Hidayet Şefkatli TUKSAL
Bir önceki yazımı bir gece yarısı, dinlediğim konuşmaların “gerçek konuşmalar” olduğu kanaatiyle, adeta yüreğimden taşan bir adalet isyanı olarak kaleme almıştım. Ancak yayınlandığında böyle bir gürültüye malzeme olacağını aklıma bile getirmedim, ziraSerbestiyet’te çıkan hiçbir yazım böyle bir muamele görmedi. İki günden beri kopan gürültü, çalan telefonlar, atılan mailler beni hem şaşırttı, hem de gündemim alt üst oldu. Gelen maillerin bazılarını okudum, sonra bütün bu hengâmeye kendimi kapatmaya karar verdim. Bu yazıyı da, ne görsel ne de yazılı medyada, yazımla ilgili hiçbir haberi okumamış ve seyretmemiş bir haldeyken yazıyorum, çünkü bu tür sansasyonel atraksiyonlara hiç, ama hiç tahammülüm yok.
Ayrıca, yazımın kendi bağımsız mecrasından çıkartılarak, hükümet – Cemaat kavgasında bir yere oturtulması; Cemaat mensupları ve onlarla elbirliği eden diğer yayın kuruluşları tarafından bu şekilde gündemleştirilmesi, twitterın sallanması, benim son derece rahatsız olduğum, kendimi kullanılmış hissettiğim bir durum oldu, bunu da belirtmek istiyorum.
Yazım sebebiyle gelen tebrik mesajlarının bir kısmı Cemaat’ten tanıdığım insanlardandı, arkadaşlarım ya da akrabalarım olan insanlar… Bir tür kahramanlık yaptığımı düşünenler vardı. Gözyaşları içinde başbakan için vaktiyle ne kadar dua ettiklerini, esas onu kaybettikleri için üzüldüklerini söyleyenler vardı. Hükümetin kendilerini bu şekilde hedef almasını haksız ve hukuksuz buldukları için, benim böyle bir yazıyla kendileriyle empatik bir uyuma ulaştığımı düşünenler vardı. Onlara bir kahramanlık yapmadığımı, bu kez farklı bir dozda olsa da, böyle eleştirel yazıları pek çok kez yazdığımı anlatmaya çalıştım. Yine bazı mesajlar benim gibi, dinlediklerini “gerçek” kabul eden insanların destek ve paylaşım içerikli mesajlarıydı. Onlar da yaşadıkları hayal kırıklığını ve kandırılmışlık hissini dile getiriyorlardı.
Bazı dostlarım, kardeşlerim ve Serbestiyet’teki bazı yazar arkadaşlarım ise, konuşmaların montaj olma ihtimalini hiç dikkate almadan, acele ve fevrî bir çıkış yaptığımı ifade ettiler. En azından bir not düşerek, “gerçek olması halinde” gibi bir kayıtla görüşlerimi dile getirmem gerektiğini, bu şekilde çok keskin ve hüküm verici bir yazı yazarak vebale girdiğimi düşünenler vardı. Bu arada “fasığın getirdiği habere itimat edilmemesi gereği” üzerine pek çok mail aldığımı da not edeyim.
Tabi ki bu eleştiriler üzerine düşündüm. Belki de, “nereden, nasıl elde edildiği belli olmayan bu ifşaatı hiç dinlememek gerekir” diyen Tuncer Köseoğlu gibi bir tavır göstermem ve temkinli davranmam gerekirdi. Bu eleştirilerde bulunanların haklı olabileceklerini kabul ediyorum. Ancak bu mesele, sadece montaj olup olmadığı belli olmayan bir kaset meselesinden ibaret değil. Hükümetin yolsuzluk iddialarına karşı ikna edici cevaplar sunamaması yüzünden, oldukça sıkıntılı ve sancılı bir sürecin içindeyiz.
İşlerin kötüleşmesinde perde arkasında iş çeviren bir takım güç odaklarının müdahaleleri ve komplolarının etkisi var, eyvallah! Ancak hükümetin demokratikleşme, şeffaflaşma, çoğulcu politikalar üretme konusundaki gayretlerinin yetersizliğinin de bu kötüleşmede rolü var. Özellikle Gezi olayları sonrasında, ülkeyi gerilim siyasetine mahkûm eden bir politik akla itibar etmesinin de payı var. Balkon konuşmaları yerine Kazlıçeşme mitinglerinin dilini siyasetin baskın dili haline getirmesinin de etkisi var.
Önümüzdeki seçimlerde vatandaşın eğilimi “…ama çalışıyorlar” şeklinde tecelli edebilir ancak bu ülkede hukuk diye bir müessese var olacaksa, böyle bir sistemin sürdürülebilir olamayacağı âşikârdır. Hem hukukun, hem de zedelenen güvenimizin tesisi hükümetin sorumluluğundadır.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020