazetesi’nin Kurucusu Ali Naci Karacan.
Bu da biyolojik bir durum. Değiştirilemez. Şimdi de benim ve ortağımın.
Bunu geri almak için büyük çaba harcadım, varımı yoğumu ortaya koydum. Bu konuda hiç mütevazi olmayacağım.
Gazeteleri yaratan gazeteciler tabii ki çok önemli ama daha önemlisi onlara bu imkanı sağlayan, bu gazeteleri riskleri alıp kuranlar ve onları benim gibi geri alanlardır.
Onlar olmazsa gazete olmaz.
Gözlerinden öperim,
ALİ KARACAN.
CEMAL’iN MESAJA YANITI
Sevgili Ali,
Nazik mesajın için teşekkür ederim. Yanıtım satır başlarıyla şöyle:
(1) Wall Street Journal örneği konusunda farklı düşünüyoruz. O satışta gazeteci milleti, gazeteciliğin evrensel ilkelerine sahip çıkmış ve gazetecilik okullarında okutulabilecek bir model ortaya koymuştur. Konuyla ilgili olarak bu köşede yazdığım 6, 7 ve 8 Aralık 2007 tarihli üç yazımı okumanı tavsiye ederim.
(2) Mesajında, “Kaliteden ve doğruluktan taviz vermeyen yayın çizgisi devam edecektir” diyorsun. Bunu yaşamak, gerçek gazetecileri ancak mutlu eder.
(3) Baban Ercüment Karacan’la birlikte Abdi İpekçi’nin adını anmış olman beni sevindirdi. Çünkü, satışın resmen duyulmasından beri çıkan birçok yazı ve açıklamada, gazeteci milletinin efsanevi fertlerinden biri olan Abdi Bey’in ismi maalesef unutuldu. Oysa, Milliyet’in marka olarak Milliyet olmasındaki aslan payı, bence, Abdi İpekçi’nin ilk çeyrek yüzyıllık yöneticiliği ve onun altında yıllar boyu alın teri döken birçok Milliyet’çinin ‘takım oyunu’dur.
(4) Sevgili Ali;
Gazeteci-patron ilişkisinden kaynaklanan görüş ayrılığımız devam ediyor. Tekrar ediyorum. Gazete farklı bir işyeridir; çünkü gazeteyi genel yayın yönetmeninin ‘diktatörlüğü’nde gazeteciler yapar. Patron elbette vardır, önemi inkar edilemez. Gazetenin sahibi hiç kuşkusuz genel bir çerçeve çizer ve buna uyulmasını ister. Bu da onun patronluktan gelen bir hakkıdır. Ancak, gazeteciliğin ilkelerine ters düşmeyen böyle bir genel çerçevenin içini her gün dolduracak olan da başta genel yayın yönetmeni olmak üzere her kademedeki gazetecilerdir. Bir gazete sahibi olarak, günlük işlerin uzağında durmak ve sadece genel yayın yönetmeniyle temasta olmaktır, işbirliğidir doğru olan... Gazeteci-patron ilişkisinde arabayı atın önüne koymak yanlış olur.
(5) Mesajında belirttiğin Cumhuriyet gazetesi örneği pek yerinde ve anlamlı değil. 18 yıl her kademesinde çalıştığım, 11 yıl genel yayın yönetmenliğini yaptığım Cumhuriyet’te vazonun neden kırıldığını daha iyi öğrenmek için, benim Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim ve Emine Uşaklıgil’in yeni çıkan Benim Cumhuriyet’im isimli kitaplar okunabilir.
(6) “Milliyet dedemin, babamın malıdır!” söylemini yukarıdaki mesajında da sürdürüyor olman gerçekten bir talihsizlik, geçiyorum.
(7) Mesajında, “Büyük bir heves, enerji ve iyi niyetle işe başlıyoruz” diyorsun. Bundan 42 yıllık bir gazeteci olarak ancak mutluluk duyarım. Mesleğine düşkün gazeteciler için ‘keyifli’ bir gazetede çalışmaktan daha güzel bir şey olamaz.
Sevgili Ali,
Sana, Demirören ve Karacan ailelerine halishane başarı dileklerimle satırlarımı noktalıyorum.
Gözlerinden öperim kardeşim,
Yazarlar
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024