Kurtuluş TAYİZ
Rus Haber Ajansı Interfax, Rusya’nın S-400’leri 2019’da Türkiye’ye teslim edeceğini duyurdu. Batılı haber ajansları ise bu gelişmeyi biraz telaş ve biraz da panik havası içinde “flaş” haber olarak geçti. Batılı devletler, bu konuda (S-400’ler) hâlâ ciddi bir şaşkınlık içindeler. Bir son dakika sürpriziyle S-400’ler siparişinin yatacağını, Ankara için bu girişimin cesur bir düş olarak kalacağını sanıyorlar. Ankara’nın Rusya’dan füze savunma sistemi alacağına nedense bir türlü inanmak istemiyorlar. Türkiye’ye karşı örtülü bir savaş yürütmelerine rağmen Ankara’nın eksen değiştireceğine, yeni müttefikler edineceğine ihtimal vermiyorlar.
Oysa Türkiye’nin de içinde olmasına rağmen ABD’nin F-35’leri teslime yanaşmaması, bunu üzerimizde bir şantaja dönüştürmesi Ankara’nın rotayı Rusya’ya çevirmesinde ne kadar haklı olduğunu yeterince gösteriyor. Füze savunma sistemleri, Türkiye’nin ulusal savunma ihtiyacından doğdu. Bu ihtiyacı Batılı ülkelerden karşılanma arayışı ise sonuçsuz kaldı. Ankara’nın yönünü Rusya’ya çevirmesi biraz da mecburi ve bir son tercih oldu.
ABD, Türkiye’nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihtiyacını karşılamadığı gibi Ankara’nın Rus füzelerini tercih etmesine de şiddetle karşı çıkıyor. Bu tutarsızlığın bir açıklaması olmak zorunda; ABD, burada aslında Türkiye’nin savunma açığını kapatmasını istemiyor. Bu açık, sonsuza kadar Ankara’yı Washington’a bağımlı ve mahkum kılar. Ankara, işte bu bağımlı hastalıklı ilişkiye son verme niyetinde.
ABD’nin FETÖ ve PKK’nın arkasındaki asıl güç olduğu göz önüne alındığında güvenilmez olanın -Rusya veya Çin’den daha çok- ABD olduğu netleşmiştir. ABD’nin düşmanlığı bu kadar net bir şekilde açığa çıkmış durumda. Kesin olan ABD’nin Türkiye’ye stratejik düşmanlık yaptığı gerçeğidir. Bunu kabul ettikten sonra zaten ABD-Rusya diye bir ikilem de ortadan kalkar. Savunma ihtiyacınızı hangi ülkeden temin ediyorsanız ona daha yakınsınız demektir. ABD bu ihtiyacı karşılamaktan vazgeçti, Ankara’yla örtülü bir savaş içinde. Türkiye’ye ekonomik savaş ilan eden ABD’yle bundan sonra yürünecek pek bir yol kalmadı. Gidişat da bunu tüm açıklığıyla gösteriyor.
Yazarlar
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019